English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yapar mısın

Yapar mısın traducir español

5,114 traducción paralela
Sörf yapar mısın?
- ¿ Haces surf? - No.
Sörf yapar mısın?
¿ Surfeas?
- Sen yapar mısın?
¿ Estarás allí?
Benim için... bunu yapar mısın?
¿ Harías eso por mí?
- Egzersiz yapar mısın? - Evet.
- ¿ Haces ejercicio?
Bunu yapar mısınız?
¿ Haría eso por mi?
Bana bir iyilik yapar mısın?
¿ Podrías hacerme un favor?
Paket yapar mısın?
¿ Tienes una fiambrera?
Benim için bu küçük şeyi yapar mısın?
¿ Harías esa cosita por mi? ¿ Sí?
Bize pankek yapar mısın?
¿ Puedes hacernos tortitas?
Yarın erken başlangıç yapar mısın?
¿ Empiezas temprano mañana?
Gerçekten bunu benim için yapar mısın?
¿ En serio harías eso por mí?
Bunu bütün müşterilerine yapar mısın, Alan?
¿ Haces eso por todos tus clientes, Alan?
- Bunu yapar mısın?
- ¿ Lo harás?
Bana bir iyilik yapar mısın?
Oye, hazme un favor...
Bana bir iyilik yapar mısın?
De hecho, ¿ me puedes hacer un favor?
Tanıklık yapar mısın?
¿ Consideraría ayudarme?
Dr. Bergman merak ettim de bu kadar sadık bir izleyicisiniz madem bana bir iyilik yapar mısınız?
Escuche, doctor Bergman, me pregunto, sabe... ya que es usted un un espectador tan fiel... si no podría pedirle un pequeño favor.
Ne fark eder. Ha Londra'da patates soymuşum ha Yorkshire'da. Londra'ya gittiğinde bana bir iyilik yapar mısın?
¿ Qué diferencia hay entre pelar patatas en Londres y pelarlas en Yorkshire? ¿ Puedes hacerme un favor cuando estés en Londres?
Bay Drewe, benim için bunu yapar mısınız?
Sr. Drewe, ¿ haría algo por mí?
- Bana da kahve yapar mısın baba?
¿ Me traes un poco también, papi?
Victoria, bak, ben... Bak, pusuya düşürdüğüm için üzgünüm ama istirham ederim, bunu benim için yapar mısın?
Victoria, mira, yo... lamento la emboscada, pero te lo imploro.
Benim için bunu yapar mısın hâlâ?
¿ Igualmente harías eso por mí?
Benim için bunu yapar mısın?
¿ Harías eso por mí?
Tracy. Bana bir iyilik yapar mısın?
Tracy, ¿ me harías un favor?
Diğer herkes gibi bunu banyoda yapar mısın, lütfen?
Tío, ¿ no puedes hacer eso en el baño como todo el mundo, por favor?
Lütfen ışınlanıyor musun artık her ne yapıyorsanız onu yapar mısın?
¿ Podrías teletransportarte o lo que sea que haces?
Şunu gidip başka bi'yerde yapar mısın?
¿ No puedes hacerlo en otro sitio?
Sık sık yapar mısın gemi turlarından?
¿ Ibas en cruceros a menudo?
Benim için bunu yapar mısın?
¿ En serio harías eso por mí?
Belki. Yapar mısın?
Tal vez. ¿ Harías eso?
Bunu yapar mısın?
¿ Harías eso?
Böyle bir fedakârlık yapar mısınız?
¿ Haría tal sacrificio?
Aman Tanrım. Yapar mısın?
Dios mío, ¿ lo harías?
Santiago, puanlamayı sen yapar mısın?
Bueno, Santiago, ¿ haces los honores?
Bunu gerçekten yapar mısın?
¿ Realmente harías eso?
Gerçekten yapar mısın bunu?
¿ Harías eso por mí?
Alex, bana hemen bir iyilik yapar mısın?
Alex, ¿ puedes hacerme un favor rápido?
- Bana bir iyilik yapar mısın?
¿ Me haces un favor?
- Benim için bunu yapar mısın?
¿ Harías eso por mí?
Yapmayın, ben her hafta bağış yaparım.
Por favor, hago donaciones cada semana.
Bunu yapar mısın?
¿ Lo harás?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
¿ Pueden hacerme un favor?
Bizim için bunu yapar mısın?
La puerta estaba abierta.
Endişeni anlıyorum ama Irene'i aramak yerine tekrar tekrar hatalarını gözden geçirirse ki tanıdığım kadarıyla öyle yapar bu onu uçurumun kıyısından iter.
Mira, entiendo por qué estás preocupado, pero si no puede buscar a Irene, si tiene que recrearse en sus errores - - creo que ya le conozco bastante bien - - podría ser lo que le hiciera saltarse el límite.
Öyle düşünsen de düşünmesen de senin için de aynısını yaparım.
Y ya sea si lo piensas o no, Mustafa, haría lo mismo por ti.
Ben de işimi yaptım. Ben de aynısını yaparım.
Yo también hice mi trabajo, y volvería a hacerlo sin pensarlo.
Girişlerimizi yapar mısınız artık?
¿ Podría solo registrarnos?
Karışık sufle de burada. Karnabaharın beşamelini de ben yaparım.
La mezcla del souflé está lista para condimentar y haré la bechamel para la coliflor.
Kan sayımı ve EEG'yi burada yaparız ama en yakın MR çekim yeri Westlake'deki büyük hastanede ve o da Kubbe'nin 8 km dışında.
- Podemos hacer el análisis y el electro pero el tomógrafo está en el hospital de Westlake, a 8 km. fuera de la cúpula.
Bu sizi sağlık hizmetleri konusunda öne çıkartıp Hasta Hakları grupları karşısında kurşun geçirmez yapar ve kadın seçmenler, bu hanım doktora bayılacaklar.
Esto le da ventaja en el cuidado de la salud, lo hace inmune a los grupos de Derechos de los Pacientes, y las votantes van a adorar a esta doctora.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]