Yürürüm traducir español
475 traducción paralela
Ben ateistim. Tek başıma yürürüm.
Soy ateo y camino en solitario.
Parmaklarımla tempo tutarım, odada bir aşağı bir yukarı yürürüm. Ana noktaya gelmekten kaçınmak için ilgisi olmayan şeylerden bahsederim.
Doy goIpecitos con Ios dedos, camino por Ia habitación, hablo de cosas irrelevantes para evitar ir al grano.
Ve ben hâlâ geceleri yürürüm sokaklarda. Günden güne geceden geceye.
Y todavía camino por las calles de noche día... a día noche... a noche
Tamam, sen tavanda yürürsen ben de yürürüm.
Bueno, caminaré por el techo si tú lo haces también.
Seninle yürürüm.
La acompaño.
Demir yoluna kadar yürürüm, ya da gemiyi beklerim.
¿ De transporte? Caminamos hasta el ferrocarril o esperamos por el barco.
- Geri kalan yolu yürürüm.
- Haré el resto del camino a pie.
En iyisi sen beni sahile götür, ben geri caddeye yürürüm.
Cárgame hasta la orilla y caminaré hasta la carretera.
# Ama yalnız yürürüm yollarda #
Pero a través de las calles camino sola.
Bir müddet sizle yürürüm ama sonra eve gideceğim.
Voy a caminar con ustedes, pero luego me voy a casa.
Madem öyle ben de yürürüm.
Pues iré andando.
Birkaç günlüğüne yürürüm.
Puedo trabajar a pie por un tiempo.
Ben de kruvaze ceketimle kasıla kasıla yürürüm.
- Yo el cruzado.
Seninle istasyona kadar yürürüm.
Te acompañaré a la estación.
Yağmurun rahmeti sonrası ıtır çiçekleriyle dolu bir bahçede yalnız başıma yürürüm bazı akşamlar.
A veces me enternezco caminando en el fresco azul de la noche por un jardín de flores bendecidas por la lluvia...
# Yürürüm sokaktan aşağıya #
Seguiremos por el camino
- Evet, ben hep yürürüm.
- Sí, yo paseo siempre.
Sizinle otobüs durağına kadar yürürüm.
Os acompañaré a la parada.
Fırtına çıkarsa yürürüm.
Si hay tormenta iré andando.
Eğer bir at almama izin vermezseniz, yürürüm.
Si no me dejas coger un caballo, me iré andando.
# Ay ışığında yürürüm
Y entonces camino en la luz de la luna...
- Seninle yürürüm.
- Gracias. - Voy contigo.
O zaman, onlarsız yürürüm.
Pues caminaré descalza.
- Hayır, ben yürürüm.
- No, yo iré a pie.
Bu ancak sizi yolunuzdan saptırır çalılığın içindeki kestirme yoldan yürürüm.
Sólo haría que se desviaran y no tardaré mucho en cruzar el pantano.
Yolun gerisini yürürüm.
Iré andando el resto del camino.
- Yürürüm teşekkür ederim.
- Iré andando, gracias.
Seninle biraz yürürüm.
Voy con usted.
Yürürüm. Ben yürürüm.
Puedo andar yo solo.
Ayağa kalkıp, bileklerimin üzerinde yürürüm.
Me levanto y camino con los tobillos.
Sonra yine sana doğru yürürüm.
Luego, llegaré cerca tuyo. ¡ Te lo prometo!
- Hayır, ben yürürüm.
- No. Yo ando.
- Ben yürürüm. - Beşinci kat.
- Subo andando.
Ben yürürüm.
Puedo caminar.
- Peki tamam, yürürüm!
- Vale. Daré un paseo.
Hayır, yürürüm.
No, daré un paseo.
Sen kafayı üşütürsün ben de yürürüm.
Ud estara loco de la cabeza y yo estare caminando.
- Yürürüm.
- Caminar.
Yanınızda yürürüm. Ya da bu sizi sıkarsa arkanızdan yürürüm.
Detrás de usted.
Ben kendim yürürüm, teşekkür ederim.
Yo camino libre y solo, gracias.
İyi yürürüm.
Soy un buen andador.
Burada istediğim gibi yürürüm.
Andaré por aquí todo lo que quiera.
- Biraz yürürüm.
- Bueno, camino bastante.
İtmenize gerek yok, kendim yürürüm
Entra. Puedo caminar por mi propio pie, no es de menester que me empujéis.
Sık sık bu parkta yürürüm.
Vengo siempre a caminar en este parque.
Ben yürürüm.
Caminaré.
Beslerim, onunla yürürüm, küçük yuvasını temizlerim.
Le daré de comer, y lo sacaré a pasear y... y limpiaré su pequeño cestita.
Önemli değil! Bende yürürüm, İşe Yaramaz.
Olvídalo, iré a pie.
"Çizgiden yürürüm çizgiyi çekerim."
Andaré sobre la línea, entizaré la línea, Peter O'Pea
Yıllardır yürürüm ben.
- Oh.
Cadwalader'doğru yürürüm..
- ¿ Cómo?