Yankton traducir español
75 traducción paralela
Planım onu mahkeme için Yankton'a götürmek.
Mi plan es llevarlo a Yankton para que lo juzguen.
Serseriyi Yankton'a götürelim.
Llevemos al hijo de puta a Yankton.
Tommy, Yankton'da gönlünü bir yaban sığırına kaptırdı.
Tommy se enamoró de un búfalo en Yankton.
Yankton'da Al'ın kendisini... savunacağını sandığı yargıç hain çıktı.
El magistrado con que Al contaba para ser su defensor en Yankton se volvió un Judas.
Yankton'daki adamın hakkından... senin geleceğine inanıyorlar.
Ellos creen que Ud. es el hombre con quien tratar... en Yankton.
Emin ol, bu iş önünü açacaktır. Ayrıca emin ol, Yankton ve burası arasında... değerin yüz binlerce dolara çıkacaktır.
Tiene que creer que el trabajo le abrirá la puerta a su futuro, y tiene que creer que ganaría cientos de miles entre Yankton y este campamento.
Hayır, son sözüm şu olacak, Yankton'dan tahsilatçı geldi... payını hazırla.
No, mi última palabra es que vino el cobrador de Yankton, así que trae tu maldita parte.
Kahrolası Yargıç Claggett... kendisinin ve Yankton eyalet yasama meclisindeki... yalancı hırsızların, yerleşimimiz hakkındaki... tutumunu bildirecek.
El maldito magistrado Clagett me explicará la actitud hacia el acuerdo de él y sus compañeros ladrones mentirosos en la legislatura territorial de Yankton.
Şunu da söylemeliyim ki, Yankton'a bir tutuklama geldi. Şikago, Illinois'de cinayet işlemekle suçlanıyorsun.
Debo decirte también que Ilegó una orden de arresto a Yankton acusándote de homicidio en Chicago, Illinois.
Ama Yankton'daki eyalet yetkilisi olacak o hıyarları... rüşvetlerini vermeye değer olduğumuza ikna edecek bir yapı.
Pero si tenemos estructura para convencer a los cretinos territoriales de Yanktown de que valemos suficiente para pagarles sus malditos sobornos.
Yasama meclisindeki hıyarların... üçkağıdına gelmekten kaçınmak için ödeyeceğimiz meblağın ilk tebliği... Yankton'ın tahsildarı tarafından bu sabah bana verildi.
El primer aviso de nuestro costo para evitar que nos cojan por el culo esos chupavergas legisladores me fue entregado por el recaudador de Yankton, quien sugiere también que la mejor posibilidad de que conservemos el título de las tierras,
Yankton'a gitmedim.
- No he estado en Yankton.
Kahrolası yargıç Yankton'a canlı dönmeyecek.
El maldito magistrado no volverá vivo a Yankton.
Yankton'a gittiğimde oradan ayrılmıştı. Burada yakalarım diye düşündüm.
Se había ido de Yankton para cuando llegué, así que pensé en encontrarlo aquí.
İyiyim efendim. Yankton'da karşılaşamadık.
Estoy bien, señor, nos desencontramos en Yankton.
- Hepsi Yankton'lı.
Todos son de Yankton.
"Sadece Yankton'lı kişiler atamamı şahsınıza karşı bir hakaret olarak... " algılamamanızı rica ederim Bay Swearengen.
" Le pido, Sr. Swearengen no tomar como una afrenta a sus intereses el que nombre sólo a hombres de Yankton.
Onun ve başkalarının artık ellerini... taşın altına koymaları lazım.
Sí. Y es hora de que ella y otros abandonen su vagancia. Yankton se está moviendo.
- Ne demek istiyorsun? "Yankton harekete geçti," ne demek?
¿ Qué significa "Yankton se está moviendo"?
Bizi Yankton'daki hayvanlar için yemlik yapmak istiyorlar.
Quieren hacernos un pesebre para los animales de Yankton.
Bu önemli mi bilmiyorum, ama Yankton, Bullock'tan korkuyor.
Si de algo vale, Yankton le tiene miedo a Bullock.
Yankton, Bullock'ın Montana'nın adamı olduğunu düşünüyor.
Yankton cree que Bullock es hombre de Montana.
Bullock'ın birinin adamı olduğunu... düşünüyorlarsa bu Yankton'lılar kafayı yemiş.
Pues en Yankton son muy ignorantes si creen que Bullock es hombre de alguien.
Yankton açısından... Bullock'ın ölmesi, Montana'ya zarar mı verir... yoksa onları sert bir önlem almaya mı zorlar?
Al parecer de Yankton ¿ la muerte de Bullock reduciría los intereses de Montana o los incitaría a una expresión más fuerte?
Sabah Yankton'dan gelen haberler ve hükümet temsilcisi meselesi... yetmezmiş gibi.
Porque las noticias de Yankton y los malditos comisionados no eran suficientemente confusos.
Montana ve Wyoming'i devre dışı bırakmak istemesinin asıl sebebi... bizi Yankton ve Dakota için düşünmesi yani.
Y que deseando aventajar a Montana y a Wyoming busca asegurarnos para Yankton y Dakota.
Yankton'ın çıkarları Bullock'un arazisini tehdit ediyor, ki bence...
Los intereses de Yankton obligan a interferir en la privacidad de Bullock...
