Vorlon traducir español
218 traducción paralela
Gemisi sekiz gün önce Vorlon'dan ayrıldığından beri Büyükelçi Kosh'la bağlantımız kesildi.
No hemos tenido comunicación con el embajador Kosh desde que su nave... salió de Vorlon hace ocho días.
İdari Merkez, bilgi namına elinde ne varsa gönderdi yeterli değil.
inconclusos. La Central envió todo lo que tiene sobre los Vorlon, y no es mucho.
Şu ana kadar hiçbir insan, bir Vorlon'la karşılaşmadı.
A la fecha, ningún ser humano ha visto a un vorlon.
Vorlonlarla ilgili dosyalarınız yok mu?
¿ Qué cosas? ¿ No tienen archivos sobre los vorlon?
Büyükelçi Kosh.
Es una nave vorlon.
Yarbay, Vorlon gemisi 9. rıhtıma yanaşmak üzere.
Comandante, la nave vorlon acaba de llegar a la plataforma 9.
Güvenlik sebepleriyle büyükelçinin destek giysisinin çıkarılmasına kesinlikle karşı çıkıyorlar.
Recibimos respuesta del alto mando vorlon. insisten en que el traje ambiental del Embajador... no puede retirarse por razones de seguridad.
Geçen gün kimsenin bir Vorlon görmemiş olduğundan bahsederken efsaneye göre sadece bir insanın Vorlon gördüğünü söylemiştin. O da taşa dönüşmüş.
El otro día, comentábamos que nadie ha visto a un vorlon... y él dijo que, según la leyenda, un ser humano vio a un vorlon... y se convirtió en piedra.
Vorlon hükümeti, büyükelçilerinin gemiden indikten bir dakika sonra hayati tehlike atlatmasından büyük şüphe duyuyor.
El gobierno Vorlon considera muy sospechoso que... no llevaba ni un minuto fuera de su nave cuando cayó enfermo, de pronto.
Biliyorum ama Vorlon hükümetinin isteğiyle tüm monitörler kapatıldı.
lo sé. Pero se apagaron todos los monitores ante la insistencia del gobierno vorlon.
Vorlonlar, Kosh'un taranmasına izin vermeyeceklerdir. Ölmesini yeğlerler.
los vorlon jamás permitirían una lectura de su mente, ¿ entiendes?
Büyükelçi ölürse, Vorlonlar misilleme yapacaklardır.
Si el Embajador muere, los vorlon se vengarán.
Yarbay Sinclair bir saattir Vorlon hükümetiyle temas halindeyim.
Comandante Sinciair... en esta hora, estuve en contacto con el gobierno vorlon.
Yarbay Sinclair'in şahitler ve toplanan delillerle birlikte Vorlon anavatanına teslim edilmesinin oylanmasını talep ediyorum. Orada cinayete teşebbüsten yargılanacak.
Por tanto, propongo que el Comandante Sinclair sea preparado para transportarse... a la tierra vorlon, junto con los testigos y evidencias... acumulados... para ser juzgado allí por el cargo de intento de asesinato.
İki saat önce, niyetimi Vorlon Hükümeti'nin liderlerine bildirdim.
Hace dos horas, le comuniqué mis intenciones al líder del imperio vorlon.
Ben Vorlonların gezegenine gideceğim.
Voy a ser transferido a la tierra vorlon.
Jeff'in Vorlon gezegenine gönderilmesini önlemek için kılını kıpırdatmadın.
- Eso es seguro. No hizo nada por impedir que enviaran a Jeff a vorlon para un juicio.
Vorlon anavatanıyla temasa geçtiğinden haberim yoktu.
No tenía idea de que había hablado con el gobierno vorlon.
Frekansı daha önce gelen Vorlon gemisiyle aynı.
la frecuencia concuerda con la nave vorlon que vino antes. Debe de ser el transporte, demonios.
Üsteğmen, Vorlon gemisinin kaptanı Yarbay'ın hemen teslim olmasını talep ediyor.
Teniente Comandante, el capitán vorlon exige... que le entreguemos al Comandante Sinclair para llevárselo.
Sinyali Vorlon gemisine iletebilirsek- -
Si logramos enviar la señal a la nave vorlon... lo voy a intentar.
Vorlonlara Büyükelçi Kosh'un hayati tehlikeyi atlattığını söyleyebilirsiniz.
Pueden decirle a los vorlon que el embajador Kosh está fuera de peligro.
Ben bir Vorlon'un yüzüne baktım.
He visto la cara de un vorlon.
Vorlonların hakkında yaptıkları tüm suçlamaları düşürdüğüne ve gerçek failin yakalanmasına çok memnun oldum.
Me alegro de que los vorlon retiraran todos los cargos contra usted... ahora que el verdadero culpable apareció.
