Zihninin traducir español
372 traducción paralela
Adı Yetişkin Zihninin Özellikleri.
Pone Aspectos de la mente adulta.
Zihninin yarısı Hugo'nun egemenliğinde yönetiliyordu.
Dominado por la apuesta de sí mismo, dominado por Hugo.
Analist sadece, hastayı, gizli sorunlarından bahsetmeye ve zihninin kilitli kapılarını açmaya teşvik eder.
El analista sólo pretende hacer hablar al paciente... sobre sus problemas ocultos, para abrir las puertas de su mente.
Zihnini bir yokla sevgilim. Zihninin en derin yerinde artık orada olduğunu bile unuttuğun gizli bir yerde bir şey vardır.
Rebusca en tu mente, cariño... hay algo enterrado en ella tan profundamente tan lejos en el tiempo, que ya no sabes ni que está ahí.
Burada hepimiz hipnotizmadan yararlanarak insan zihninin hafızaya erişemeyen belirli bölümlerinin kilidini açabileceğimizi biliyoruz.
Todo los que estamos aquí sabemos que a través del uso de la hipnosis... podemos desbloquear ciertas zonas de la mente humana... que no son accesibles para la memoria.
O zihninin bilinçli kısmı.
Fue su mente consciente.
Sadece zihninin senin için uydurduğu bir tür kabus gördün.
Fue sólo una especie de sueño que su mente fabricó para usted.
Benim anladığım şekilde anlamak için anneden dinlemek için, yani Norman'ın zihninin "anne" yarısından, 10 yıl geriye gitmeniz gerekir, Norman'ın annesi ve sevgilisini öldürdüğü zamana.
Para comprenderlo como yo lo hice, escuchándolo de la madre, es decir, de la mitad de la "madre" en la mente de Norman, hay que volver atrás diez años cuando Norman mató a su madre y a su amante.
Belki insan zihninin gizli bir parçasına yerleşmiş bir hüsnükuruntu. Ya da belki eşyanın geniş tasarımında son durak.
Puede que sean ilusiones acurrucadas en un lugar oculto de la mente humana, o puede que sea la última parada en el vasto designio de las cosas,
Ancak birazdan gerçek ile insan zihninin oluşturduğu gerçeklik arasındaki çizginin ne kadar ince olduğunu göreceğiz.
Pero en un momento veremos lo delgada que es la línea que separa... lo que tomamos por realidad y aquello que se fabrica en una mente.
I varken zihninin mantlkll hareket etmesi beklenemez.
Con todas las confusiones de estos días, no esperarás que tu mente se comporte racionalmente.
Zihninin derinliklerinde, bu gizemlerin gizemine gitmeden önce bilgeliğinin bir işe yaramayacağını, yoksa bilmiyor muydun...
¿ No será que en el fondo, adivinabas lo inútil de la sabiduría para aclarar ese misterio de misterio?
Zihninin bir parçası kabul edemedi diyelim.
Al menos, una parte de su mente no lo ha hecho.
Eğer zihninin derinliklerinden karşı gelmeyi sürdürürsen, daha çok hoş olmayan şeyler var.
Si continúa desobedeciendo desde su inconsciente, existen cosas aún más desagradables.
Hepsi zihninin içinde
Está todo en tu mente.
Senin zihninin, benim zihnime karşı koyamayacağı gibi.
Igual que su mente viene ahora a la mía.
Daisy Gamble, zihninin odacıklarından birinde bunların anahtarı gizli.
Daisy Gamble, en algún rincón de tu mente está la clave de todo esto.
Daisy Gamble, zihninin odacıklarından birinde bunların anahtarı gizli. Ben de onu bulmaya niyetliyim. Sıkıcı küçük hayatının her anını senden zorla almam gerekse...
Daisy Gamble, en alguna parte de su mente debe estar la clave de esto y yo voy a encontrarla aunque tenga que exprimir cada momento de su latosa...
Herhangi bir makinenin yapabileceğinin ötesinde insan zihninin gücünün hayal edebileceği şeyleri gösteriyor.
- de hecho la mayoría de los números - no pueden ser calculados por ninguna máquina, está demostrando el poder de la mente humana para imaginar cosas que van más allá de lo que cualquier máquina podrá hacer nunca, ¿ comprende?
Turing bu problemlerden haberdardı. İnsan zihninin mükemmelliğini saf hesaplamadan elde edebileceğini umutsuzca ispat etmeye çalıştı.
Turing era perfectamente consciente de estos problemas pero quería demostrar desesperadamente que podía conseguir la totalidad de la mente humana usando mera computación.
İnsan zihninin bilgisayara üstün geldiğini göstermek için kesinlikle tekrar ve tekrar denedi. Bir anlamda, kanıtlanamaz şeylerin doğru olduğunu bir bilgisayar programıyla anlayabilirsin.
E intentó una y otra vez resolver el porqué la mente humana trasciende a la computadora, en el sentido de que él podía comprender que ciertas cosas eran ciertas, cosas que no pueden ser demostradas por un programa de computadora.
Zihninin kaçamadığı mantıksal bir paradoks.