Deadwood, Montana'nın teklifini cevaplamak için mühlet alabilirse... karşı tekliflerini alabilmek için Yankton ile görüşürüm.
Si Deadwood pudiera tener un intervalo antes de responder a la oferta de Montana yo transmitiría mis impresiones a Yankton y sabría si ellos desean hacer una contraoferta.
Hafızam beni yanıltmıyorsa Yankton'lı acımasız genç Adams'ın zamanı geçti.
El joven pirata de Yankton en otro tiempo si la memoria no me engaña.
Aranızdaki güven sağlamlaştıkça... Yankton'a giden ve oradan gelen mesajlarla yakında ilgileneceğiz.
Y cuando la confianza entre Uds. se profundice estaremos particularmente interesados en mensajes hacia y desde Yankton.
Şunu söyleyeyim, son toplantımızdan sonraki hafta boyunca... Yankton'la karşılıklı, telgrafla iletişim kurdum.
¿ Puedo decirle que la semana que pasó desde nuestra junta me ha visto conducir una activa correspondencia telegráfica con Yankton que, en todo aspecto.
- Gir içeri. Yankton'ın teklifini incelememe yardım et.
Y ayúdame a analizar la propuesta de Yankton.
Yankton'dan bize gelen 50.000 doları sözleşmeden çıkar.
Saca los malditos 50 de Yankton a nosotros.
Yankton'dan gelen ikiyüzlüyü gördün mü?
Viste al hipócrita de Yankton, ¿ no?
Amacımız hayatta kalmak. Yankton'la, Hearst çarkına dişli olan adamlarla ittifak kurmak değil. Oyuncak olmadığımızı... kafası karışık ahmaklar ya da... söğüşlenecek şişko domuzlar olmadığımızı göstermek istiyoruz.
Nuestra causa es sobrevivir al no estar aliados con Yankton ni ser engranajes en la maquinaria Hearst y demostrarlo no nos hace ver como débiles ni vacas de dos cabezas ni cerdos con patas extra para que nos destruyan.
Helena'ya doğru hızlı ilerlersek, Yankton'u sap gibi ortada bırakabiliriz.
Levantarnos la falda con Helena podría volver a poner de pie a Yankton.
Bay Merrick, Yankton beyannamesinin tapu sahiplerinin... hoşuna gitmeyecek olmasını... ve tapu haklarının korunmamasını tehlikeli buldu.
La declaración de Yankton puede causar desasosiego entre los mineros locales en cuanto a la seguridad de su título y al Sr. Merrick le pareció personalmente inquietante.
Sorun şu, eğer herif, Tolliver ile yandaşsa... ve başına bir şey gelirse... Yankton da o zaman beni mi suçlar, ayak takımını mı?
El tema es que si su hombre se alió con Tolliver y le ocurriera algo, entre los tontos y yo ¿ a quién crees que culpará Yankton?
Yankton, evet.
- Yankton, exactamente.
Yankton'ın alacaklarla ilgili ilanını basmadığım için kızdığını ima ediyor.
Un mensaje de objeción de mi manejo del aviso de Yankton sobre las minas.
Swearengen dedi ki, eyalet temsilcileri Yankton'danmış.
Swearengen dijo que los comisionados del condado son todos de Yankton.
Hisseler verilecek mi? Yankton eyalet görevlilerine rüşvet veriyor mu? İşimizi sürdürecek miyiz?
Si las minas son permitidas o no o si Yankton nombra a los comisionados o no si estamos en negocios o no y si lo estamos, reduce costos al comprar en volumen.
Yarım gün boyunca Yankton'da... senin büronun önünde beklerken benimle konuşsaydın... yerimi biliyor olurdun.
Podría haber sabido mi siguiente destino de haberme hablado en Yankton donde me senté afuera de su oficina durante medio día.
Çoğumuza öyle göründü ki... Yargıç Clagett'ın ortadan kaybolmasının ardından... farklı arkadaşlıklar kurdun.
Nos pareció a muchos en Yankton que tras la desaparición del magistrado Clagett escogiste otra compañía.
Bu, beni ya da Yankton'dakileri... senin arkadaş seçiminden daha fazla bağlamaz.
Eso no me interesa a mí ni a nadie en Yankton más que su elección de acompañantes.
Lütfen haber verin : Yankton'dan Meclis Üyesi Jarry kasabaya vardı... ve Al'i arkadan düzmek istiyor.
Por favor informe que el comisionado Jarry de Yankton ha llegado al campamento y busca cogerse a Al por el culo.
Ama bu sabah, Yankton'ın elindeki mülkiyet hakları konusunda... bir kargaşa, büyük bir huzursuzluk... ve panik dolu sözler işittim.
Pero esta mañana, noto que abunda una cantidad de confusión y ansiedad y palabras de pánico sobre la disposición de Yankton de las minas.
Yankton'a bizden nasıl bahsedecek acaba?
¿ Qué impresiones esperamos transmita a Yankton?
Birlikte, Bay Hearst'ın Yankton'ın kendisi hakkında düşünmesini... istediği şeyin ta kendisi olmuyor muyuz?
Si nos une, ¿ eso no nos vuelve la imagen viviente del Sr. Hearst...
Tolliver ve Yankton'la anlaşmaları var bence.
Creo que ha visitado a Tolliver y Yankton.
- Yankton.
- Yankton.