Yom traducir español
160 traducción paralela
Okuyamıyom.
No puedo leer eso.
Islanıyom!
¡ Me está mojando!
ben size dürüst davranıyom.
Les pido que me escuchen.
Değerli gibi danranmıyom. Değersizim ben.
Pido lo que merezco y lo merezco de veras.
Konuyu açıklayıp size bırakıyom.
Se lo pregunto y decidan ustedes.
Bugün Yom Kippur günü.
Es Yom Kippur.
- Yom Kippur, bir Yahudi bayramı. - Öyle mi?
- Es Yom Kippur, una fiesta judía.
Onlar Yom Kippur günlerinde kapalıdırlar, biz de St. Patrick günlerinde kapalıyızdır.
Ellos cierran en Yom Kippur y nosotros el día de San Patricio.
Adımı hâlâ Yom Kippur'da ölenler arasında mı arıyor?
¿ Todavía me cuenta entre los muertos de Yom Kippur?
Ben namusumla çalışıyom.
Me gano la vida decentemente.
Okuyamıyom. Ben okurum.
Yo sí.
Size karşı dürüst davranıyom.
Le estoy diciendo la verdad.
Burda namus taslamıyom.
No pretendo ser respetable.
Cevabını size bırakıyom.
Y la dejo en sus manos.
" lslık mı çalıyom Atın beni kapı dışarı
'Si estoy silbando, echadme a la calle
" kur mu yapıyom Sepetleyin dilberi
'Si flirteo con una mujer, sacadla de la ciudad
Yom Kippur için dini ayin yapılacak... elde olmayan sebeplerden dolayı bu Cuma yapılmayacaktır.
La misa hebrea se celebrará... no se celebrará este viernes debido a circunstancias atenuantes.
Hizmetçi gibi çalışıyom.
Trabajo de criada ahí cerca.
- Hatırlamıyom valla.
- No me acuerdo.
Hiç bişey hatırlamıyom.
No me acuerdo de nada.
- Hatırlamıyom.
- No me acuerdo.
Yalvarıyom bak.
Por favor.
Burda kalıyom, çakıp gidecem.
Vivo aquí. Duerme, guapa, duerme.
Herkeşe çaktırıyon doğuruyon Bebelerine ben bakıyom sonra.
Te acuestas con todos y los hijos los crío yo.
Uyarıyom bak : Henüz verildi karar.
Te advierto : ya está decidido.
Gel, ama senin için iyi olacağını sanmıyom.
Entra, pero no sé si te conviene.
... geleneksel Yahudi bayramı olan Yom Kippur " da mahalledeki sükuneti bozdu.
... ha destruido la paz de este barrio del East Side en la fiesta judía del Yom Kippur.
Yom Kippur Savaşı?
¿ Yom Kippur?
Kendi kültürmüz yom oldu, yiyecek satıyoruz.
No vendemos cultura, sino comida.
Yom Kippur, Pesah... *
El Yom Kippur, la Pascuajudía...
Çeştohova'dan ilk nakil Yom Kippur gününde gönderildi.
El primer transporte salió de Czestochowa el día de Yom Kippur.
Yom Kippur kutlama ayini sırasında oldu.
Durante el servicio del Yom Kippur.
Her zamanki kadar hızlı "çalışamıyom".
I no puede funcionar tan rapido como...
"Çalışamıyom" dedin.
Usted dijo : "No puedo."
Ne diyonuz anlamıyom ki?
¿ Sobre qué estás hablando?
Bugün "Kefaret Günü" sersem!
Es Yom Kippur, idiota.
Yom, yürüyebilirsin.
Tom, puedes caminar.
Patronluk taslamıyom. Birlikte çıkıyoruz.
Claro que no Estamos yendo
Sadece tek bir kişinin bu iç bölmeyi açmasına izin verilmiş, Yılın en kutsal gününde, Yom Kippur.
Sólo un hombre fue permitido para entrar a este santo de los santos en un día, el día más santo del año, Yom Kippur.
Yom, o şeyi alır almaz, bizi buradan warp 9 hızında uzaklaştır.
Tom, tan pronto esté a bordo, sácanos de aquí. Warp 9.
Yom Kippur'dan bu yana... Yahudi tarihinin süper kupası gibidir... Bütün hahamlar bütün yıl boyunca bunun için hazırlanır ve bunun "en iyi" olmasını ister.
Ya que el Yom Kippur es como el Super Tazón... del calendario judío... la mayoría de los rabinos tratan de comprimir todos... los sermones de un año en un gran sermón "supremo".
Yom Kippur bir keffaret günüdür.
Yom Kippur es el día de expiación.
Mahkemedeki arkadaşlarına anlatabileceği bu saygıdeğer iş nedeniyle.
Quiero decir, todo está basado en este trabajo este legítimo y respetable trabajo que le puede decir a sus amigos durante la llegada de Yom Kippur.
Önce yersin, daha sonra mumları yakarsın,..... çünkü mumları bir kez yaktın mı, bu..... Yom Kippur'dur ve oruç tutmaya başlamışsındır.
Primero se come, entonces se enciende las velas. Cuando enciendes las velas, ya es Yom Kippur y estás de ayuno.
Yom Kippur'daki sayfadan mı bahsediyorsun? Sayfayı gördüm.
¿ Lees el periódico en Yom Kippur, Barry?
Bunun "yapıyom", "ediyom" ve "yavım kilo pivinç" leri ile bir gün.
Toda una tarde oyendo sus "ers", "ars" y sus tonterías con acento británico.
Babam Kippour'da dua şalına sarılıyken öldürüldü.
Mi padre murió en Yom Kippur, envuelto en su mantón para rezar.
Tanıyom, tanıyom.
La conozco.
- Çok hızlı kullanıyom.
Conducir demasiado deprisa.
- İyi, Yom Tov.
- Hola.
Bu Yom Kippur.
Es Erev Yom Kippur.