Zekadan traducir español
48 traducción paralela
Hafta boyunca fotoğrafçılıkla ilgili kılavuzları incelemiş ve pratikte, kameranın gizeminin sıradan zekadan daha fazlasını... ve baş aşağı duran nesnelere hakim olma yetisini gerektirdiğini öğrenmiştim.
Había estudiado un par de manuales de fotografía durante la semana... y había encontrado que, en la práctica, los misterios de la cámara... requieren algo más que una inteligencia ordinaria... además de la capacidad de evaluar el tema al revés.
Bir milyon yıl süren parlak zekadan sonra onları mahveden gücün ne olduğunu anlayamadılar.
Después de un millón de años de cordura absoluta... es imposible que hayan entendido qué poder los estaba destruyendo.
En büyük on zekadan biri gibi davranmıyorsun.
No pareces uno de los 1 0 mejores cerebros.
Zekadan daha tahrik edici hiçbir şey... hiç...
No hay nada más estimulante que... que...
Sizlerde zekadan fazlası var.
Y mäs que eso. Pero no lo sabes.
Onda zekadan eser yoktur.
La pobre no tiene mucho cerebro.
Ve ben baylar, durgun beyinlerin boş bir süsü olan yüzeysel zekadan bahsetmiyorum. Benim anladığım zeka, yasaları gözetip, şahsi ödevleri yerine getirmekten doğan, o derin ve makul zekadır.
No quiero decir, caballeros... que sea una inteligencia superficial... fruto o adorno de una mente ociosa... pero esta profunda y sensata inteligencia... procede de respetar la ley y cumplir los deberes.
Yani burada sadece saf zekadan bahsetmiyoruz.
Luego no estamos hablando sólo de inteligencia.
Yapay zekadan geriye bir iz kalmamış.
No dejó rastros de la inteligencia artificial.
Yapay zekadan geriye bir iz kalmamış.
No dejó rastro de la inteligencia artificial.
Az gelişmiş insanların zekadan yoksun olduklarını duymuştum ama bu kadar salak olduklarını bilmiyordum.
Sabía que los humanos primitivos eran estúpidos, pero no tanto.
Şayet günahkarlar zekadan nasibini almamış olsaydı günah çıkaran papaz hemen telafi ederdi.
Si el pecador es un zote, la penitencia es para el confesor.
Az konuşan ince zekalı birini zekadan uzak birisi olarak değerlendirmemeli.
Se dice un hombre de ingenio que si calla... no es que piense menos.
Hangi zekadan bahsediyorsunuz?
¿ Que habilidades podrian atribuirles?
Bence kişilik zekadan çok daha eğlenceli.
La personalidad es mucho más divertida que la inteligencia.
Evet, hazır zekadan bahsetmişken ne tür bir dahi bir büyü okulunu soymaya kalkar?
Sí, bueno, hablando de inteligencia... ¿ qué clase de genio asaltaría la Escuela de Magia?
ama "inanılmaz zekadan" bahsetmeyi unutma.
Pero olvidaste mencionar "inteligencia increible."
- Daha yüksek bir zekadan bahsediyorum.
- Estoy hablando de una inteligencia superior.
İstediğiniz yere gitmekte özgürsünüz ama bizimle kalmanızı rica ediyorum. Bir kaptanın yapay zekadan isteği olarak değil bir askerin başka bir askerden isteği olarak.
Eres libre de ir a donde quieras, pero yo te estoy pidiendo que se quedes conmigo, no como Capitán a una I.A., como un soldado a otro.
Şarkı sözlerin zekadan yoksun.
La letra carece de sutileza.
Bir keresinde, bana zekadan bahsetmiştiniz.
Una vez me habló de la inteligencia.
Buluşunuz yeterince harika değil mi? Neden herkes hala yapay zekadan korkuyor?
No es que tu invento no sea genial, es que el mundo todavia le teme a la inteligencia artificial.
Yapay zekadan kasıt, arazi telsizlerine yedek pil taşımaktı.
Inteligencia significa... que llevaba baterías de repuesto para la radio.
O benim eşim olmak için gerekli olan zekadan yoksun.
No es bastante inteligente para ser mi chica.
Bana çipten, yapay zekadan, üç noktadan bahset.
