English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yamı

Yamı traducir español

1,081 traducción paralela
Mobilyaları yukarı taşıyamıyorlar.
No pueden entrar.
Onu tanıyamıyorum artık.
Ya no le conozco.
Adamı tanıyamıyorum.
No conozco a ese hombre.
Artık- - Artık seni tanıyamıyorum.
No consigo - Ya no te conozco.
İşimi bitirdiğimde tanıyamıyacaksın bile.
Cuando termine con él, no lo vas a reconocer.
Hep diyorum ya, bazen bu yeri tanıyamıyorum.
Te digo que este lugar a veces me hace dudar.
- Yamıma gelme..
- Deja al chico tranquilo.
Rahatlıyamıyormusun.
¿ No puede ponerse cómodo?
Anası bile tanıyamıyacak.
A la madre le haré desear nunca haberlo dado a luz.
Onu tanıyamıyorum bile.
Ni la reconozco.
Kendi ruhumu bile tanıyamıyorken, onunkini nasıl göreceğim?
Pero si ni yo misma conozco mi propia alma, ¿ cómo voy a poder ver la suya?
Silah taşıyamıyorsan, yasalara karşı gelmişsin demektir.
Eres un infractor.
Kalbimi kırıyorlar ve kendimi tanıyamıyorum.
Me parten el corazón, y me puse malo.
Öğrencimi neredeyse tanıyamıyordum.
Casi no te he reconocido.
- Ben seni tanıyamıyorum artık.
- Ya no te conozco.
Onu tanıyamıyorum.
No la reconozco.
Ama düzinelerce yamıştım.
he escrito una docena.
Seni tanıyamıyorum.
No sé usted.
Tanrım, sizi tanıyamıyorum bile millet.
Dios mío, no conozco a casi nadie.
Seni tanıyamıyorum, Sagessa.
Esto no es muy tuyo, Sagessa.
Seni istemiyorum, çünkü beni tanıyamıyorsun eğer beni görebileceksen varım.
No quieres, porque sabes que no me reconocerías. Sólo existo si me ves.
Taşıyamıyorum.
No puedo con ella.
Tabi, tabi. Seni tanıyamıyorum, meslektaşım.. Kimin aklına gelirdi ki..
Bueno, bueno.. ¡ no te reconozco, colega!
Ve fazladan yiyecek ayarlıyamıyor musun?
¿ Y no te puedes organizar?
Yok, gerçekten, Quentin, beni düş kırıklığına uğratıyorsun, seni artık tanıyamıyorum.
Quentin, me decepcionas. No te reconozco.
İlk zamanlar, beni tanıyamıyordu.
¿ Sabes que la primera vez ni siquiera me reconoció?
- Umslopogaas, çaydanlığı sana niye tercih ettiğini anlıyamıyor.
Umslopogaas no entiende por que te prefiere a ti que la tetera.
Yumuşacık parşömene ve krem rengi sayfalara dokunmaya kıyamıyorum.
Me da miedo manipular una cubierta tan suave y sus pàginas color crema.
- Lisa'yamı birşeyler oldu?
- ¿ Es Lisa?
Dışarıyamı?
¿ Afuera?
Seni artık tanıyamıyorum Downey. Tanıyamıyorum.
No sé qué pensar de ti.
- Bunu biliyorum, ve seni tanıyamıyorum.
- No sé hacerlo, y tú tampoco.
Erkekler bana bakıyor ve dokunmaya bile kıyamıyorlardı.
y los hombres me miraban sin atreverse ni a tocarme.
Bak, sorunun adımların gerçek ruhunu yakalıyamıyorsun.
Verás, tu problema es, Que no estás sintonizada con el espíritu del tap,
Sadece kitabın geri kalan kısmını bul, ne yaptıysam, sonunu hatırlıyamıyorum.
Sólo encuentra el libro. No recuerdo el final.
Seni tanıyamıyorum.
Ya no te reconozco.
Seni tanıyamıyorum.
Sabes, apenas te reconozco.
Sizi tanıyamıyorum. Şuna bir bakın.
No te reconozco.
Artık kendimi tanıyamıyorum, bu çok korkunç.
No era yo, ¿ sabes? Es terrible.
Seni tanıyamıyorum.
No te reconozco.
Bazen, sanki babam olmadan kendimi tanıyamıyorum.
A veces no sé quién soy.
Bu kılıkta seni neredeyse tanıyamıyordum.
Casi no te reconozco con esa vestimenta.
Artık kendi kızımı anlıyamıyorum
Yo ya no entiendo a mi hija.
Gerçekten müteşekkirim, zaten George ağır taşıyamıyor artık.
Es muy amable, a George no le conviene cargar con cosas pesadas.
Bir ayak yedin diye sana yam yam diyorlar.
Te comes un piececito de nada y te tachan de caníbal.
Yam yamdan daha da fazlasını söyleyeyim.
Eres más que un caníbal.
Yam yam hepsi!
¡ Esas dos usureras!
Almanya'yamı döneceksin?
¿ Volverá a Alemania?
* vücudum boyunca nehirler akıyor * hissetmek ve farkında olmak * Tüm bu yeni duygularımı * neredeyse tanıyamıyorum... * onları açığa çıkaran sır ne?
Se están despertando sentimientos que apenas reconozco como propios.
Kendini tanıyamıyor.
No tiene amigos ni familia.
Ne yiyorsan osun.
You yam

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]