English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yok edici

Yok edici traducir español

562 traducción paralela
Yok edici salgın kırıp geçirdi :
La devastadora Pestilencia se extendió :
"Yok edici ay ışının sırrı"
El monstruo le clavó las garras en el cerebro El misterio de los rayos lunares mortales
Ulusal bir krizde ise yok edici olabilirler.
En una crisis nacional, podrían resultar fatales.
Atomik yok edici!
¡ Un desintegrador atómico!
Profesör bu elimdeki tek Oksijen Yok Edici'si.
¡ Profesor, este es el único Destructor de Oxígeno que tengo!
Exeter, bir haberleşme cihazına neden yok edici bir ışın koyuyoruz?
Dígame, Exeter. ¿ Por qué un aparato de comunicación ha de estar equipado con un rayo destructivo?
Geceyarısı yok edici Mısır'ın ortasına dalacak ve tüm ilk doğanlar ölecek,
A medianoche, el destructor llegará a Egipto, y todos los primogénitos morirán.
Yok edici birisi.
Ella destruye todo.
Yok edici değil.
Ella no destruye nada.
Yok edici bir organizmaya uygun bir şekilde aşk tanrıçasının adı verilmiş.
Un organismo devorador llamado así por la diosa del amor.
Hepimizin bu yok edici yaratılışın tutsağı olduğumuzu bilmiyordum.
Que todos nosotros estamos atrapados por esta creación devoradora.
Dinle, yabancı... ikinizde... ışığın kör ettiği, ve havanın boğduğu şu yukarıdaki sahradan geliyorsunuz, sadece yok edici güçlerin yaşadığı yerden.
Escucha, extranjero... sois ambos del... ese desierto por encima del suelo... donde las luces te ciegan y el aire es asfixiante, donde solo viven las razas destructoras.
- Canlı bir hücre yok edici mi?
- Un destructor célula viva? - Sí.
Bu yok edici işlemi geri döndürüyor, hücreleri içe doğru büyütüp onları öldürüyor.
Este destructor se han invertido el proceso, hizo que las células crecen hacia adentro y morir.
Unutma, yok edici Animus'un karanlık tarafaına yönelmeli.
Recuerda, el destructor debe ser apuntado a la cara oscura del Animus.
Barbara, yok edici.
Barbara, el destructor.
Çevremizdekiler için kirler önemsizdirler, bu kötü küçük şeyler çarşaflarınızın arasında, Spash'in yok edici etkisiyle ortadan kaldırılırlar.
Para los amigos de los detergentes, la suciedad es un enemigo pequeño, un repugnante pequeño demonio que arruina las sábanas, y es ahuyentado por un vengativo tratamiento de Spash.
USS Intrepid ve Gamma 7A Sistemi'ni yok eden şey devasa ama tek hücreli bir canlı ve enerjisi yok edici.
Hemos establecido que la cosa que destruyó al USS Intrepid y al sistema Gamma 7 A es un increíblemente grande, pero un simple ser celular cuyas energías son destructivas de toda vida conocida.
Bütün bakteri yok edici virüsleri aktive et.
Comprueba todos los bacteriófagos conocidos.
Sen bir tür yok edici misin?
¿ Eres una especie de exterminador?
Bu ve müteakip konuşmalarımız adına benim adım Yok Edici Güç.
A los efectos de ésta y las subsiguientes conversaciones... mi nombre es... Juggernaut.
İki saat içinde ben, Yok Edici Güç'ten haber alacaksınız.
Oirá de mí... de Juggernaut... dentro de dos horas.
Yok Edici Gücün bombası sözde demo bombası 20 dakika önce güvertede patlamış.
La bomba de Juggernaut... su demostración... explotó a bordo hace 20 minutos.
Bu da bize sizin şu "Yok Edici Güç" ünüzü bulmamız için... - 22 saat verir.
Lo que nos da menos de 22 horas para encontrar... a su "Juggernaut".
