Vincent traducir español
6,152 traducción paralela
Aman Tanrım, Vincent, çok üzgünüm.
Dios mío, Vincent. Lo siento mucho.
İnsanlar artık her yerde Vincent'ı gördüklerini sanıyorlar.
La gente piensa que está viendo a Vincent ahora en todas partes.
Aynen. Çünkü Vincent Keller bana komplo kuruyor.
Cierto, porque Vincent Keller está tratando de tenderme una trampa.
Yani, ne, tüm bunların arkasındaki kişinin Vincent Keller'ın mı olduğunu söylüyorsun?
Entonces, ¿ qué, está sugiriendo que Vincent Keller está detrás de todo esto?
Peşinde olmanız gereken adam Vincent Keller, ben değilim.
Vincent Keller es el hombre que buscan, no yo.
Vincent.
Vincent.
İyi Seyirler. Vincent Keller olduğuna emin misiniz?
¿ Está seguro de que era Vincent Keller?
Vincent'ın yüzünün haberlerde çıkmaması için kanallara baskı yapması için Federallerle konuş.
Habla con los Federales para que aprieten a los medios locales para hacer que retiren la cara de Vincent de las portadas. - O...
Hangi yöne gitti demiştiniz, Vincent için yani kaçak için?
Ahora, ¿ por qué camino ha dicho que Vincent... el fugitivo, se dirigió?
Vincent, seni seviyorum.
Vincent, te quiero.
Vincent'ın bıraktığı yerden devam edebileceğimi sandım.
Pensé que podría continuar donde Vincent lo dejó.
Bir saniye, bunu Vincent gibi yapabileceğini mi sandın?
Espera, ¿ pensabas que podías hacerlo de la manera que Vincent lo hace?
Sanırım ben sadece Vincent'ın bu tarz şeyleri yapmasına çok alışmışım.
Creo que solo... estoy tan acostumbrado a depender de Vincent para hacer este tipo de cosas.
Ama sen Vincent değilsin.
Pero no eres Vincent.
Daha önce insan buldun Vincent'ı bile buldun.
Has encontrado antes a gente, encontraste incluso a Vincent.
Yani, Vincent onu takip ederken Gabe'in telefonu..... hangilerine bağlanmış söyleyebilirim.
Lo que significa que fui capaz de rastrear dónde estuvo el teléfono de Gabe repartiendo señal mientras conducía donde Vincent lo rastreo.
Hadi gidip Gabe aleyhine delil bulalım da Cat ve Vincent eve dönebilsin.
Ahora, vamos a encontrar pruebas contra Gabe así Cat y Vincent podrán volver a casa.
Bu vurulma olayı kaza değildi Vincent.
¿ Ese tiroteo? No fue un accidente, Vincent.
Karışmazsak ne oluruz biz Vincent?
Si no lo hacemos, entonces, entonces ¿ qué somos, Vincent?
Vincent nerede?
¿ Dónde está Vincent?
- Vincent da yaptı neden peşinde değilsiniz?
- Igual que Vincent. ¿ Por qué no están tras él?
Vincent mecbur olduğu için yaptı. Kendini kurtarmak için değil.
Vincent solo mató porque tenía que hacerlo, no para cubrir su culo.
Yani adli tıbbın bütün bu cesetleri parmak izlerinizi, Vincent'ın kırma canavar DNA'sını keşfetmesi yalnızca an meselesi.
Lo que significa que es solo cuestión de tiempo antes de que el forense descubra todos los cuerpos enterrados, tus huellas, las de Vincent, el ADN de especies cruzadas y las bestias.
Öyle ya da böyle Vincent'ın işini bitireceğim.
De cualquier manera, voy a acabar con Vincent.
Doğru olanı yaptık Vincent.
Hicimos lo correcto, Vincent.
Vincent sana ulaşmaya çalışıyor biliyorsun değil mi?
Sabes, Vincent ha estado tratando de llamarte.
- Vincent mi?
- Vincent, ¿ qué?
Umarım Gabe Vincent'ın işini bitiremeden Ajan Knox onu temize çıkarabilir.
Solo espero que el agente Knox venga con esa exoneración antes de que Gabe exponga a Vincent.
Vincent'ın gelebilmesi için güvenli hâlâ getiremedim. Merhaba?
Haciendo que no fuera seguro para Vincent volver. ¿ Hola?
Vincent'ın bıraktığı yerden devralacağını söyledin ve bunu da yaptın.
Dijiste que ibas a continuar donde Vincent lo dejó, y lo hiciste.
Vincent Keller?
- ¿ Vincent Keller?
Vincent nakil edilmek ve o esnada kaçmak için hapishanede kavga çıkarmış.
Vincent instigó una pelea en la cárcel para resultar trasladado y escapar.
Vincent, şu an seninle gelemem.
Vincent, no puedo irme contigo ahora.
Pekala, Çünkü Vincent'ı tutuklamaya çalıştılarsa ve o kaçtıysa, kendini topla da, gidip onu aramamız lazım.
Bien, si esto es porque trataron de arrestar a Vincent y él la jodió, acéptalo, porque tenemos que ir a buscarlo.
Vincent'ın peşinde olan birilerinden bahsetmişti belki de Vincent yerine onu almışlardır.
Ella dijo que había gente que iba detrás de Vincent ; quizás ellos la cogieron en su lugar.
Belki de fikrini değiştirdi belki de Vincent geri geldi böylece birlikte kaçtılar. Bu arada en başından beri benim düşüncem buydu...
O quizás ella cambió de opinión o quizás Vincent volvió para poder escapar los dos juntos, lo que, de paso, es lo que pensé que deberían haber hecho desde el primer momento,
- Tamam, ama birlikte değillerse Cat'in başı belada demektir ve onu bulabilecek tek kişi de Vincent.
Si ellos no lo hicieron, significa que Catherine está en problemas y la única persona que puede encontrarla es Vincent.
- Vincent'ı aramaya.
- A encontrar a Vincent.
Vincent güvenli bir şekilde ayrılabilsin diye buluşma noktası belirlemiştik.
Hablamos sobre tener un punto de encuentro para asegurarnos de que Vincent huía a salvo.
Vincent hatırlarsa ya da çoktan Kanada'ya varmadıysa.
Vincent lo recuerda y... no está ya en Canadá...
Hayır, Vincent.
No, Vincent...
Oraya dönmen gerek, Vincent.
Tienes que volver allí, Vincent.
Vincent'ın yanında mı?
¿ Está con Vincent?
Vincent?
¿ Vincent?
Vincent da kim?
¿ Qué Vincent?
Hepsinin sorumlusu Vincent.
Todo esto es sobre Vincent.
Herkesin hatırı için Vincent'ınki de dahil, söyle bana, nerede?
Por el bien de todos, incluyendo el de Vincent, dime dónde está.
Vincent kim?
¿ Qué Vincent?
Ben seni korudum, Vincent.
Te cubrí, Vincent.
!
Primero me prometes ayudar a Vincent
İlk önce Vincent'a yardım edeceğine söz verdin sonra da onu tutuklatmaya çalıştın?
¿ y luego intentas hacer que lo arresten?