Watson traducir español
3,312 traducción paralela
Watson, beni korkuttun.
Watson, me has sorprendido.
Ben... Seninleyken daha iyiyim, Watson.
Soy... mejor contigo, Watson.
Yeni kariyerini tebrik ederim, Watson.
Enhorabuena por tu nuevo trabajo, Watson.
Ajan Watson, bir şey buldunuz mu?
Agente Watson, ¿ encontró algo?
- Teşekkürler Ajan Watson.
- Gracias, agente Watson. - Gracias.
Bayan Watson'ı bekliyordum.
Estaba esperando a la señorita Watson.
Algılama sadece yetenek değildir, Watson.
El descubrimiento no es solo una habilidad, Watson.
Sizde Joan Watson olmalısınız, değil mi?
Y Joan Watson, ¿ verdad? Sí.
Tash, Holmes ve Watson'la tanış.
Tash, te presento a Holmes y... a Watson. - Hola.
Watson.
Watson.
Bravo, Watson.
Bien hecho, Watson.
Fena hamle değildi Watson, yine de saç örneği daha iyi olabilirdi.
No es una mala apuesta, Watson, aunque una muestra de pelo sería mejor.
Gayretini takdir ediyorum, Watson.
Watson, admiro tu entusiasmo.
Millet, Bayan Watson'a merhaba deyin.
Saludad a la señorita Watson.
Jurgi, lütfen büyük buluşunu Bayan Watson'a anlatır mısın?
Jurgi, ¿ podrías por favor explicarle tu descubrimiento a la Srta. Watson?
Ben Joan Watson.
Joan Watson.
- Artık para musluğu kesildi Watson. - Yani artık onun tarafını tutmayı bırakmalısın.
Ya no estás bajo su manutención, Watson, puedes dejar de ponerte de su parte.
Şu an hevesli bir dedektifsin Watson.
Ahora eres una aspirante a detective, Watson.
- Watson, insan yüzü bir penise benzer.
La cara humana, Watson, es como un pene.
- Orada olmamız için bir fırsatımız var Watson.
Aquí tenemos una oportunidad, Watson.
Artık bu senin davan Watson.
- al amigo de tu padre lo que haremos? - Ahora es tu caso, Watson.
Tuhaf şeyler Watson.
Cosas más raras hay, Watson.
Selam, ben Joan Watson.
Hola, soy Joan Watson.
Watson. Hâlâ onu gözetliyor musun?
Watson. ¿ Vigilando todavía?
Biraz sabret Watson.
Bueno, paciencia, Watson.
Pekâlâ, Watson senin gibi değil.
Bueno, ella no es tú.
Watson'ın içgüdüleri ona bu adamın bir katil olduğunu söylüyor.
Los instintos de la Srta. Watson le han estado diciendo que el hombre es un asesino.
- Fikirler güzel bir kıza benzer.
Las opiniones son innecesarias, Watson.
Bayan Burrell, ben Joan Watson.
¿ Sra. Burrell? Joan Watson.
- Bayan Watson.
¿ Srta. Watson?
Dün akşam Bayan Watson, sizin ayrıca metrodaki zanlı olduğunuzu ortaya attığında kafam karışmıştı.
Anoche, cuando la Srta. Watson le sugirió que podría ser también el empujador, yo estaba confundido.
Sonra Bayan Watson, eşinizin daha önce de sizi terk ettiğini hatırlattı.
Entonces la Srta. Watson recordó que su mujer le había dejado una vez anteriormente.
- Watson.
¿ Watson?
Bugünkü başarından bir nebze de olsa zevk almış olmalısın Watson.
Hoy has disfrutado de un ápice de éxito, Watson.
Ben Joan Watson.
Soy Joan Watson.
Elektrik kıymetli Watson.
La energía escasea, Watson.
Ortağım, Bayan Watson'ın birkaç kara kuşağı var.
Mi asociada, la Srta. Watson, tiene varios cinturones negros.
Bu ortağım Joan Watson.
Esta es mi socia, Joan Watson.
Bayan Watson ve ben konfeti çalmak için gelmedik.
La señorita Watson y yo no estamos aquí para robar confeti.
Çok iyi Watson.
Muy bien, Watson.
Bayan Watson dünkü sevkiyat kayıtlarının bir kopyasına sahip.
La señorita Watson tiene una copia del registro de envío de ayer.
Bayan Watson, lütfen söz konusu olayları okur musunuz?
Señorita Watson, ¿ podrías por favor leer los eventos en cuestión?
Aradım sayılır, Watson'a mesaj attım.
Ya lo he hecho, en cierto modo... He escrito a Watson.
New York'tan ayrılıyorum, Watson.
Me voy de Nueva York, Watson.
- Üzgünüm, Watson.
- Lo siento, Watson.
Watson sordu.
Watson me preguntó.
Watson, dönmüşsün.
Watson, estás aquí.
Watson, ne düşünüyorsun?
Watson, ¿ ideas?
- Benim yöntemlerimi biliyorsun, Watson.
- Conoces mis métodos, Watson.
- Watson.
- ¿ Watson?
Watson, planlar değişti.
Watson, cambio de planes.