Yok Edici Güç'ün düzeneklerini derhal devre dışı bırakma emriyle gidiyorlar.
Sus ordenes son desactivar inmediatamente los dispositivos de Juggernaut.
Yok Edici Güç'ün tekrar aramasını ödeme direktiflerini ve fidyeyi ödemeyi düşünüyoruz.
Vamos a esperar la llamada de Juggernaut... seguir sus instrucciones y pagar el rescate.
- Yok Edici Güç.
Juggernaut.
Sizin şu Yok Edici Güç, oldukça zeki bir herif.
Es astuto su Juggernaut.
Yok Edici Güç sen olsaydın Charlie şu anda yapmaya başladığımız şeyi yapmamamız için bizi nasıl engellerdin?
Si fueras Juggernaut, Charlie... ¿ cómo evitarías que hiciéramos lo que vamos a hacer?
Şimdi bakalım bu Yok Edici Güç ne kadar zekiymiş?
Ahora veamos que tan astuto es este Juggernaut en realidad.
Zeki bir adamsın Yok Edici Güç.
Eres un hombre astuto, Juggernaut.
Sen sağlam bir adamsın Yok Edici Güç.
Eres un buen hombre, Juggernaut.
Polis başkomiseri McCleod konuşuyor, Yok Edici Gücün sesi İngiliz aksanı.
Soy el superintendente McCleod, policía. El acento de Juggernaut era inglés.
Tony, senin Alman tasarımcı ölmüş ama Yok Edici Güç'ü bulduk.
Tony, el diseñador alemán está muerto pero encontraron a Juggernaut.
Her şey birden netleşti. Birden her şeyin aslında çok..... korkunç ve yok edici olduğunu fark ettim.
Es como si de pronto hubiera tenido una visión muy clara, en la que todo parece espantoso y dañino.
Anlamadığım şey neden her zaman yok edici olmak zorunda?
Lo que no entiendo es, ¿ por qué es siempre destructivo?
Daha fazla yok edici çağırıp bizi çapraz ateşe tutmaları olasılığına karşı. - Ah.
Para aumentar nuestro rango de escáner, por si intentan traer más destructores por allí para atraparnos en fuego cruzado.
Doğulu Birliklerin yok edici filosu Terra'dan geçen her şeyi yok etti.
¿ Cuando una flota de destructores de la Alianza Oriental destruye cualquier cosa que viaje desde Terra?
Yok edici 2 deki o beceriksizler!
¿ Qué les pasa a los incompetentes del Destructor Dos?
Hayır, bence Alfred bir "yok olucu" değil de, daha çok bir "yok edici" olmalı.
Ese sería Alfred... el último en desaparecer. ¡ Y finalmente se aparecería aquí!
Tahriş edici madde gibisi yok.
No hay nada como un contrairritante por la mañana.
Başka bir ayırt edici özelliği yok.
Sin otras señas particulares.
Sadece bir şimşek çakışı kadar sürecek kör edici bir parlaklıkla her şeyi yakıp yok eden İhtilal'in vakti geldi artık.
Pues la revolución, que quema todo con una cegadora luminosidad sólo durará mientras los relámpagos...
YOK YOK EDİCİ YOK EDİCİ MELEK
EL ÁNGEL EXTERMINADOR
Bir ikiyüzlüden daha sinir edici hiçbirşey yok.
Nadie es menos soportable que un hipócrita.
Deneysel bir bakteri yok edici.
Es un bacteriófago experimental.
Bunda tahrik edici bir şey yok.
Empecé cuando tenía 12 años.
Evet, Yok edici İki olayı rapor etti.
Sí, el Destructor Dos informó del incidente.
Bir "yok edici" mi?
.
Sadece, yeterince tehdit edici bir tipin yok.
Pero eres demasiado amable. No eres amenazadora.
Tehdit edici bir tipim yok mu?
¿ No soy amenazadora?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]