English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Z ] / Zehirler

Zehirler traducir español

197 traducción paralela
Umarım zehirler seni gidi sığır!
Espero que te sientas mal Viejo búfalo
Bastırdığımız her arzu zihinde yuvalanır ve bizi zehirler.
Cada impulso que controlamos se multiplica en la mente y nos envenena.
- Korkunç olan da neymiş? Eskiden sahte zehirler hazırlar ve şişeleri etiketlerdim.
En la calle Du Rocher, fabricaba venenos falsos... y pegaba etiquetas en los frascos.
Dargelos bana Hindistan, Çin ve Meksika'dan zehirler gösterdi.
Dargelos me sacó venenos de la India, de China, de México.
Katil kadınlar, zehirler vesaire vesaire...
Una asesina, veneno...
Zehirler.
Los brebajes.
Evet, onu sizin için araştırdık,... geride hiç iz bırakmayan bazı zehirler mevcut,... ancak kanal politikası gereği programlarımızda bunların adını veremiyoruz.
Sí, ya le buscamos esa información... y sí hay algunos venenos que no dejan rastro... pero la política de la empresa es no mencionarlos en sus programas.
Organik zehirler, yaşlı askerler gibi asla ölmezler.
Los venenos orgánicos son como soldados viejos, nunca mueren.
Girişimi zehirler ve öldürür.
Envenena la empresa.
Doktorlarınız, oklarımız için zehirler icatlasın.
Que los médicos inventen venenos para las flechas.
Bir damlası orduyu zehirler!
Una gota envenenaría a un ejército.
Beni zehirler diye hiçbir şey yemiyordum.
No comía por si me envenenaba.
- O dağların altında gömülü metalleri biliyordu.Ortadoğu parfümleri Venedik'e ait bilinmeyen zehirler ve ilaçlar şu Sorbonne.
El sabía de metales enterrados bajo montañas, perfumes orientales, venenos venecianos y medicinas desconocidas por la Sorbona.
Bones, zehirler, bitkiler. Bunları kullanabilir misin?
Huesos, el veneno, las plantas, ¿ eso le sirve?
Uyuşturucular, zehirler, yatıştırıcılar, ha?
¿ Narcóticos, venenos, barbitúricos, eh?
# Bırak, çamurun içinde gizlenen tüm zehirler, ortaya çıksın.
Que afloren todas las ponzoñas que acechan ocultas en el fango.
# Bırak, çamurun içinde gizlenen tüm zehirler, ortaya çıksın.
Que toda la ponzoña que acecha en el fango salga a la superficie.
Bırak, çamurun içinde gizlenen tüm zehirler ortaya çıksın.
Que toda la ponzoña que acecha en el fango salga a la superficie.
Bırak, çamurun içinde gizlenen tüm zehirler ortaya çıksın.
Que toda la ponzoña que acecha en el fango salga...
Şey... "Bırak, çamurun içinde gizlenen tüm zehirler ortaya çıksın." ... ya da buna benzer bir şey.
Que la ponzoña que acecha en el barro salga a la superficie o algo así.
# Tüm zehirler ortaya çıktı mı?
La ponzoña ha subido a la superficie.
Biliyorsun, ben 5 Zehirler Okulunun başıyım!
Ya sabes que soy el líder de la Casa de los Cinco Venenos.
5-Zehirler Okulumuz aslında bir çok kötü şeye karışmıştır ve diğer öğrencilerimin dışardaki dünyada ne yaptıklarından haberim yok
Nuestra Casa de los Cinco Venenos ha hecho algunas cosas mal. No sé si tus hermanos mayores se habrán comportado en el mundo de los luchadores.
5 zehirler okulunu... zaten kapatmayı düşünüyordum!
Mi decisión es abortar la Casa de los Cinco Venenos.
5 Zehirler Okulunun öğrencileri... asla geçmişlerini açık etmezler
Los estudiantes de la Casa de los Cinco Venenos no se atreverán a revelar su pasado.
efendim, Katil 5 Zehirler Okulundan
Señor, el asesino pertenece a la Casa de los Cinco Venenos.
Yuanxin, Li itiraf etti! 5 Zehirler Okulundanmış!
Yuanxin, Li realizó su declaración,... diciendo que pertenece a la Casa de los Cinco Venenos.
