Wyck traducir español
53 traducción paralela
Van Wyck Londra'dan bildiriyor : "Muhafazakarlar yeni çevre programını destekliyor."
Según Van Wyck en Londres "Conservadores apoyarán programa aéreo".
Van Wyck Otobanından kıuzeye devamn et.
Siga hacia el norte en la autopista Van Wyck.
Van Wyck ne olacak?
¿ Y la Van Wyck?
Ve sonra... Van Wyck'e ulaştım.
Y entonces entré en la Van Wyck.
Hiç kimse Van Wyck'i altedemez derler ama, beyler, size söylüyorum :
Se dice que nadie ha podido con la Van Wyck pero, caballeros, les diré esto :
Van Wyck ne olacak?
ṡY la Van Wyck?
The Grand Merkezi, The Wan Wyck yolu...
Grand Central, Van Wyck.
Hangi yoldan gideyim, Van Wyck tarafından mı, yoksa Woodhaven Boulevard üzerinden mi?
¿ Quiere ir por la autopista Van Wyck o por Woodhaven Boulevard hacia la avenida Grand Central?
Sence bu adamla ilgili yanlış mı düşünüyorum?
¿ Estaré equivocado sobre Wyck?
Şimdi seninle başlayalım, Wyck.
Comencemos con... contigo, Wyck.
- Olmaz. Ama Van Wyck'dan gitmeyin.
Pero no por Van WycK, por favor.
Ayrıca Grand Central kuzeye doğru tam Hillside'a kadar kazılmış olduğu için Van Wyck'ten gidip oradan aşağı inmemiz lazım.
La Grand Central hacia el norte sigue cerrada hasta Hillside así que deberán tomar la Van Wyck y bajar por ahí.
Queens'te Van Wyck çıkışında Özgürlük Caddesi var.
En Queens hay una salida de la Van Wyck llamada Liberty Avenue.
Van Wyck yolunda trafik çok kötü.
Hay tráfico en la Van Wyck.
Bu Bayan Van Wyck Bayan Deerborne. Bayan Rutherman.
Lorelai, la Sra. Van Wyck, Sra. Deerborne, Sra. Rutherman.
Van Wyck otoyolundan Queensboro Köprüsü'ne çık lütfen.
Por favor, toma Autopista Van Wyck al Puente Queensboro.
Van Wick yakınlarında.
Algún sitio alejado de Van Wyck.
- Van Wyck'in güneyi.
Al sur de Van Wyck.
Wyck Theissens, New York ve Paris'deki bir tasarımcı.
Así que Wyck Theissens era diseñador de modas en Nueva York y París.
Wyck Theissens'le ne ilişkiniz var?
¿ Qué relación tienen con Wyck Theissens?
Evet, koleksiyon biter bitmez Wyck onunla işimizin biteceğini söyledi.
Sí, Wyck le dijo que ya no seguiríamos una vez que termináramos la colección.
İki gece önce de San Francisco'da bir oteldeki şu yemekten sonra Wyck ve o ciddi bir kavga ettiler.
Y, hace un par de noches luego de cenar en un hotel en San Francisco Wyck y él tuvieron una fuerte discusión.
Size Wyck Theissens hakkında birkaç soru sormamız gerek.
Necesitamos hacerles unas preguntas sobre Wyck Theissens.
Wyck kendi kariyerini, kendisi raydan çıkardı.
La carrera de Wyck fue destruida por Wyck.
Ayrıca Wyck Theissens cinayetinde şüphelisin.
Y también es sospechoso del homicidio de Wyck Theissens.
Tamam, mesele şu ki Wyck ve Duval geçen gece yemekte tartıştılar.
El asunto es que Wyck y Duval discutieron en la cena, la otra noche.
Wyck birkaç tane çocuk getirmişti Tony'nin orada olmasına kızdı.
Wyck llevó a unos chicos y él se enojó de que Tony estuviera allí.
Wyck öldü.
Wyck está muerto.
Wyck Theissens cinayeti için geldik.
Estamos aquí por Wyck Theissens.
Wyck'le ben bir olmuştuk hep.
Hicimos carrera juntos, yo y Wyck.
Wyck'e hiçbir şey yapmadım ben.
No le hice nada a Wyck.
Wyck buradaki herkese, her şey konusunda itiraz ederdi.
Wyck se negaba a hacer algo con nosotros.
Wyck mi?
¿ Wyck?
Wyck Redgrave'dan nefret ederdi.
Wyck odiaba a Redgrave.
Moda dünyasında ne kadar yanlış varsa o adamda toplanmıştı derdi hep.
Él representaba todo lo que estaba mal en el mundo de la moda según la opinión de Wyck.
Evet. Wyck için yapacağız.
Sí, queremos hacerlo por Wyck.
Tristan bunu giyecekti ve Wyck'de o sırada defilenin finalini yapacaktı.
Tristan iba a usarlo y Wyck iba a cerrar el show con él.
Wyck Theissens'ın ölümü yüzünden biraz daha tartışmak için geldiniz, değil mi?
Vienen a fastidiarme un poco más acerca de la muerte de Wyck Theissens, ¿ cierto?
Wyck'nin dönüşündeki yüzü ben olmalıydım.
Tenía que ser yo la cara del regreso de Wyck.
Wyck Halsey.
Wyck Halsey.
Hayır Wyck, bu doğru değil.
No, Wyck, eso no es verdad.
Belediye başkanı Van Wyck seninle konuşmak istiyor.
Al Alcalde Van Wyck le encantaría hablar si tiene un momento.
Başkan Van Wyck, bu Henry Robertson.
Alcalde Van Wyck, este es Henry Robertson.
Bundan dolayı, Belediye Reisi Van Wyck'dan Knick'i şehir kontrolüne almayı düşünmesini söyledim.
Por lo tanto, le pedí al alcalde Van Wyck que la ciudad se haga cargo del Knick. Estoy de acuerdo.
Ve yolda giderken bu hoş bayanı mutlak bir ölümden kurtarmak için durdu.
Y en el camino se detuvo para salvar a esta buena mujer de una muerte segura en Van Wyck.
Eldon Wyck adında bir avukatmış.
Fue un abogado llamado Eldon Wyck.
Wyck ile geçen sene ajanlar görüştüğünde Lewis için, "güvenilir, örnek bir çalışan." demiş.
Cuando Wyck fue interrogado por agentes el año pasado, definió a Lewis como digno de confianza y un empleado ejemplar.
- Ama bu Eldon Wyck'i açıklamıyor.
Bueno, eso no explica lo de Eldon Wyck.
Eldon Wyck hakkında soru sorulduğunda Ryan Hardy ona, "Joe Carroll'dan bu yana en kötü seri katil." dedi.
Cuando le preguntaron sobre Eldon Wyck, Ryan Hardy le definió como el peor asesino en serie desde Joe Carroll.
Nasıl yani, kamyonu Van Wyck Otoyolun'a öylece parkmı edeceksin?
¿ Y qué, solo has aparcado el camión en mitad de la carretera?
Gördün mü, Wyck?
¿ Lo ves, Wyck?