Vey traducir español
43 traducción paralela
Karar ver, rahatla.
Una vey decidido, alivio.
Vey canına! Onlar artık böyle yapmıyorlar, efendim.
Lástima, hoy en día no las fabrican así, señor.
Bunu alacağım ve ve gideceğim veyırtacağım.
Lo voy a tomar y romperlo todo.
Mad Wing veYılan Gözlü heryerde kızı arıyor.
Mad Wing y Snake Eyes la buscan.
- Siz çocuklar bize biraz huzur verseniz?
Oy, vey. - Desean calmarse?
Kumandan Dax, "Tong Vey Savaşı" olarak bilinen sanal oda Evet.
¿ Conoce el holoprograma llamado "La batalla de Tong Vey"?
İmparator Sompek komutasındaki 10.000 savaşçının uzun bir kuşatmadan sonra Tong Vey şehrini fethetmesi.
A las órdenes del emperador Sompek, 10.000 guerreros conquistaron la ciudad de Tong Vey.
Söyleyin bana, Kumandan. Tong Vey şehri fethedildikten sonra Sompek'in adamlarına verdiği nihai emir neydi?
Dígame. ¿ Cuál fue la última orden que Sompek dio a sus hombres una vez conquistada la ciudad?
Beni iyi dinle Açıklayayım
Escúchame bien, vas a ver te voy a explicar, oy Vey...
Ablan bir chazzerla yatar
Tu hermana se acuesta con un cerdo, Oy Vey...
- Kafasında dövmeler vey uzantılar vardı!
Con tentáculos y tatuajes sobre toda su cabeza.
Loise McVey birkaç sene önce bir çocuğunu kaybetti. Belki hatırlıyorsundur. Dört çocuğu vardı.
Louise Mc Vey perdió a una hija hace unos años.
Sonra Alicia bizi... "Soy Vey" adındaki muhteşem koşer * vejeteryan restoranına götürdü.
entonces, Alicia nos llevo a este gran restaurante Kosher llamado "Soy Veg."
Olay yeri vey bombayla ilişkisini kuramamışlar.
No pudieron verlo en la escena o conectarlo con lo de la bomba.
Eve gidin ve kayıt olun.
Vey repórtate.
Tanrım!
¡ Oy, vey!
- Evey? E-vey.
¿ Evey? "E-V".
Marty thinks that Alex stinks... #... and the camel says : ¡ Oy Vey!
Marty thinks that Alex stinks... #... and the camel says : Oy Vey!
Oh, eğer şimdi izin verirsen, Gidip kendimi bulldozere zincirleyeceğim. Oy, vey!
Ahora, si me disculpas voy a ir a encadenarme a mí mismo a una excavadora.
İronik olabilir.
Oy vey, qué ironía.
"Vey" deki gibi mi?
¿ Cómo en eBay?
Olamaz!
"¡ Oy vey!"
Vali vey oraya gitmenin en iyi yolu yürümektir.
Aún falta mucho hasta que lleguemos a la isla de * Barataria, Gobernador.
Neden, karşındaki * Pancho "Oy Vey" Gonzales değil ki.
- Pero si es Pancho " "Oy vey" " Gonzáles.
Oy vey.
Oy vey.
Şimdi de "vey" den devam edelim.
Ahora vamos a empezar con "vey".
Ben de hep "Oh, yapma" dedim.
Y yo estaba como Oy, vey! "
Sirs ve Lance.
SURS... vigilancia, vey.
Eğer birine vurursan, vey onu yanlışlıkla öldürürsen, Sen uçan bir Con Air olursun.
Si le pegas a alguien y lo matas por accidente acabas metido en el Con Air.
Amanın!
¡ Oy vey!
- Geberin!
¡ Oy vey!
Somerset De Veys insanlarının kanlarında yarış vardır.
Los De Vey de Somerset llevamos las carreras en la sangre.
- Kendisine Justin De Vey diyor.
- Se hace llamar Justin De Vey.
Şans eseri tam bu sırada De Vey piposunu yaktı.
La suerte quiso que en ese preciso momento De Vey decidiera encender su pipa.
De Vey'in ilgisi istenmeyen bir dikkat çekmeydi.
El interés de De Vey fue una inoportuna distracción.
Sıçtık.
Oy vey.
Bir bu eksikti.
Oy vey.
Oy vey.
- No puede ser.
Kendi kendini yetiştirmiş büyücü, Bakan Anton La Vey San Francisco törende başkanlık etti.
El auto-ordenado brujo, Ministro Anton LaVey, presidió la ceremonia en San Francisco.
Morvy...
Mor-vey.
Hay aksi.
Oy, vey.
Hay Allah'ım.
"Oy vey"