Yeller traducir español
198 traducción paralela
Demin yukarı çıktım ve yerinde yeller esiyordu.
He subido ahora y no está.
Tabii ki oraya vardigimda kusun yerinde yeller esiyordu.
Por supuesto, al llegar descubrí que el pájaro había desaparecido.
Hadi kardeşim, yeller yolunca esip gemiler kalktıkça, ihmal etme, haber yolla bana.
Como buen viento, que impulsa el barco, no cejes y dame noticias.
Korkutmaların boşuna Cassius, korkmam. Dürüstlüğüm öyle bir zırh ki benim savurduğun şimşekler yumuşak yeller gibi geçer üstümden, duymam bile.
Casio, tus amenazas no me dan miedo, pues mi honradez es tan sólida... que no me afectan más que el viento, que ni me molesta.
Old Yeller.
♪ Old Yeller.
Old Yeller.
Old Yeller ♪
İşte geliyor Yeller.
♪ Aquí. Yeller ♪
Geri dönüyor Yeller.
♪ Vuelve. Yeller ♪
Old Yeller bir melezdi.
♪ Old Yeller era mestizo ♪
Old Yeller bir avcıydı.
♪ Old Yeller era un cazador ♪
Ve Old Yeller o zaman çok eğlenirdi.
♪ Y fue entonces cuando Old Yeller ♪ ♪ se divirtió ♪
Old Yeller bir savaşçıydı, Doğuştan yaygaracı bir savaşçı.
♪ Old Yeller era un luchador ♪ ♪ Un luchador definitivo ♪
Rengi sarı olmasına rağmen
♪ A pesar de su pelaje, era yeller ♪
Hadi Yeller, oğlum!
¡ Vamos, muchacho!
Yakala onu Yeller!
¡ Atrápalo, Yeller!
Hadi Yeller!
¡ Vamos, Yeller!
Old Yeller, bu sinir bozucu hayvanları silip süpürecektir.
Old Yeller limpiará el suelo con esas malditas alimañas.
Old Yeller mi demek istiyorsun?
¿ Quieres decir Old Yeller?
Anne, Elizabeth Salt Licks'deki bütün o hırsızlıkları yapanın, Old Yeller olduğunu söylüyor.
Mamá, Elizabeth dice que ha sido Old Yeller... el que ha estado robando todo en Salt Licks.
Birisi onu vurabilir! Yeller!
¡ Alguien podría dispararle!
Şu yıldızlara bak Yeller.
Mira todas esas estrellas, Yeller.
Yakala onları Yeller!
¡ A por ellos, Yeller!
Yeller, kesinlikle onlara ölümcül bir darbe vurdu.
Yeller les ha dado un susto de muerte a esos mapaches.
Haydi Yeller.
Vamos, Yeller.
Haydi Yeller!
¡ Vamos, Yeller!
Sessiz ol Yeller!
¡ Tranquilo, Yeller!
Yakala onu Yeller!
¡ A por ella, Yeller!
Tekrar dene de, Old Yeller bacaklarını bir ayırsın.
Inténtelo de nuevo, hermana, y Old Yeller te dejará bien abierta.
Tamam Yeller, onu eve götür.
Muy bien, Yeller, llévala a casa.
Buraya gel Yeller.
Aquí, Yeller.
Pekâlâ Yeller, onu orada tut.
Muy bien, Yeller, aguántala.
Travis, gidip Old Yeller'i eve getir.
Travis, ve a llamar a Old Yeller y tráelo a casa.
- Old Yeller'i eve getir.
- Lleva a Old Yeller a casa.
Yani Old Yeller'ı bu kurbağayla değişir misin?
¿ Quiere decir que me cambiaría a Old Yeller por este sapo con cuernos?
Domuz izleri, Yeller!
¡ Huellas de jabalí, Yeller!
Pekâlâ Yeller.
Muy bien, Yeller.
Yeller.
Oh, Yeller.
Haydi Yeller. Domuzların geri dönüp, seni almasını mı istiyorsun?
Vamos, Yeller. ¿ Quieres que vuelvan los jabalíes y te cojan?
- Anne, Old Yeller için geri dönmeliyiz.
Mamá, tenemos que volver a por Old Yeller.
Old Yeller'a söz verdim ve gideceğim.
Se lo prometí a Old Yeller, y voy a ir.
Old Yeller'ın yanına gitmeliyim.
Tengo que ir a por Old Yeller.
Yeller'a ne olmuş anne?
¿ Qué pasa con Yeller, mamá?
Tamam, Yeller.
Sí, Yeller.
- "Old Yeller hastalanmış" oyunu.
- Jugaremos a que Old Yeller está enfermo.
- Hasta mı? - O ve Old Yeller.
¿ Enfermo?
Domuz yarası.
Él y Old Yeller. Les atacaron unos jabalíes.
Old Yeller.
Old Yeller.
Orada bulunan bu çocuk ya da Old Yeller gibi aynı.
Igual que el muchacho o el perro.
- Şansınız varmış ki, Old Yeller yanınızdaydı.
- Suerte que teníais a Old Yeller.
Biz şanslıydık oğlum, ama Old Yeller değildi.
Fue una suerte para nosotros, hijo, pero no para Old Yeller.
Dinle anne. Old Yeller daha yeni senin ve Elizabeth'in hayatını kurtardı.
Mamá, escucha. ¡ Old Yeller acaba de salvarte la vida, y a Elizabeth también!