Yoga traducir español

Zoey beni yogada sanıyor.

Zoey cree que me fui a la yoga.

Sadece... Yoga beni duygusallaştırıyor.

Es que... el yoga me pone sensible.

Yogaya ihtiyacın var.

Tienes que hacer yoga,

Yoga sana yardım edemez.

El yoga no puede ayudarte.

Reflex yoga, dolu.

Yoga de reflejos, lleno.

Kumda yoga, dolu. Seksi yoga, dolu. Eşli yoga, dolu.

Yoga de arena, yoga caliente, yoga para parejas, lleno.

- Evet, ya da yogaya. - Hayır, tavrını değiştirmesi gerek.

Sí, o yoga.

Ve pazartesi akşamları yogaya gider.

Y los lunes a la noche va a yoga.

Yoganın içine kamasutra katılmış yeni versiyonu.

Ya sabes, una mezcla de yoga con kamasutra.

Yukarı New York'ta sessiz bir yoga bakımı içindeydim.

Estoy en un silencioso retiro de yoga al norte de Nueva York.

İşe git... yogaya git.

Id al trabajo... haced yoga...

O nedenle herkes Budizm, Yoga gibi Doğu sanatlarıyla ilgilendi.

Así que tienes un interés en el budismo, en el yoga, en todas las cosas orientales.

O zaman bir yoga dersi al.

Entonces toma clases de yoga.

Gey-göt yogası şimdi de müfredat programında mı?

Ahora tenemos culo-gay-yoga en el itinerario?

Yoga taytımı sevmeyi öğrenip başka bir insanla yatakta çıplak olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmaya çalışacağım.

Aprenderé a querer a mis pantalones de yoga e intentaré olvidar lo que es tumbarse desnuda en una cama con otro ser humano.

Yogadayken basit bir iş yapmasını istedim.

Le pido que haga una cosa mientras yo estoy en yoga.

Giriş sınıfındasın ve yoga merkezi bile değil.

Vas a una clase introductoria y ni siquiera es en el estudio de yoga.

Ve Yoga mat'in bile yok.

Y ni siquiera es una colchoneta.

- Hafta sonu için yoga turu gibi bir şeye gitti.

Se fue en un fin de semana caliente de yoga en tanga.

Jessica'nın yoga öğretmenliği eğitimi aldığını söyledi.

Me dijo que Jessica está tomando unas clases de profesorado de yoga.

Ben yoga dersi bile almadım, anne.

Ni si quiera hice yoga, mamá.

Yoga ve meditasyonun, özellikle böylesi yerlerde oldukça yararlı buluyorum şahsen.

El yoga y la meditación me parecen particularmente eficaces en un entorno como este.

Yogadan geliyorum.

Vine de la clase de yoga.

Şu hamile yogası nasıl gidiyor?

¿ Cómo va esa cosa del yoga para embarazadas?

Baksana, galiba seninle şu yoga derslerine gelsem iyi olur.

Tú sabes, tal vez vaya a esa clase de yoga después de todo.

Beni yoga dersine mi götürecek?

¿ Me va a llevar a clase de yoga?

- Evet, seni yoga dersine...

- Sí, él va a llevarte a yoga...

Arne ile yoga dersine gidemem!

¡ No puedo ir a la clase de yoga con Arne!

Acıyı hissetmek istemiyorsan yoga yapmalısın.

Si no querías dolor, haber hecho yoga.

İlk yoga sonra dağ tırmanışı, bisikletçilik...

Primero fue yoga, luego escalada, ciclismo.

Yoga nasıl gidiyor?

¿ Cómo va el estudio de yoga? . Oh, eso es bueno.

Bikram... yogada yemek mi yapıyorlar?

Bikram... ¿ Es el yoga donde cocinan para ti? .

Hamile kadınlar ağır yoga yapmamalı

Sin embargo, las mujeres embarazadas se supone que no hacen yoga caliente.

- Valerie hamilelerin sıcak yoga yapamayacağını söylüyor

¿ Qué pasa? . Valerie cree que las mujeres embarazadas no pueden hacer yoga caliente.

Haklı belki.. sen hamile kalınca öğretecek misin?

Quizá tenga razón. ¿ Vas a seguir enseñando una vez que seas madre? Hago yoga caliente todo el tiempo.

Listeye göre git.. yoga yap meditasyon yap

Así que sólo te tienes que apuntar en esa lista. Pero fuera de eso, sólo relájate. Medita, se pacífica.

- Ben Bikram hocasıyım

Haz yoga. Eso es lo que hago. Enseño Bikram.

Ne güzel.. yoga öğretiyorsun.. derse hazırlanıyorsun ve hamile kalmak istiyorsun

Genial, genial. Así que enseñas yoga, haces recados, ¿ y realmente quieres quedar embarazada?

Yoga seni rahatlatmıyor mu?

¿ Estás tenso de todo eso del yoga?

Hamile kadınlar yoga istemiyor

Las mujeres embarazadas no están en el yoga caliente.

Ateşli yoga yerine, sıcak yoga desek?

¿ Y si en lugar de yoga caliente - yoga templado? - ¿ Tibio?

Sıcacık.. ateşli yogayı sevmeyenler de yapsın

- No. Templado-templado. Para que todo el mundo que odia el yoga caliente pueda hacerlo.

İyi haber.. sıcak yoga tuttu..

Buenas noticias. Tibio, tibio, el yoga es tan popular que nos inscribimos a 2 clases extras.

- Ben hazırım Sıcak yoga fikrin iyi gitti.. isme rağmen Yarın parka gidip, yoğurt yeyip konuşmuyoruz?

Ya sabes, la idea de tu yoga tibio-tibio ha sido descartada... incluso con ese nombre pegajoso.

Hamileyim.. motora biniyorum.. yoga öğretiyorum.. fenayım ben!

Estoy embarazada... Uso un sapo... Enseño yoga sexy...

Toplantılara geldim. - Yoga falan yaptım.

Pero con mis reuniones y mis clases de yoga, quiero decir, yo- -

Yogada bile kazanmak zorundayım.

Incluso tengo que ganar en el yoga.

Bir yoga eğitmeni.

Es una instructora de yoga. Totalmente diferente a mí.

Sütyen giymez.

Tiene un DVD de yoga.

Bir yoga DVDsi var Kazı-kazan.

Todos ganan.

- Sıcak yoga

Es el yoga caliente. Oh, sí...