Wiley traducir español
313 traducción paralela
Tabii ki, Wiley.
Seguro, Wiley, seguro.
"General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler."
"General Dunkley, Colonel Wiley y todos ustedes, hombres valerosos."
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler...
General Dunkley, Coronel Wiley y todos ustedes, hombres valerosos...
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler bu hayatımın en güzel günüydü.
General Dunkley, Coronel Wiley... y todos ustedes, hombres valerosos... este ha sido el día más feliz de mi vida.
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler çok yaşayın.
General Dunkley, Coronel Wiley... y todos ustedes, hombres valerosos... ¡ hurra!
Japonlarmış! Duydun mu Wiley?
Japs, ¿ has oído eso, Wiley?
Git buradan Wiley!
Wiley, ¡ Salga de aquí!
- Griff Bonell'in karşına kim çıkacak?
¿ Quién enfrentará a Bonell? Wiley.
- Wiley. Hadi, git buradan.
Vamos, sal de aquí.
Wiley.
Wiley.
Wiley, kaygılanacak hiçbir şey yok. Çünkü, işte yani, sen de köşenin oralarda olacaksın.
Mira, Wiley, no tienes por qué preocuparte lo más mínimo porque estarás...
Wiley'nin Oteli'nde.
El Hotel Wiley.
Şey, Pete Wiley şu anda yönetmeye neredeyse hazır. Fakat hala koşullar üzerinde tartışıyoruz.
WiIey está dispuesto a dirigirla pero aún estamos en conversaciones.
Wiley'nin işini yapacak birine ihtiyacım vardı.
Necesitaba un reemplazo para Wiley.
Wiley de iyiydi.
Wiley tambièn era bueno.
Bayan Wiley?
¿ Señorita Wiley?
- Bayan Wiley.
La señorita Wisley...
- Wiley.
- Wiley.
Wiley, işaretini çiziktir.
Wiley, firma.
- Wiley, vuruldun mu?
- Wiley, ¿ te alcanzaron?
Wiley!
¡ Wiley!
- Wiley, hayvanlarι bağla.
- Wiley, ata a esos animales.
Meydana gelen bir diğer kaza, 1410 Wiley Caddesinde.
Aviso que hay otro accidente en ese lugar, 4-14
Sana verdiğim Denver numarasını arayıp, Wiley için mesajın olduğunu söyleyeceksin.
Llamas a un número que te doy, de Denver. Dices que tienes un mensaje para Wiley.
- Hey... Wiley adında biri için mesajım var.
- Oiga... tengo un mensaje para un tal Wiley.
Wiley şu an burada değil.
Wiley no está.
Wiley.
Es Wiley.
Hey Wiley, nasılsın?
Hola, Wiley. ¿ Cómo estás?
Şu dürbünü uzat, Wiley.
Alcánzame los binoculares, Wiley.
Wiley, onunla konuşmaya gideceksin.
Quiero que salgas a hablar con él, Wiley.
- Hey, Wiley.
- Wiley.
Haydi, Wiley, acele et.
Vamos, Wiley, deprisa.
Teşekkür ederim, Wiley.
Gracias, Wiley.
Burada size okunmayan bir telgraf var Wiley Texas Başkanı ve Arizona Demiryollarından.
Aquí hay un cable que Wiley no les leyó del presidente del ferrocarril de Texas y Arizona.
Bak, Wiley Post'la dışarı çıkan uçaklarda portakal, ayakkabı taşımacılığı yapamam.
No transporto naranjas y zapatos... en aviones más viejos que mi abuelo.
Geri çek onları Wiley! Aldı bunu.
¡ Mantenlo alejado, Wiley!
Geri çek onu Wiley!
¡ Mantenlo alejado, Wiley!
Gelecek hafta, Profesör Douglas Wiley gökyüzünde Pluton'un yörüngesinde dönen başka bir gezegenin varlığıyla ilgili teorisini açıklayacak ve onun araştırmalarına dayanarak gezegenin yerçekimi alanlarıyla ilgili bilgi sahibi olacağız.
La próxima semana el profesor Wiley hablará sobre su nueva teoría basada en sus investigaciones sobre el efecto gravitatorio interplanetario.
Çabuk Wiley, çabuk!
¡ Más rápido, Wiley!
Wiley, köpekleri harekete geçir!
¡ Wiley, arrea a tus chuchos!
Wiley, gel!
¡ Wiley, vuelve aquí!
Bu federal dedektif, Wiley denenin, söylediğine göre önce suç komisyonunda tanıklık yapman gerekiyormuş.
Pero este Jefe Federal, Wiley me dice que vas a testificar ante la Comision del crimen antes.
MacGyver, ben dedektif Andrew Wiley.
MacGyver, soy el Agente Federal Andrew Wiley.
Federal mahkeme.
Tribunal Federal. Oficina de Wiley.
Wiley.
Wiley. Sí.
Dedektif Wiley, nasıl gidiyor?
Agente Wiley, ¿ cómo va todo?
Wiley, annesi ölüyor.
Wiley, su madre está muriendo.
Pekala Wiley rahatla.
Está bien, Wiley, relájate, relájate.
Dedektif Andrew T. Wiley.
El Agente Estadounidense, Andrew T. Wiley.
- Hadi gel Wiley.
- Vamos, Wiley.
Wiley nerede?
¿ Dónde está Wiley?