Whiskey traducir español
990 traducción paralela
Bir yudum içki yok mu?
Thorpe, ¿ tienes un trago de whiskey?
Bizde Lopez ile birlikte gidip bir testi içki karşılayalım.
López y yo... iremos a saludar el whiskey, ¿ eh?
Viski ve soda alabilir miyim?
¿ Puedo tomar un whiskey con soda?
Viski.
Whiskey.
- Viski, Billy amca? - Evet, efendim.
¿ Whiskey, Tío Billy?
Sadece bir bardak viski içmiştim.
Sólo me tomé un vaso de whiskey.
Viski. Ne içersiniz çocuklar?
Whiskey. ¿ Qué les apetece, muchachos?
- Alkolsüz viski.
- Whiskey sólo.
Viski?
¿ Whiskey?
- Hiç onun gibisini gördün mü?
- Whiskey. ¿ Alguna vez has visto a un tipo así?
Onunsa sadece viskisi var.
Sólo tiene whiskey.
Neyse, biraz daha viskinin ruhuma zararı dokunmaz.
Un par de tragos más de whiskey no le harán daño a mi alma.
Evet, kedileri güzel, viskisi mükemmeldi.
Son muy bonitos, y su whiskey es excelente.
- Bir viskiyle sodaya ne dersin?
¿ Qué tal un whiskey con soda?
- İki şişe viski.
- Dos botellas de whiskey.
Şu yıllanmış lüks içkiler bana göre değil.
No me dé ese whiskey cursi y añejo de 12 años.
Bana karşı tavrın bu olacaksa, acımı, bir kadeh viski ile bastırmak zorunda kalacağım.
Si ésa es tu actitud, tendré que ahogar mis penas con un vaso de whiskey.
Bana içki ısmarlar.
Me compra whiskey escocés.
O içkiye ihtiyacım var.
- Vamos, necesito ese whiskey.
- Pekala, burası whiskey salonu, değil mi?
- Esto es una taberna, ¿ no?
- Whiskey bulunur.
- Tenemos whiskey.
Ben kesinlikle buraya geleceğimi düşünmezdim... ama biraz su için, biraz whiskey ticareti yapmak zorunda kalacağım.
Nunca pensé que llegaría a esto... pero supongo que tendré que cambiar mi whiskey por agua.
Hiçkimse bana bir yudum gerçek whiskeye karşılık, biraz su vermiyecek mi?
¿ Nadie va a cambiarme un poco de agua por un trago de whiskey muy bueno?
- Bir viski, verirmisin?
- Déme un poco de whiskey, por favor.
Viski viskidir. Kimin ödediğinin ne önemi var.
Si es whiskey no importa quién pague.
Biraz viski alırmısın, Dick?
¿ Qué tal un poco de whiskey, Dick?
Bu viski, zafer değil... bir adamı mutlu yapar.
§ Es whiskey y no, gloria § § Lo que hace a un hombre feliz §
Diğeride çeyrek galon viskiyi her gün içemessin... hayatını bitirir.
Y la otra es que no puedes beber un cuarto de whiskey todos los días de tu vida y dejar de hacerlo así no más.
Ama, Winston'a bir saldırı durumunda... seni de, kalenin viskilerinin yakınlarında görürlerse... ister istemez kendini idam mangası önünde bulacaksın.
Pero cuando se trata de un ataque en Winston, la proximidad del whiskey del fuerte lo vería inevitablemente frente al pelotón de fusilamiento.
Bu viski, aşk değil... seni bu saat de buraya getirir.
§ Es whiskey y no, amor § § lo que te trae aquí a esta hora §
Bu viski, aşk değil...
§ Es whiskey y no, amor §
Bu viski, aşk değil... seni bu saatde buraya getirir.
§ Es whiskey y no, amor § § lo que te trae aquí a esta hora §
İçine viski döksen de içilmez.
No podría comerlo ni con un trago de whiskey.
Otelde olsaydım sadece whiskey istemezdim.
Está en la prisión, no en un hotel. Si yo estuviese en un hotel, yo pediría algo más que un whisky.
Buna viski derler.
Se llama whiskey.
Ona Kaptan'dan bir şişe viski vermiş.
Le regaló una botella de whiskey, con los saludos del Capitán.
"Whiskey Club" bandosunun provası.
Es el ensayo de la banda del "Whiskey Club"
Bir gün yine salonda oturmuş poker oynayıp içiyoruz Jack, McCall'a pislik yaptı, o whiskey şişesi ile burnumu kırdı ve ben de onu salonun zeminine çiviledim.
Wild Bill jugaba al póquer con Coleman y, de repente, entró McCall, bizco, feo y borracho y le disparó a Bill por la espalda.
65 $ ve yetecek kadar whiskey.
65 dólares al mes más el whisky.
Whiskey, ahbap.
Whisky, Ronnie.
- Şeri yok, viski yok, cin yok, rom yok.
- Ni jerez, ni whiskey, ni ginebra, ni ron.
- Öyle değil. Skoç.
- Ahora, prefiero whiskey.
Silahlar girişe teslim edildiğine ve huzursuzluk çıkaracak içkide içilmediğine göre artık işimize dönebiliriz.
Escuche, todo el mundo es bienvenido siempre que deje su arma en el vestíbulo y no haya tomado suficiente whiskey para causar problemas.
Hey, Otis, hadi yerine geç ve içki servisine başla bakalım.
Otis, ven y empieza a servir whiskey.
Hayır. Yıllardır viskiye elimi dahi sürmedim.
No, no he tomado una gota de whiskey en años.
Ben viski şişesini kırdığım zaman herifin yüzü nasıl oldu gördünüz mü?
¿ Visteis la cara del viejo hipócrita cuando le rompí la botella de whiskey?
Whiskey'e bakın.
Ahora miren a Whiskey.
Gel bakalım Whiskey.
Vamos, Whiskey.
Çeyrek viski istiyorum, çabuk.
Un litro de whiskey, rápido.
Biz de whiskey alırız.
Entonces, tomaremos whiskey.
- Sadece viski
- Un trago de whiskey.