Yarışsa traducir español
33 traducción paralela
Aşk bir yarışsa eğer kazanan o muydu bilmiyorum.
El amor es como una competición No puedo decir que ella sea la ganadora...
Altın madalyayı alan Cho Oh-ryun ile bir su kaplumbağası yarışsa.
El campeón olímpico Cho Oh-ryun o una tortuga de agua?
Jim. İç ve dış işlerde korkunç başarısız sicile sahip bir partinin pes etmeye eğilimli başkan yardımcısına karşı yarışsa da, Vali Arthur yine de başkanlığa seçilemez... yardımsız.
Aun compitiendo con este vicepresidente inútil con el fracaso abismal que su partido ha tenido aquí y en el exterior el gobernador Arthur no puede llegar a la presidencia sin ayuda.
Ve bu bir yarışsa, bir ring varsa, ben varım.
Si hay una competencia si hay una sortija, iré por ella.
Ama yarışsa kazanırdı. Neyi kazanırdı?
Pero si lo hubiese hecho, habría ganado.
Daksha yarışsa da yarışmasa da yarın sana kazandırabilir.
Quizás gane mañana, corra Daksha o no.
Hayat bir yarışsa, bitiş çizgisine doğru beni o yendi.
Si la vida es una carrera, ella llegó a la meta antes que yo.
Bu bir yarışsa sen kaybediyorsun. Çünkü aptal bir kaplumbağa gibi dikiş atıyorsun.
Si es una carrera, vas perdiendo, porque suturas a la velocidad de una tortuga.
Oysa baksana ona, bugün besinin alıp yatışsa da, Yarın bileniyor yine ; yine erişiyor önceki gücüne.
Que del hambre, el codicioso estilo imites, saciando presto tu furor,
Dünyada 5 tane ya da daha az kalmışsa, yarım milyona dek çıkar.
Si hay cinco o menos en todo el mundo... el plato sube a medio millón.
Köşeye sıkışmışsan ve başka umut kalmamışsa acele etme ve şunu unutma. Ne kadar iri yarı ise... vs.
Cuando tu espalda esté contra la pared y ya no haya un mañana... sólo tómalo un día a la vez y recuerda... mientras más grandes son...
Evet, ama bulunduğu pozisyon, yani yüksek rakımda böyle bir yarıkta sıkışmışsa yenilemeyecek kadar kısa sürede donmuş olabilir.
Pero en la posición en la que fue hallado, en una grieta a gran altitud debió congelarse tan rápido que no hubo depredación.
Pardon ama son sevgilin sınıfın yarısını öldürdüyse ve onu unutmak için çıktığın çocuk da seni şutlamışsa, haliyle biraz çekingen davranırsın.
{ C : $ 00FFFF } ¿ Disculpa? Cuando eres una asesina constante la mitad de la clase, { C : $ 00FFFF } y luego tu novio te manda a volar...
İlk melezlerle Almanların evliliğinde çocuk sahibi olunmamışsa Alman tarafının tepkilerine bakılarak yarı Yahudi ya tahliye edilir, ya da yaşlı gettosuna gönderilir.
Matrimonios entre descendientes directos y alemanes, si no tienen hijos y según la postura de los familiares alemanes el medio-judío será evacuado o llevado a un gueto para ancianos.
Birinin karnı yarılmış ve karaciğeri alınmışsa ne kadara gider?
Si a alguien le sacaran las tripas y el hígado, ¿ qué valor tendría eso?
Yani yarışta olan birisi yapmış olamaz. Yapmışsa bile nasıl yapmış olabileceğini aklım almıyor.
Por lo tanto, no puede ser alguien que tomara parte en la carrera.
Başka kalmışsa, yarın getiririm.
Si queda, te traigo más mañana.
Eğer, El Hattal, gece yarısına kadar Hamad'ın kumlarına ayak basmamışsa, kafanı, Bağdat ipeğine sarılı olarak, amcama göndereceğim.
Si no me entregan a Al Hattal antes de la medianoche, le mandaré tu cabeza a mi tío envuelta en seda de Bagdad.
Eğer sıçan yarışları ayarlanmışsa bir anda bir oda dolusu cinayet nedeni olan adam olur.
Bien, si el partido de ratting estuvo arreglado, de repente tenemos un cuarto lleno de perdedores, todos con motivo.
Djamila yarım gün çalışsa da, çocuk olunca tam bir eziyet oluyor.
Djamila trabaja media jornada y con el chico es complicado.
Djamila yarım gün çalışsa da, çocuk olunca tam bir eziyet oluyor.
Djamila trabaja media jornada y el niño da mucho trabajo.
Eğer bu işi Liza yapmamışsa, birinin yarıştan önce bu işi yapabileceği 4 saatlik bir zaman söz konusu.
Si Liza no lo hizo, hay un espacio de tiempo de cuatro horas... antes de la exhibición para cualquiera que lo haya hecho.
Eğer bir şirket çalışanlarının yarısı işten çıkarıImışsa, eski bir çalışanın yarattığı karışıklık hakkında kimse fazla soru sormaz.
Si una compania despidió a la mitad de su personal nadie hará muchas preguntas cuando pareces un ex empleado hecho un desastre
İçine bir araba ve yarım ev koymamışsa boşanırken yine de kazıklandın demektir.
Bueno, a menos que pueda acomodar un auto y la mitad de un auto ahí, Aun sigues estando jodido con el divorcio.
O kadar uzun bir süre acı içinde kalmışsa mahkeme kararıyla belki üç yüz belki yarım milyon dolar eder, bilemiyorum.
Si sufrió mucho todo ese tiempo no sé, quizá 300.000, medio millón de dólares para un veredicto sostenible.
Ve yarına kadar beklemek zorunda değilim. Odak yanlışsa bunu o an görebilirim.
No tiene que esperar a mañana para ver si está fuera de foco.
Ya yarılamamışsa?
¿ Y que si no?
Eğer departman tedarik için toplamda 240 milyondan fazla tedarik yapmışsa işe yarıyor.
Puede ser invocada si el gasto total del departamento con el proveedor es de más de 240 millones.
Evet, her ne kadar inanması güç de olsa Yarı Zamanlı Asker'in ağzından çıkmışsa bu sözler, doğrudurlar.
Sí Me es difícil de creer debe ser verdad
Hangi cadının saçından yapılmışsa sadece onun üzerinde işe yarıyor.
Solo funciona con la bruja con cuyo pelo se hacen.
Eğer Aşçı Quagmire bir tabak herhangi bir şey hazırlamışsa yarışmayı kazanacak. Süre doldu.
( jadeo )
Eğer katilimiz alabileceği her şeyi almışsa, yarım milyondan fazla para yapmıştır. Bir şüpheli var mı?
Si nuestro asesino todo lo cosechado posible, que podrían haber hecho más de medio millón de dólares.