Zonkluyor traducir español
123 traducción paralela
Başım zonkluyor ve şakaklarım yanıyor.
En estos últimos días la fiebre me consume.
Sol yanımda bir sızı var ve bacağım davul gibi zonkluyor.
Tengo un dolor en la parte izquierda. La pierna me late como un tambor.
- Şuradan aşağısı zonkluyor.
- Esto palpita.
- Ayaklarım da başım gibi zonkluyor.
- Igual que mi cabeza.
Acele et, indir beni! Zonkluyor!
¡ Apúrate, bájame!
Bay Katzman'ın bir sözü hala beynimde zonkluyor :
Hay una frase Sr. Katzman, que me da vueltas en la mente
Zonkluyor da zonkluyor.
Martillea y martillea y martillea...
Başım sürekli zonkluyor.
Otra vez siento presión en la cabeza.
Kafam zonkluyor...
Me late la cabeza...
Başım zonkluyor.
Me va a estallar la cabeza.
Hava - 1 derece ve ayaklarım zonkluyor.
Estamos a-1 C y los pies me van a estallar.
Beynim zonkluyor.
Mi cerebro se inclina.
Lanet olsun, kulaklarım felaket zonkluyor.
Tío, me estallan los oídos.
Beynim zonkluyor.
Mi cerebro está del revés.
Gerçekten ya, kaç gündür kafam zonkluyor.
De verdad, me está matando la cabeza desde hace días.
Dolgularım hala zonkluyor.
Mis emplomaduras aún vibran.
Çok kötü değil, biraz zonkluyor.
Bueno, no está mal. Me tira un poco.
Tendonları zonkluyor.
Los tendones del cuello le laten.
Bu zonkluyor.
Está latiendo.
Sızlıyor, zonkluyor.
- ¿ Qué crees?
Ve çenem de hala zonkluyor!
Y mi quijada duele como un demonio!
Bacağım ağrıyor ve zonkluyor.
Tengo un dolor palpitante en la pierna.
- Başın nasıl? - Zonkluyor.
- ¿ Cómo está tu cabeza?
Çenem zonkluyor.
Siento latidos en mi mandíbula.
Beyni endişeyle, kasıkları hiperaktif meni ile zonkluyor.
Su corteza cerebral late con ansiedad... sus entrañas, con semen hiperactivo..
* Kulaklarım zonkluyor * Bir gün ne olacağına karar vermek zorunda olduğuna.
Cómo un día tendrás que descifrar lo que eres.
Başım zonkluyor, ağzımda kusmuk tadı var ve hiçbir şey hatırlamıyorum.
Tengo una jaqueca fuerte, la boca me sabe a vómito y no recuerdo nada.
Başım öyle zonkluyor ki, neredeyse sağır olacağım.
Me martillea la cabeza y casi no oigo nada.
Her kalp atışımda zonkluyor.
Es un martillazo cada latido.
Kafam zonkluyor.
Mi cabeza está dando vueltas.
Hayır hayır, keskin. Hayır. Zonkluyor.
No, no, agudo, no, punzante.
Öyle olsa iyi olur... başım kazan gibi zonkluyor.
Mejor que lo sea... mi cabeza está sonando como una alarma de fuego
Öyle bir zonkluyor ki kafam anlatamam.
Ay, me va a explotar la cabeza.
Çocuklar. Bette'in sabahtan beri başı zonkluyor, onu eve götürmem lazım.
Chicos... a Bette le duele la cabeza, desde esta mañana, así que la voy a llevar a casa.
Hâlâ zonkluyor.
- Aún tengo puntadas.
Her yanım zonkluyor.
- Todo pasa.
Şu anda kıçımın çevresi deli gibi zonkluyor.
Toda el área de mi ojete es una palpitación gigante.
Başım zonkluyor.
Siento que mi cabeza vibra.
- Ama sol ayağımla. Çünkü sağ ayağım hâlâ buzlu su çukuruna girdiği için zonkluyor. Bu da ayak mankenliği kariyerimi bitirdi.
Pero con el pie izquierdo, porque aún me tiembla el derecho... por haber estado en un charco congelado... que puso fin a mi carrera de modelo de pies.
Zonkluyor.
Rebotando.
Biraz zonkluyor.
Pulsa un poco.
Başım zonkluyor. Neredeyiz biz?
Mi cabeza está machacada ¿ dónde estamos?
Zonkluyor.
Me palpita.
- Anne, zonkluyor.
- Me palpita, mamá.
Midem bulanıyor ve beynim zonkluyor.
Siento náuseas, y la cabeza me va a estallar.
O kadar üşüdüm ki, ellerim zonkluyor.
Tengo tanto frío que me pinchan las manos.
Midem çok kötü ağrıyor boynum zonkluyor fakat bacağımı iyi hissediyorum.
Mi estómago me está matando mi cuello está palpitando pero mi pierna está mejor.
Dişim zonkluyor.
Ahora mi diente está palpitando.
- Başım birazcık zonkluyor, ama idare ederim. Ya sen?
Mi cabeza están zumbando como una abeja, pero puedo soportarlo ¿ y tú?
Başım zonkluyor.
La cabeza me estalla.
Kalçam hâlâ zonkluyor!
Mi trasero sigue mareado.