Una paradoja lógica de la que su mente no podía escapar.
Bunun sebebi, zihninin bir kısmı, henüz kullanmadığın için hassas davranıyor.
Se debe a que una parte de tu mente que nunca has usado se vuelve más sensible.
Zihninin isteklerini nasıl kalbinin istekleri yapacağını.
Como dejar que el deseo de la mente, se convierta en el deseo del corazón.
Doğa olaylarının çeşitliliği çok fazla ve göklerde saklı hazineler insan zihninin taze besinden eksik kalmayacağı kadar zengin bir düzendedir. "
La diversidad de los fenómenos naturales es tan grande y los tesoros ocultos en el cielo son tan ricos precisamente con el fin de que la mente humana nunca carezca de su alimento ".
Gerçekten de zihninin çenesini yıllar boyunca kapalı tutabiliyorsun.
Puedes dejar de pensar en el futuro.
Onu 16 yıl giydirdim ona baktım, onu şımarttım, her gece terli yeleklerini çoraplarını, donlarını yıkadım da zihninin her köşesini öğrenmedim mi sanıyorsun?
¿ Crees que le he vestido durante 16 años cuidado, mimado, lavado su sudada chaqueta, medias y calzoncillos, noche tras noche, sin saber cada rincón y recoveco de su mente?
Zihninin rüya görenlere uyum sağlaması için meditasyon haline geçmeyi öğrenmelisin.
Debes aprender a alcanzar el estado de meditación para que tu mente se acople a las de los que sueñan.
İnsan zihninin nasl tepki vereceğini bilmiyoruz.
No sabemos cómo la mente humana puede reaccionar.
Zihninin derinliklerinde bulduğum kadın hayallerinin kadınıydı.
Me convertí en la mujer que encontró allí... en sus más profundos pensamientos, sus necesidades más profundas.
Boyun eğmemeye devam ettiğin taktirde, zihninin derinliklerinde, çok daha hoş olmayan şeyler var.
Si continúa desobedeciendo, podemos usar cosas aún peores que están enterradas en su mente.
Şey, zihninin bir tarafını bana kapadı.
Bueno, de que me ha cerrado parte de su mente.
Zihninin o konularda çok yoğun olduğunu hissettim.
Si adivinas mis pensamientos, sabrás... - Puedes hacerlo, ¿ no es así?
En iyisi Klingon zihninin... bazı öğelerini bilmemek olacak galiba.
Creo que quizás hubiera sido mejor desconocer ciertos elementos de la mente de un klingon.
Zihninin karışıklığını hatırla.
... ¡ Recuerden todas sus confusiones!
Gezgin, zamanda, zihninin gücünü kullanarak dolaşıyordu.
El viajero iba a través del tiempo usando el poder de la mente.
Hepsi zihninin kuruntusu.
Son imaginaciones tuyas.
İnsan zihninin işleyişi çok tuhaf.
Es raro como funciona la mente.
Bir adam uyurken zihninin, ne yaptığından sorumlu değildir.
Un hombre no es responsable de su mente mientras duerme.
Maques annemin zihninin kendi kendisinin üzerine çöktüğüne inanıyor. O, bazı nedenlerden dolayı, metabilincinin içine doğru çekilmiş durumda.
Maques cree que la psique de mi madre está bloqueada, que se ha replegado en su metaconsciente.
Annemin zihninin bir parçasısın.
Eres parte de la mente de mi madre.
Zihninin derinliklerinde kilitliyiz.
Estamos encerrados juntos, aquí en su mente.
Zihninin içinde bir duvar olduğunu düşün.
Imagina un muro dentro de tu mente.
Lilandra,... zihninin bir parçasını benden saklıyorsun.
Lilandra, ocultas parte de tu mente.
Bunu zihninin derinliklerine gömmelisin.
Quítatelo de la mente.
Koruyucu elbisenin içinde ne olduğunu görmedi ama Kosh'un zihninin içine girmeyi başardı.
No podía ver lo que había dentro de su traje... pero se las arregló para acceder a la mente de Kosh.
Onun zihninin gölgelerinde yaşamanın, hepinizi izlemenin hepinizle dalga geçmenin nasıl bir şey olduğunu bilemezsin.
No sabes cómo es vivir sólo en las sombras de su mente... vigilando, riéndome de todos vosotros ahí afuera.
Yanından geçtiğinde zihninin içinde çığlıklar duyuyorsun.
Cuando pasa volando, es como si escucharas un grito en tu mente.
Bu olayda bulduğum en etkileyici nokta bilinçsiz vaziyetteki zihninin, kişiliğinin çeşitli kısımlarını temsil etmek üzere tanıdığın kişileri seçme şekli.
Lo que me parece más fascinante de este incidente es cómo su inconsciente eligió a personas que conocía para representar las distintas partes de su personalidad.
- En ilginç bulduğum nokta da zihninin bana kötü adam rolünü nasıl verdiği.
- Lo que me parece interesante es que su mente me asignara el papel de malo.
Elimizde sanığın zihninin hassas bir dengede olduğuna dair zaten bir delilimiz var.
La clase de chica que uno quisiera como hija.