5 Zehirler dışarda, Dünya tehlikede!
Los Cinco Venenos están fuera y todo está en orden.
5 Zehirler Okuluna kendimi geliştirmek için girdim sadece ama belli ki bir hataymış!
Tengo las habilidades que aprendí en la Casa a la que entré por error.
Hazineyi bağışlayalım ve... 5 Zehirler Okulunun adını temizleyelim!
Dona el tesoro a los necesitados y limpia el nombre de la Casa de los Cinco Venenos.
Muhtemelen kurşun ve cıva doludur. Denizdeki tüm zehirler gövdesindedir.
Probablemente esté lleno de mercurio y plomo y todos los venenos del mar.
Lütfen yabancı zehirler konusunda imkanı bulunan en yakın hastaneyle bağlantıya geçin.
Llame al hospital más cercano que pueda tratar intoxicaciones con venenos exóticos.
Bir de, ölüm anında hayvanın salgıladığı tüm o zehirler var.
Todos esos tóxicos también causan la muerte.
Hayvanları zehirler yavru kedi bulup kafasını ezerdim.
"Y ahogar los peces de mi pecerita " A los gatitos aplastaba la cabecita
Artık kimyasallar, zehirler yok.
Nada de productos químicos ni venenos.
Aşığı kocanın içkisini zehirler ve dikkati başka bir yere kaydığı sırada içkiyi kadın içer. Bu kadar!
El amante envenena la copa del marido y después, en un momento de distracción es la esposa quien la bebe.
- Dr. Wilkins dün diyordu ki tıp bilimindeki daha az yaygın zehirler bilinmediğinden dolayı hiç şüphe duyulmamış sayısız cinayet vakası varmış.
El doctor Wilkins comentaba ayer que debido a la ignorancia de los venenos menos habituales por parte de los médicos, probablemente ha habido muchos casos de homicidio que han pasado desapercibidos.
Wilkins, zehirler hakkında hep şüpheci davranmıştır.
Wilkins está completamente obsesionado con los venenos.
Zehirler, onun hobisi. Baktığı her yerde zehir görüyor.
Los venenos son su afición, por eso los ve por todas partes.
- Hayır! Onu doğada serbest bırakabilecek bir güç yok ve burada beslenebileceği zehirler de yok.
Ninguna fuerza de la naturaleza podría liberarlo, ni hay aquí venenos que lo alimenten.
Güzel. Zehirler hakkında ne düşünüyorsun Dave?
Un chico huérfano deseando conocer a su padre.
Ama insanlar yaşadıkları çevredeki zehirler hakkında konuşmak istiyorlar. Aegis Petrol kente gelmeden önce burada zehir yoktu.
Pero la gente quiere hablar de los venenos que hay en la naturaleza... que no existían antes de que Aegis llegara a la ciudad.
Her gün işe gidiyoruz, burnumuzun dibinde... arabamızın ve önümüzdeki arabanın zararlı, zehirli gazlar kustuğunu görüyoruz. Bunların hepsi de uzun vadede etkili zehirler.
Vamos a trabajar y delante de nuestras narices... vemos nuestro coche y el del vecino lanzando gases venenosos y nocivos... que son venenos acumulativos.
Bu zehirler bizi yavaş yavaş öldürüyor, bariz etkilerini görmesek bile.
Esos venenos nos matan lentamente, aunque no veamos sus efectos.
... Ahlaksızlık hepimizi zehirler.
Corrupción que nos infecta a todos.
Standart zehirler napalm ile yokedilebilir. Napalm zehiri yakar, patladığı anda yokeder.
El veneno estandar es atacado con Napalm.Lo quema, y lo consume hasta su detonacion.
Bu beni endişelendirdi çünkü eğer atıklar yer altına sızarsa binlerce mil içindeki içme suyunu zehirler ve buralardaki bir çok insanı öldürebilir.
Me preocupa porque si llegan al manto acuífero pueden destruir el agua potable a miles de kilómetros y matar a mucha gente aquí.
Tüm o zehirler.
Todos los venenos.
Yeni mali kaynak, yeni donanım, yeni silahlar, yeni zehirler.
Un nuevo financiamiento nuevo equipo nuevas armas, nuevos venenos.
Gezegenin yarısını zehirler.
Podría contaminar medio planeta.
Standart zehirler napalm ile yokedilebilir.
Lo quema y consume.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]