Babil 5'e ayak basan son temsilcimize hoş geldin derken bana katılmanızı istiyorum. Vorlon İmparatorluğu'ndan Büyükelçi Kosh.
¿ Quieren unirse a mí para dar la bienvenida a Babylon 5... al último representante... el embajador Kosh, del imperio vorlon?
Bir Vorlon gemisi.
Es una nave vorlon.
Jha'dur'u hayatta tutmak için bir sebep buluyoruz, bu sefer Vorlonlar karışıyorlar.
Decidimos mantener a Jha'dur con vida y los vorlon la desintegran.
- Vorlonlar telepatlara güvenmezler.
- Los vorlon desconfían de los telépatas.
- Neyi neden yaptıklarını kim bilebilir?
- Tratándose de los vorlon, ¿ quién sabe?
Olabilir ama Vorlonlar daha dürüst.
Puede. Pero no es más que un novato comparado con los vorlon.
Vorlonlar geldiklerinden beri üssün başına bela oluyorlar.
Esos vorlon son un problema desde que llegaron.
Bunun olmasının ihtimali, bir Vorlon'un striptiz yapmasından bile düşük.
Tengo tanta oportunidad de eso como ver a un Vorlon haciendo un striptease.
Vorlon'la ilgiliyse mutlaka Sinclair'i de ilgilendirir.
Si involucra al Vorlon, debes informar a Sinclair.
Ortaya çıkmazsan arkadaşını Vorlon'a yem yaparız.
Si no apareces, vamos a alimentar con tu amigo al Vorlon.
Duece onu Vorlon'a yem yapacak.
¡ Deuce va alimentar al Vorlon con él!
Hizmete geçirdiği ilk yılda yarım düzine cinayet iki katın neredeyse havaya uçmasına neden olan üç sabotaj teşebbüsü oldu ve Vorlon İmparatorluğu'yla bir sıcak çatışmanın kıyısında dönüldü.
En su primer año de funcionamiento, hubo media docena de asesinatos... tres actos de sabotaje, incluyendo una bomba que destruyó dos niveles... y un ataque apenas evitado del Imperio Vorlon.
Yabancılar arasında en az tanınanı, iki yıl önce buraya gelen Vorlon İmparatorluğu'nun temsilcisi Büyükelçi Kosh Naranek'tir herhalde.
Probablemente el más elusivo de todos los alienígenas es el Embajador Kosh Naranek... un representante del Imperio Vorlon enviado aquí hace unos dos años.
Hatta yıllarca Vorlon uzayına gönderilen keşif gemilerinden hiçbiri geri dönmedi.
De hecho, tres expediciones enviadas al espacio Vorlon a través de los años... jamás regresaron.
Vorlon Hükümeti, söz konusu gemilerin kazalara kurban gittiği haricinde herhangi bir açıklama yapmadı.
El Gobierno Vorlon dijo que habían sufrido accidentes... y sugirió no hacer más expediciones.
Biraz önce, çekim yapmaya hazırlanırken arkamdaki dairesinden çıkan Vorlon'u ilk kez görüntüledik.
Hace unos momentos mientras estábamos preparando esta filmación... tuvimos el primer vistazo del Vorlon cuando salía de sus habitaciones detrás de mí.
Gizemlilik konusunda Vorlon'dan hemen sonra Minbari Federasyonu Büyükelçisi Delenn geliyor.
Secundando en elusividad al Vorlon... está la Embajadora Delenn de la Federación Minbari.
Anladığım kadarıyla Büyükelçi Kosh ve Vorlonlar, yakalaşan savaşa büyük önem veriyorlar.
Por lo que entiendo... el embajador Kosh y los vorlon son cruciales en la gran guerra que se avecina. Bien.
Bir Vorlon gemisi.
Es un transporte vorlon.
Sanırım bir Vorlon gemisinde ne işiniz olduğunu anlatmayacaksınız.
Supongo que no le molestaría decirme qué hacía en un transporte vorlon.
Vorlonların Babil 5 haricinde insanlarla ilişki kurduğunu bilmiyordum.
Aparte de Babylon 5, no sabía que los vorlon tenían contacto con humanos.
- Vorlonların. - Evet.
- De los vorlon.
Bir Vorlon'la tanışmak için sabırsızlanıyorum.
Estoy ansiosa por conocer a un vorlon.
Hakikaten de bir Vorlon gemisi.
Demonios.
Vorlon Komuta Merkezinden cevap aldım.
Tal vez no.
Vorlon anavatanında kurulan bir mahkeme.
Un tribunal como el que se encuentra en la tierra de los vorlon.
Vorlonlar silah sistemlerine güç veriyorlar.
Armas de los vorlon activándose.