Yemiyor musun traducir español
205 traducción paralela
Yemek yemiyor musun?
¿ No comes?
Kahvaltıda, öğle ve akşam yemeğinde yoktun. Artık yemek yemiyor musun?
No te veo en el desayuno, en la comida ni en la cena. ¿ Ya no comes?
Jim, yemek yemiyor musun?
Bien, Jim. ¿ No quieres comer?
Artık evde yemiyor musun?
¿ Ya no comes en casa?
Bizimle yemiyor musun?
¿ No comes con nosotras?
Ben bu şehri böyle terk edilmiş, cansız gördüm mü kafayı yerim. Sen yemiyor musun? - Şey, yo.
Cuando veo la ciudad así desierta, las calles vacías, todo cerrado, me deprimo. ¿ Ud. no?
- Sen yemiyor musun?
- ¿ Tú no tomas?
Yemiyor musun, Yasumoto?
- ¿ Por qué no comes, Yasumoto?
- Hey Bud, yemiyor musun? - Hayır!
- Bud, ¿ no vas a comer?
Okulda yemiyor musun?
¿ En el colegio no comes?
Yumurta yemiyor musun?
¿ No quieres huevo?
Yemiyor musun?
- ¿ No comes?
Sen yemiyor musun?
¿ No vienes a comer?
Yemiyor musun?
¿ No tienes hambre?
- Yemiyor musun?
- ¿ No comes? - No tengo hambre.
- Yemiyor musun?
- ¿ Tu no comes?
- Bizimle yemiyor musun May?
- ¿ No comes con nosotros, May?
Yemiyor musun? Allah Allah hıyar yenmez mi be?
Por Alá, no come pepino, ¡ si a todo el mundo le encanta!
Yiyor musun, yemiyor musun?
¿ Vas a comer o no?
Çorbanı yemiyor musun?
¿ Te comerás la sopa?
Ne o, yemek yemiyor musun?
¿ Qué? ¿ No come usted?
- Yemiyor musun?
¿ Comerá?
Sen yemiyor musun?
¿ No te los comes?
- Sen yemiyor musun?
- ¿ No vas a comer?
Yemiyor musun?
¿ No vas a comer?
Bunu yiyor musun, yemiyor musun?
- ¿ Lo vas a comer o no?
Sen yemiyor musun?
- ¿ Usted no come?
Bunu yemiyor musun?
¿ Ya has terminado?
Yemiyor musun?
¿ No estás comiendo?
- Yemiyor musun?
- ¿ No comes?
Bouin yemiyor musun?
¿ No estás comiendo, Bouin?
- Fleischman, sen suşi yemiyor musun?
- Fleischman, tú comes sushi.
- Yemiyor musun?
¿ No comes más?
Ama sen çok zayıflamışsın, yeterince yemiyor musun?
Y tú que haces preocupándote de estas cosas.
- Sen yemiyor musun?
- ¿ No estás comiendo?
- Yemek yemiyor musun?
- ¿ Comes bien?
- Burada yemiyor musun?
¿ Comes aquí?
Tost yemiyor musun? Şimdi değil.
¿ Seguro no quieres?
Yani yemiyor musun?
- ¿ Comes mal?
- Yemek yemiyor musun artık?
¿ No vas a comer nada ahora?
- Yemiyor musun?
¿ No comes?
Yemiyor musun?
- ¿ No vas a comer?
Hey, Sandy, yemiyor musun?
Hey, Sandy, ¿ te vas a comer eso?
Sen birşey yemiyor musun tatlım?
No tenes nada, Corazon? No.
- Yemiyor musun? - Kalsın.
- ¿ No comes?
- Sen yemiyor musun?
- ¿ No comes?
- Bir haftadır katı gıda yemiyor musun?
Solo para meterme en el traje.
Yemiyor musun?
¿ No comes?
Hala yemiyor musun?
¿ Va a comer?
Yemiyor musun?
¿ Cómo?
Sen yemiyor musun?
¿ No come?