English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Y ] / Yoko

Yoko traducir español

552 traducción paralela
Kageyoshi'nin yanında sana bir iş ayarladım.
ISUZU YAMADA YOKO UMEMURA BENKEI SHIGANO YA KAZUKO HISANO
YOSHIKO TSUBOUCHI YOKO KATSURAGI
YOSHIKO TSUBOUCHI YOKO KATSURAGI
TO YOKO TAKAHASHI YOKO BENISAWA
TOYOKO TAKAHASHI YOKO BENISAWA
Kenbo, Yoko.
¡ Kenbo! ¡ Yoko!
Senaryo : YOKO MIZUKI
Guión YOKO MIZUKI
Senaryo : YOKO MIZUKI
Guión de YOKO MlZUKl
- Yoko'nun.
LLegas a casa temprano.
Canımı sıkan da zaten bu ya!
Yoko debe aprender a ser paciente.
Yoko'nun doğum gününde kafayı çektiğinde.
- ¿ Yo? ¿ A cuál escogerías?
Hiçbiriniz adam olmazsınız.
¿ Cuándo? Cuando estabas borracho, celebrando el cumpleaños de Yoko.
Original Story by Yakumo Koizumi Screenplay by Yoko Mizuki
Historia Original : Yakumo Koizumi Guión : Yoko Mizuki
TOSHIE KIMURA, YOKO MIHARA
TOSHIE KIMURA, YOKO MIHARA
Biraz Yoko Tsukasa'yı andırıyordu.
Se parecía un poco a Yoko Tsukasa.
Yuzo Kayama
Yoko Naito
Yoko!
¡ Yoko!
YOKO TSUKASA GO KATO
YOKO TSUKASA GO KATO
Ishihara Sumao Kitano Takuya Katsumura Jun Okajima Yoko
Ishihara Sumao Kitano Takuya Katsumura Jun Okajima Yooko
ASAOKA Ruriko, TSUKASA Yoko,
ASAOKA Ruriko, TSUKASA Yoko
Hayır, Yoko, söyle onlara!
No me... Yoko... ¡ díles!
Yoko?
¿ Yoko?
Biz Yoko'ylayken... daha eserlerin yaratım aşamasında bunun farkına vardık.
Por eso, cuando me uní a Yoko... encendimos una luz durante la creación del mismo.
Kendimi düşünüyorum. Eğer bir aşk şarkısı ise Yoko'yu düşünüyorum.
Pienso en mí o en Yoko, si es una canción de amor.
"Seni seviyorum Yoko." gibi şeyler işte.
"y te amo, Yoko," o lo que sea.
Yoko'nun, Londra'daki lndica Galeri'de bir sergisi vardı.
Yoko presentaba una exhibición de arte en Londres en una galería llamada indica.
Dün, John Lennon ve kız arkadaşı Japon aktris Yoko Ono... marihuana kullanmaktan tutuklanıp mahkemeye verildiler.
Ayer, John Lennon y su compañera, Yoko Ono... fueron arrestados por usar marihuana.
Umutsuzlanınca, yanımda Yoko oluyor.
Y cuando me siento negativo, tengo a Yoko.
Müzik yüzünden, beni tanıdığınızı ya da bir parçama sahip olduğunuzu... her şeyi Yoko'yla yaptığım için, tasmalı bir köpek gibi... beni idare ettiğini düşünüyorsanız... siktirin gidin derim size kardeşlerim.
Si piensas que me conoces o me tienes por la música... y crees que me controlas como a un perro con la correa puesta... porque hago cosas con ella... entonces vete al diablo.
Bu dünyada sizin için değil, kendim için ve Yoko için varım.
No estoy aquí por ti. Estoy por mí y por ella.
Yabancılaşma, Yoko'yla tanıştıktan sonra başladı.
El alejamiento comenzó cuando conocí a Yoko.
Ama İngiliz basını, gazetelerde Yoko için "çirkin" diye yazdı.
Pero la prensa inglesa llegó a decir que Yoko era fea.
John! Yoko!
¡ John!
"Oh, Yoko." Burada durmuştuk, hatırladın mı?
"Oh, Yoko." Se detuvo acá, ¿ recuerdas?
"Oh, Yoko." kısmının uyumunu yapacağız. Haydi ama!
Vamos a cantar los acordes de "Oh, Yoko". ¡ Vamos!
Yoko ve ben... birlikteyken... ne yaparsak...
Yoko y yo... cuando nos juntamos... decidimos...
John ve Yoko. Çizer Al Capp ile tanışın.
John y Yoko, él es el caricaturista Al Capp.
John, Yoko'yla evlendiğinde dedi ki... " Yoko artık, benim bir parçam.
Cuando John se casó con Yoko... dijo : " Yoko es ahora parte de mí.
" Başka deyişle, sağ ve sol ellerim olması gibi, Yoko'm da var.
" Tal como tengo una mano derecha y una izquierda, tengo a Yoko.
Birdenbire, Yoko kontrolü eline almıştı.
Ella aparecía en la sala de control.
Yoko, çaydanlıktaki çay taze mi?
Yoko, ¿ tienes té fresco allí?
John ve Yoko Mutlu Noel'ler Diler
Feliz Navidad les desean John y Yoko
Yoko'yla konuşuyordum.
Respecto a los dibujos, hablé con Yoko.
Yoko'dan önce evliydim ve ara vermeden Yoko'yla evlendim. 20 yaşımdan beri bekâr değildim.
Estaba casado antes de Yoko, inmediatamente me casé con Yoko... así que no había sido un soltero desde los 20 años.
Bir adam, ciddi bir adam olmak için... Yoko'yla olmak ve çocuk sahibi olmak için... masumiyetiyle ve gençliğiyle... vedalaşması gibiydi.
Fue su despedida... de su inocencia y de su juventud... para convertirse en un hombre, ponerse serio... querer estar con Yoko, tener un hijo.
Yoko, John'un bu görevi boyunca, Pang'in... uygun bir yoldaş olacağını söylemişti.
Yoko sugirió que sería la acompañante ideal... para esta misión.
En kötüsü Yoko'dan ayrılmaktı. Onunla olmam gerektiğini, onu istediğimi... onsuz yaşayamayacağımı... fark ettim.
Lo peor fue estar separado de Yoko... y darme cuenta que realmente necesitaba estar con ella... que quería estar con ella... y que no podía, literalmente, sobrevivir sin ella.
Şarkı söylerken, yazarken ve Yoko'yla birlikteyken... kendi yaş grubumdaki insanları düşünüyordum.
Cuando estaba cantando y trabajando con ella... visualizaba a gente de mi edad.
Biz seninle Romeo ve Juliet gibiyiz. George ve Gracy ve tüm diğer büyük aşklar gibiyiz.
Es un romance al nivel de Romeo y Julieta... de John Lennon y Yoko Ono, de todos los grandes.
Çekmeye çalış. Ringo, aşağı gel. Yoko gitti yine kafayı bulabiliriz. "
"¡ Ringo, baja, Yoko se fue, podemos festejar de nuevo!"
- Oh, teşekkürler Yoko.
- Gracias, Yoko.
Yoko sabretmeyi öğrenmeli.
Aún así... los jóvenes deberían tener un lugar propio.
Yani Yoko Ono'nun yazdığı kitap mı demek istiyorsun?
¿ Yoko Ono escribió eso?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]