Wells traducir español
2,197 traducción paralela
- Başlamayın, Dr. Wells.
- No empiece, Dr.Wells.
- Önerdiğiniz şey Dr. Wells, tamamen yakışıksız.
- Lo que propone, Dr. Wells, es completamente inadecuado.
Reddediyorum, Dr. Wells.
Rechazo su propuesta, Dr. Wells.
Dr. Wells.
Dr. Wells.
Üzgünüm, Dr. Wells.
Lo siento, Dr.Wells.
Çok iyi ama artık kalıntılarla bana daha fazla yardımcı olamazsınız, Dr. Wells.
Muy bien, pero usted no va a ayudar más con los restos, Sr. Wells.
Dr. Wells bilge biri ve araştırma yapmak için nitelikten daha fazlasına sahip.
Y el Dr. Wells es un erudito más que cualificado para hacer la investigación.
Kurban, Birinci Mevki Astsubay Üstçavuş Wells.
La víctima es el contramaestre de primera Wells.
Astsubay Wells alelade bir şifre teknisyeni değildi.
Bueno... el contramaestre Wells no era un técnico de cifrado cualquiera.
Wells, değerliydi.
Wells estaba en activo.
Wells, Baltimore'da ne yapıyordu?
¿ Qué hacía Wells en Baltimore?
Odasını aradım, 10 bin dolar nakit ve içinde Wells'in dizüstü bilgisayarının olduğu bir kasa buldum.
Aún estoy rastreándolo. Registré su habitación y encontré 10.000 dólares en la caja fuerte junto con el portátil del contramaestre Well.
Bana zaten Wells'in bilgisayarına o olmadan giremeyeceğimi söylemişti, Gibbs.
Ya me dijo que no podía acceder al portátil del contramaestre Well sin estar ella presente, Gibbs.
Tony, Wells'in cep telefonu kayıtlarını inceledim.
Tony, he investigado los registros telefónicos del móvil del contramaestre Wells.
Wells'in otelinin elektronik ödemesini de izleyince bu kadına ulaştım.
He seguido el pago del hotel de Well y volví a dar con ella.
Eğer Wells bir casussa, Amy Linden ondan sorumlu olan yetkili olabilir.
Si Wells era un espía, ella podría ser su enlace.
Wells isimli birini hatırlayamıyorum.
No recuerdo a nadie llamado Wells.
Bize Astsubay Wells'den bahset.
Cuéntenos lo que sepa del contramaestre Wells.
Eğer rakiplerim, Wells'i öğrenselerdi, onu kapmaya çalışırlardı.
Si mis competidores se enteraban de lo de Wells, habrían intentado robármelo.
Bir saat kadar önce Astsubay Wells'in bilgisayarına bakmak için geldi. Ve sürekli "teşekkürler", "lütfen" diyordu.
Hace una hora ha venido por aquí y me ha pedido que le enseñara el portátil del contramaestre Well, todo por favor y gracias.
Wells'in bilgisayarındaki dosyalara bakarken onun internet tarayıcısı geçmişinde bunu buldum.
He estado revisando los archivos del portátil de Wells y he visto esto en su navegador web.
Wells, casusluk yapmıyormuş, Fantasy Football oynuyormuş.
Wells no estaba espiando, jugaba a la liga fantástica.
Astsubay Wells'in parmak izlerinden bir şey bulduk.
Tengo la confirmación de las huellas del contramaestre Wells.
Wells, Marie'nin kocası, Denizci Çavuş Randy Hollister ile görev almış.
Wells sirvió con el marido de Marie, el sargento de la Marina Randy Hollister.
Wells de karısına taziyeye mi gitmiş?
¿ Wells vino a presentar sus respetos a la viuda?
Wells'i Anton mu öldürdü?
¿ Anton mató a Wells?
Wells'in bilgisayarı gibi.
Como el portátil de Wells.
İki gece önce, Astsubay Wells, Marie Markin'in evinde saldırıya uğramış.
Hace dos noches, el contramaestre Wells fue atacado en la casa de Marie Markin.
Astsubay Wells'ten çıkardığımız kurşunla ilgili UBBBA'da sonuç aldım.
Tengo una coincidencia en el NIBIN de la bala que sacamos del contramaestre Wells.
Astsubay Wells'i öldüren silah, 15 yıl önce senin soygun davandaki silahla aynıymış.
El arma que mató al contramaestre Wells es el mismo arma de tu caso de robo de vehículo de hace 15 años.
Wells'i öldürenle aynı marka ve modelde bu demek oluyor ki, Wells'i vurup Marie'yi kaçıran sensin.
El mismo modelo y marca que mató a Wells, lo que significa que fue quien disparó a Wells y secuestró a Marie.
Astsubay Wells'di.
Era el contramaestre Wells.
S.T.A.R. Lab'ın kurucusu Harrison Wells bilimsel gelişmede yeni bir çağ vaat ediyor.
El fundador de Laboratorios STAR, Harrison Wells, promete que una nueva era de avances científicos está por llegar.
Şiddetli yağmur neredeyse tüm protestocuları kaçırdı. Ama S.T.A.R. Labs CEO'su Harrison Wells, bu geceki fırtınanın parçacık hızlandırıcıyı hiçbir şekilde etkilemeyeceğini, onun sorunsuz bir şekilde çalıştığını temin etti.
La lluvia torrencial ha ahuyentado a la mayoría de los manifestantes de los laboratorios STAR donde su director general Harrison Wells nos ha asegurado que la tormenta de esta noche no afectará al acelerador de partículas que está funcionando perfectamente.
Kendileriyle Wells adındaki bir muhbir arasındaki irtibatı kestiler.
Interceptaron una comunicación entre ellos y un informador llamado Wells.
Hilton Wells mi?
¿ Hilton Wells?
Hilton Wells Mısırlılar ile konuşmaz.
Hilton Wells no habla con los egipcios.
Mineral Wells, Texas.
"Mineral Wells, Texas".
Mineral Wells, Texas'dan Ray McKibben.
Ray McKibben de Mineral Wells, Texas.
Mineral Wells'deki polisler arkadaşlarını sorguladılar ama yeri henüz belirlenemedi.
La policía de Mineral Wells verifica con sus amigotes usuales pero aún no apareció.
Çünkü içeriğinde tamamen bir insan vardı. Ve onun Olive Wells olduğunu mu sandık?
¿ Porque estaba hecho con un humano que yo desearía que fuera Oliver Wells?
Oliver Wells beni fazla kışkırtmamalı.
Oliver Wells no debería competir conmigo.
Dr. Wells inceleme yapabilecek durumda birisi.
El Dr. Wells puede hacer los exámenes correspondientes.
Harika bir iş, Dr. Wells.
Excelente trabajo, Dr. Wells.
Paylaşım en iyisidir, Dr. Wells.
Como mucho compartido, doctor Wells.
Annem bizi çok sıkıcı mekanlara götürür.
Nos llevaria a algun lugar aburrido como Sadler's Wells o a Glyndebourne.
"Görünmez Adam Yazan H.G. Wells."
"El Hombre Invisible por H. G. Wells."
Yazan : H.G. Wells.
"por H. G. Wells."
Alo, Dedektif Teddy Walls'la görüşebilir miyim?
Hola, ¿ podría ponerme con el detective Teddy Wells, por favor?
Grand Wells Hotel'in nerede olduğunu biliyor musun?
Sabes donde está el Hotel Grand Wells, ¿ verdad?
- Savunma Bakanlığı, Astsubay Wells'in cinayetini... öğrenince onu gönderdi. Niye buradasın, Delilah? - Ben...
¿ Por qué estás aquí, Delilah?