Vogel traducir español
706 traducción paralela
- Teşekkürler, Herr Vogel.
- Gracias, Herr Vogel.
İyi günler, Herr Vogel.
Buenos días, Herr Vogel.
Araba, Vogel adında bir adama ait.
Ese coche pertenece a un hombre llamado Vogel.
- Vogel.
- Vogel.
- Vogel de kim?
- ¿ Vogel? ¿ Quién es?
Belki Vogel bize söyler.
Quizá Vogel lo cuente.
Senin için kötü Vogel.
Las cosas no van bien, Vogel.
Dışarıda ki büyük bina, şirket işareti olan. Vogel.
El edificio grande con el letrero de la compañía.
Vogel, dışarıdan duyan var mı bir kontrol et
Vogel, mire si han oído algo fuera.
- Bunun işe yaraması lazım değil mi Vogel?
- Ahora debería estar, ¿ no? - Sí, teniente.
Lohrmann Vogel
Lohrmann, Vogel.
Vogel, Git konuş, bir şeyler öğrenmeye çalış.
Vogel, vaya a hablar con ella. A ver qué averigua.
İşte Vogel. Kim bilir?
Bueno, Vogel, quién sabe.
Biliyor musun, Vogel, Senin için endişeleniyorum.
Vogel, me preocupa.
- Dinliyor musun, Vogel?
- ¿ Me escucha?
Vogel, Ben —
Vogel...
- Hayır Teğmenim.
- ¿ Han visto a Vogel? - No, teniente.
Bay Vogel son 15 yıldır buraya gelen en iyi fırıncı.
El Sr. Vogel es el mejor panadero que hemos tenido en 15 años.
Tebrikler, Vogel.
Enhorabuena, Vogel.
- Ağır ol!
- ¡ Ya basta! - ¡ Vogel!
- Vogel. Gel, Anna. Seni evine götüreyim.
Vamos, Anna, te acompaño a casa.
- Vogel!
- ¡ Vogel!
Nasıl olurda senin gibi bir insan, Vogel —
¿ Cómo puede un hombre como usted...?
Ama senin gibi yüzlerce insan var, Vogel...
Pero hay miles de hombres como Ud.
Makine dairesi görevli askeri Vogel
Artificiero Vogel.
Efendim, amirim, Vogel'i yakalamamızın artık şansa bağlı olduğunu söyledi.
Señor inspector general, acaba de decir que sólo la suerte pueda atrapar ahora a Vogel.
Hayır, Vogel'i öyle ya da böyle bulacaksınız.
Al contrario, debe encontrar a Vogel por todos los medios.
Bana Vogel'i bul.
Encuéntrame a Vogel.
- Vogel hiç çetelere bulaşmaz.
- Vogel nunca ha frecuentado el entorno.
Vogel'le bir ilgisi var mıdır?
¿ Piensa que hay un vínculo entre este asunto y Vogel? No lo sé.
Bilmiyorum. Sabah Marsilya ve Paris arasında kaçıyor sonra da aynı bölgede iki adam ölü bulunuyor.
Vogel escapa a mi vigilancia entre Marsella y Paris, y al día siguiente encontramos dos hombres muertos en el mismo recorrido.
"Muhbir değilmiş ve asla da olmayacakmış."
- ¿ Y sobre Vogel?
Şimdi anladım!
Es lo que me había prometido el día de la fuga de Vogel.
Vogel kaçtıktan sonraki gece kastettiğin buydu!
Vamos, deje su teatro.
Baylar bu, Bay Vogel'in genç vasisi ve en başta gelen öğrencisi Bay Arman.
Éste, señores, es el joven ayudante del Sr. Vogler... y su alumno más avanzado, el Sr. Aman.
- Mesmer'in şüpheli yöntemlerine göre ilaç denemesi yapan bir idealist Dr. Vogel var.
Está el Dr. Vogler idealista, que practica la medicina siguiendo los dudosos métodos de Mesmer.
Diğer taraftan ev yapımı formüller, tüm bu hokus-pokus numaraları sihirbaz Vogel üzerinde tatsız bir kanı oluşturuyor.
Y la cara menos agradable... del Vogler conjurador, que realiza sortilegios a partir de fórmulas caseras.
Eğer doğru anladıysam, Vogel'in çalışmaları vicdansızca bu iki uç arasında gidip geliyor.
Las actividades del Dr. Vogler... oscilan sin ningún escrúpulo entre estos dos extremos.
- Dr. Vogel harika biridir.
El Dr. Vogler es un gran hombre.
Teğmen Vogel kayıp.
El teniente Vogel desaparecido.
Vogel'le bir ilgisi var mıdır? Bilmiyorum.
¿ Piensa que hay un vínculo entre este asunto y Vogel?
Sabah Marsilya ve Paris arasında kaçıyor sonra da aynı bölgede iki adam ölü bulunuyor.
No lo sé. Vogel escapa a mi vigilancia entre Marsella y Paris, y al día siguiente encontramos dos hombres muertos en el mismo recorrido.
Vogel!
¡ Vogel!
Unut bunları, Vogel, savaştayız.
Olvida que estamos en guerra.
- Vogel'ı gördünüz mü?
- Teniente.
- Neden bizimle kalmıyorsun, Vogel?
¿ Por qué no se queda con nosotros?
- Vogel'dan haber var mı?
- Nada.
Birbirlerini iyi tanıyorlar.
Si Vogel no es atrapado en un día o dos,
Bir iki gün içinde Vogel'i yakalayamazsak Santi ondan haber alacak.
Santi oirá hablar de él.
Önce kabul etmesi gerekiyor tabii. Vogel'in gizlenmesi gerekiyor, yani onu görmeye ben gideceğim.
Vogel no debe ser visto, así que yo hablaré con él.
Sen ve Vogel aranızda bölüşün.
Vogel y tú os la repartiréis.