Háblame del chip, de la IA, de los tres puntos.
Burada zekadan bahsetmiyoruz.
No estamos hablando de inteligencia.
Görünümden ve / veya zekadan başka üzerinde düşünülecek o kadar çok şey var ki.
Hay muchos factores que cuentan, no sólo el aspecto y / o la inteligencia.
Eğer insanlar "özel" diyorlarsa, onlar "fark" ı anlayacak zekadan yoksunlardır.
Todo el mundo es "especial"... Se necesita inteligencia para entender la diferencia.
Zekadan veya güçten yoksun olsanız bile sahip olduğunuz bir şey var Yürek!
Si carecéis de fuerza e inteligencia... ¡ Aún tenéis valor!
Yani şimdi, eğer dünya dışı zekadan bahsediyorsak, medeniyetten bahsediyoruz demektir, bizim gibi, bilinç düzeyine ulaşmış, ama teknolojileri ve sosyal yetenekleri daha çok yıldızlar arası düzeyde, ya da gezegenler arası olan medeniyetler.
De manera que cuando hablamos de inteligencia extraterrestre, estamos hablando de civilizaciones que han alcanzado-- --el punto de tener percepci ¢ n consciente como nosotros ; pero cuya tecnolog ¡ a y quiz s sus capacidades sociales son tales-- --que les han permitido llegar a ser civilizaciones interestelares o interplanetarias.
İkisinin de fiziksel bir benzerliği var ama Lady Guinevere kişilikten ve zekadan kazanıyor işte.
Hay un marcado parecido físico, pero Lady Guinevere gana en personalidad y en nivel intelectual.
"Söylediklerini'çok şey biliyoruz.'diyerek sonlandırdı." "Belli ki birileri bunun gibi zekadan ve yaratıcılıktan uzak bir programın..." "... tamamen bir zaman kaybı olduğunu bilmiyor. "
Lo resumió todo decidiendo que'sabemos demasiado.'Claramente alguien no sabe tanto como para saber que eso es una pérdida de tiempo de televisión, demuestra ningún ingenio, ni intelecto ni creatividad. "
- Yapay gerçek zekadan farklı bir şey mi?
¿ Es diferente de la inteligencia artificial verdadera?
Devon'u doğru adrese yönlendirseydim bile, kitabımı doğru biçimde kullanacak zekadan yoksundu.
Aunque yo dirigiera a Devon al lugar correcto, él no tenía el ingenio para usar mi libro correctamente.
Bir yapay zekadan emir alarak hedefleri yok ederek.
Eliminar los blancos, a instancias de una IA.
Ama bizi zekadan daha yakın hale getiren şey..
Pero lo que nos hace ser tan inteligentes.
Yapay zekadan farkı Gözcüler'i kontrol edebiliyor olmak.
No es como la inteligencia artificial de los Exploradores.
Zekadan mi konusacagiz...
¿ Sabes quién es el brillante? Quiero decir, nosotros...
Çünkü sabahtan akşama kadar yapay zekadan bahsedebilirim.
Por teléfono no me dijo que había hecho investigaciones sobre sistemas neuro-evolutivos. Me paso el día hablando de Inteligencia Artificial.
Sen ve kız kardeşin zekadan nasiplenmediniz mi hiç?
¿ Tenéis tu hermana y tú alguna discapacidad mental?
Yâni yapay zekadan mı bahsediyorsunuz?
Así que ¿ hablamos de inteligencia artificial?
Seni bir yapay zekadan başka yenebilecek kimse yok mu?
¿ No hay nada que pueda derrotarte salvo una inteligencia artificial?
Bu bize hiçbir yasanın veya yönetmeliğin... zekadan daha üstün olmadığı.
Nos enseña a que ninguna ley u ordenanza... es más poderosa que el entendimiento.
Sizin gibi bir zekadan iş teklifi almak... gururumu okşadı.
Me siento halagado por... la oferta de trabajar para una... una inteligencia como la suya.
Ama gün içerisinde insanlıkla rekabet etmek zekadan fazlasını gerektirir.
Pero para competir con los humanos durante el día, se necesita más que simple inteligencia.
Zekadan çok şefkat ve kibarlığa ihtiyacımız var.
Más que inteligencia, necesitamos dulzura y bondad.