Yorgundum traducir español
330 traducción paralela
Evet, yorgundum, ama... hiç böyle canlı hissetmemiştim!
Estaba cansada, pero... ¡ Jamás me había sentido tan viva!
- Hasta mıydın? Yorgundum.
Um poco cansado.
Çok yorgundum.
No he "podido" con ello.
Yorgundum.
Estaba cansada.
Lokantayı gördüğümde çok yorgundum.
Estaba angustiada cuando vi el restaurante.
Ve sizi temin ederim bulaşıkları yıkamayacak kadar yorgundum.
Estaba cansado para fregar.
Sanırım yorgundum.
Supongo que estaba cansada.
Bunu düşündüm çünkü yorgundum.
Escucha, Harv, llegué a pensarlo porque estoy cansado.
Ben çok yorgundum eve gidip uyumak istedim.
Estaba cansado, y queria llegar a casa y acostarme.
Hatırlıyorum da bir keresinde çok yorgundum çünkü lav alanlarında yürümüştüm ve sahilde uyudum.
Recuerdo que una vez estaba muy cansado porque había andado por campos de lava durante mucho rato. Me había acostado en la playa.
Yorgundum. Gitmek istediğini söyleyince...
Yo tenía sueño.
O kadar yorgundum ki, çamaşırcı kadınların dizleri üzerinde giysileri ovup güldüklerini, benimle alay ettiklerini duyduğumu sandım.
Me sentía tan cansado que me parecía oír voces de mujeres arrodilladas, que se reían de mi, mientras batían la ropa.
Yorgundum ve hava almam lazımdı.
Estaba cansada y necesitaba aire.
Yorgundum.
Estaría cansado.
Yorgundum.
Estaba cansado.
- Yorgundum ve korkmuş ve...
- Estaba cansada, asustada y...
Yorgundum.
Estaba cansado, eso es todo.
Annemi gömdükleri gün bir uyurgezer gibi yorgundum.
El día que enterraron a mi madre, estuve deprimido como un sonámbulo.
Yorgundum, Kaptan.
Estaba cansado, capitán.
Yorgundum. Uzun süredir çok yoğun çalışmıştım.
Estaba cansada, había trabajado mucho.
Cenazeden sonra çok yorgundum.
Quedé agotado después del funeral, tu sabes.
Yorgundum ve elim acıyordu. Possum Amca için utanıyor ve korkuyordum.
Estaba cansado, me dolía la mano y tenía miedo por lo que le pudiera pasar al tío Possum.
Yorgundum. Hepimiz yorgunduk.
No te preocupes, nosotros también lo estamos.
Yorgundum, ölçmedim.
Estaba cansada, no me la tomé.
O gece öyle yorgundum ki, hemen uykuya daldım. Ama bu defa da ben bir rüya gördüm. Ne kadar acınası olduğunu anlatamam.
Aquella noche, en una pesadilla fruto del gran cansancio, también yo tuve un sueño, no sé hasta qué punto premonitorio.
Çok yorgundum, "Tanrı aşkına, neden istemeyeyim ki?" diye yanıt verdim.
Yo estaba cansada y le dije : Pero por Dios y por que no?
Dün gece çok yorgundum.
Estaba muy cansado.
Hasmane düşünceler beslemek için çok yorgundum ancak savaştan nefret ettim.
Estaba tan cansado..... a pensar nada malo, pero yo odiaba la guerra.
Sanırım sadece çok yorgundum, biliyorsun.
Creo que estaba tan cansada, ya sabes.
Kusuruma bakma, çok yorgundum.
Siento mucho estar tan cansado.
İtiraf etmeliyim ki biraz yorgundum.
Confieso estar un poco cansado
20 gecedir sevişiyor gibi yorgundum ama mutluluktan uçuyordum.
Me sentía entusiasmado, agotado pero ligero como el aire.
Hayır, içeri girdim çünkü çok yorgundum.
No. Vine porque estaba cansada.
Çok yorgundum.
Estaba tan cansada.
Çok yorgundum.
Estaba cansado.
Yorgundum.
Es que estaba muy cansada.
Yorgundum ve çok uzun sürmeyeceğini umuyordum,
Yo tenía sueño y pensé, qué mas da, mientras sea rápido.
" Kederli değildim ama, sadece yorgundum,
" No estaba triste sólo cansado...
- Çünkü yorgundum.
Porque estaba cansado, por eso.
Biraz yorgundum ve erken yatmanın iyi olacağını düşündüm.
Estoy un poco cansada. Así que pensé acostarme temprano.
Yorgundum mu diyeceğim?
¿ Que estaba cansado?
Yorgundum, eve gitmek istedim. Arabama bindim ve yine çalışmadı.
Estoy cansado, quiero irme a casa, ¡ mi coche no arranca!
Daha önce yorgundum, ama şimdi formumdayım.
Antes estaba cansado, pero ahora estoy en forma.
Yardım etmek istedim... ve yorgundum.
Quería ayudarle... y yo estaba cansado.
Yorgundum, çok yorgundum.
Estaba muy cansado.
Oraya vardım ama, çok yorgundum Koç, onu kaybettim.
Cuando llegué, estaba tan cansado que no pude alcanzarlo.
Yorgundum. Eve dönecektim.
Estaba cansada, quería ir a casa.
Biraz acımasız davrandın ama haklıydın. Yorgundum.
Fuiste un poco cruel, aunque tenías razón.
- Çok yorgundum. - Geciktiğimizi söylemiştim.
- Estábamos demorados.
- Bayağı yorgundum patron.
- Estaba agotado, jefe.
- Çok yorgundum...
UU.
yorgunum 408
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124
yorgun olmalısın 55
yorgun görünüyorsunuz 20
yorgun olmalısınız 27
yorgun 65
yorgun musun 109
yorgunsun 91
yorgunluk 18
yorgun değilim 53
yorgun görünüyorsun 124
yorgun olmalısın 55
yorgun görünüyorsunuz 20
yorgun olmalısınız 27