Volta traducir español
293 traducción paralela
Geldik. Sanki birisini beklermiş gibi, burada volta at.
Camina de un lado a otro como si esperaras a alguien.
Volta atmadan duramaz mısın sen?
Oye, ¿ no podrías dejar de caminar?
Uyanır, tüm gece volta atarsın, gün boyunca sessizliğe gömülürsün.
Te pasas toda la noche dando vueltas por la habitación y luego permaneces mudo durante todo el día.
Eşinin doğurmasını bekleyen biri gibi dışarıda volta atması yeterdi.
ÉI se limitaría a esperar paseando como un padre impaciente.
Bir volta sonra liman ağzında olacak.
Una bordada más y llegará a la boca del puerto.
Projektörü açmadan önce lamba telini kapamalısınız, aksi takdirde katot 4000 volta maruz kalıp, patlar.
Ha de poner el filamento antes de encender el proyector. Si no, pondrá 4.000 voltios a través del cátodo.
Üç saatten beri odanın içinde volta atıyorum! Bir kapıya, bir pencereye! Dışarıya çıkacağını neden bana söylemedin?
Llevo tres horas paseando de la puerta a la ventana como un lobo enjaulado. ¿ Por qué no me dijiste que ibas a salir?
- Sızdırmadan 33,000 volta dayandıktan sonra patladı.
- Sí. Después de recibir 33.000 voltios sin una sola pérdida.
Burada Batı Afrika'nın her köşesinden adamla tanışacaksınız. Nijerya. Nijer.
Aquí se encuentran los hombres de toda África occidental de Nigeria, del Níger, de Alto Volta, de Sudán para vivir la gran aventura de las ciudades africanas.
Biraz volta atın.
Camine un poco. Lo despabilará.
Çarşıda öyle bir volta atacağım ki kızların bir ikisi gözünü benden alamayacak.
Voy a pasear por la calle principal para que algunas de las chicas puedan verme.
Volta atıp durma.
Pareces un león enjaulado.
- Ses çıkararak volta atmayı kes!
- De ir y venir.
Volta atmak için bile öteki mahkûmlarla bir araya gelmene izin verilmeyecek.
No se le permitirá relacionarse con ningún recluso, ni siquiera pasear con ellos.
Volta atılan bahçede buldum, efendim.
Lo encontré en el patio, señor.
Volta zamanın.
Es tu turno de ejercicios.
"Plan, mahkûmların açık alana ilerlemelerini sağlayacak olan..." "... volta avlusunu ele geçirme üzerine kuruluydu. "
Se basaba en conseguir la llave del patio de ejercicio, que al menos permitiría a los reclusos salir al aire libre.
Gel biraz volta atalım.
Vamos, paseemos un poco.
Neredeyse iki saattir volta atıp duruyor.
Caminando para allí y para aquí por casi dos horas.
- Gardiner! - Lüfen aşağı in ve yolda volta at!
- ¡ Por favor, dé un paseo por la calle!
Alban sokakta volta atıp duruyor.
Alban está paseando por la calle.
Volta Atan Patron.
El jefe caminante.
Bu vadide akbabalar volta atıyor.
Este valle... está lleno de cuervos.
Bekleme odamız var artık. Şu havaalanından çıkıp, birkaç dakika da olsa uğrarsın diye sürekli volta atıp seni merak ettiğim bir yere dönüştü.
Tenemos una salita de espera, un lugar donde paseo y me pregunto si algún día dejarás el aeropuerto e irás a casa unos minutos.
Afedersin... Beni ilgilendirmez, ama dört saattir orada volta attığını duyuyorum.
Perdone... no debería entrometerme, pero hace horas que le oigo pasear.
- Bilmiyorum, ben 220 volta çarpıldım.
Un toque eléctrico!
Şu havaalanından çıkıp, birkaç dakika da olsa uğrarsın diye sürekli volta atıp seni merak ettiğim bir yere dönüştü.
Un lugar donde puedo ir y venir, preguntándome si podrás visitarnos por unos minutos.
Tam bir yüksek gerilim hattıydı. "Tek bir vat, bir sürü volta eşittir" derler ya hani.
Ese hombre echaba chispas, ¡ cuántos voltios!
Volta atıyor...
Andaba...
Volta atıyor, gece gündüz.
Andaba de noche como en pleno día.
Ne demek bu? Onları geri götüreceğiz.
¡ Son del Sudán, Mali y el Alto Volta!
450 volta kadar devam etmesi mi gerekiyor?
¡ No me diga que va a ir hasta 450 Voltios!
Cevap vermeden önce konsantre olun lütfen çünkü 200 volta gelmek üzereyiz.
¡ Concéntrese bien antes de contestar porque estoy casi en 200 Voltios!
Sayın Başsavcım 180 volta kadar tepki vermediniz.
¡ Sr. Fiscal! ¡ Usted reaccionó a los 180 Voltios!
405 volta ulaşan çok deneğiniz oldu mu?
¿ Tuvo muchos sujetos que llegaron a 405 Voltios?
Ortalamasını alacak olursak, deneklerin % 63'ü itaatkâr tavır sergileyip deneyi tamamen kabul ediyorlar ve 450 volta kadar gidiyorlar.
En promedio, el 63 % de los sujetos aceptan el principio de la experiencia... y llegan a 450 Voltios.
Bay Daslow, 3 ay önce bir deneyde görev almış ve birine 405 volta kadar elektrik şoku göndermiştiniz.
Sr. Daslow, participó hace tres meses de una experiencia... donde suministró descargas eléctricas hasta 405 Voltios.
Bay Daslow, 360 volta geldiğinizde denek çığlık atması ve soruya cevap vermemesi deneğin ölmüş olduğunu düşünmenizi sağlayabilirdi.
Señor Daslow, a los 360 Voltios el alumno dejó de gritar... Podría pensar que estaba muerto... ¿ Porqué siguió dándole electricidad?
360'dan 405 volta kadar şok göndermeye neden devam ettiniz?
de 360 a 405 voltios?
Bay Daslow, ilanı üniversite değil de yüzlerce dolar ödül vaat eden bir şahıs verseydi bu durumda da Bay Rivoli'ye 405 volta kadar şok gönderir miydiniz?
Señor Daslow... si el aviso no hubiese sido publicado por la Universidad sino por un particular con un sueldo de mil dólares ¿ Hubiese dado 405 Voltios al Sr. Rívoli?
Yukarı aşağı volta atıyor aklımdakileri yüksek sesle söylüyorum.
Paseo de un lado a otro y digo en voz alta lo que me cruce por la cabeza.
15 dakikadır odada volta attığımı bile fark etmedin.
No te diste cuenta de que estuve caminado por esta habitación los últimos 15 minutos.
- Neden sordun? - Çünkü evin önünde volta atıp duruyor!
- Se pasea delante de casa.
En azından birisi dışarıda ileri geri volta atacaktır ama bizi içeride duşta diye bilecekler.
Al menos uno de ellos debería estar afuera llendo y viniendo pero saben que nos mantenemos adentro cuando llueve.
Ve sen St. Louis'den Sioux şelalelerine kadar koridorda volta atıyordun.
Louis hasta Sioux Falls.
Volta atıp durdu duvarın dışındakiler.
caminan por todos lados fuera del muro.
Tanrım! Kaç kere maçlardan önce soyunma odasında benimle volta atıp bana kahve içirttin?
¿ Cuántas veces a pie y me el vestuario antes de los juegos vierte el café en mi garganta?
Volta'nın pili, iki farklı metalden oluşan hücreler arasında elektron akımının artması prensibiyle çalışır.
En la pila de Volta, dos metales distintos en contacto aumentan un flujo de electrones que son conducidos de una celda a otra.
- Volta atmaya devam et.
Circulad.
Volta atmamın sakıncası var mı?
¿ Le importa si camino un poco?
İşte, ihtiyacım olan volta atılabilinir bir oda.
Esto tiene el espacio que necesito.