Çaf traducir español
96 traducción paralela
Üzgünüm ama ben zaten Klik, Pik, Hik, Tik Gaf, Staf, Laf ve Çaf'a üyeyim.
Lo siento, pero ya estoy suscrito a Click, Pick, Hick, Tick Gaff, Staff, Laugh y Chaff. - Disculpe.
Mey...
Tengo que bajar al Caf...
Aldatan kurban, Vito Cafıero, 24 yaşında bir öğrenci.
La figura equívoca del asesinado, Vito Cafiero, de 24 años, estudiante.
Ah, iyi atış, Caf...
Buen tiro, Yafar.
Bana o sedir kutulardaki purolardan da getir. Üstünde o caf caflı halkalardan olanlarından.
Y tráeme unos habanos con vitolas bonitas.
Bana o sedir kutulardaki purolardan da getir. Üstünde o caf cafli halkalardan olanlarindan.
Y tráeme unos habanos con vitolas bonitas.
Kahve içmek için gel...
Par � para un caf � -
Peynir, kahve.
Sandwich de queso fundido, caf � negro.
Beni neşelendirecek bir gülücük ve sıcak bir kahve.
Me dieron caf + é caliente y una sonrisa para levantarme la moral.
Kahvenizi dönüşte alırım, Bay Márquez.
Bueno, yo igual despu ‚ s le traigo el caf ‚, se ¤ or M rquez.
- Fena değilmiş. Kahve içer misin?
- Menos mal. ¨ Tomamos un caf ?
- Biraz daha kahve ister misin?
- ¨ Quieres m s caf ?
- Ne istiyorsun?
- ¨ Qu busc s? - Caf .
Ben kahve almaya çıkıyorum.
Yo no tengo la opci ¢ n de trabajar gratis. Hay que comprar caf . Ya vengo.
Kahve kötü mü?
¨ Hay alg £ n problema con el caf ?
Diego, şu kahveye ne yaptın böyle?
Ch , Dieguito, ¨ qu est pasando con el caf ?
Bir ara kahve içmeye gidelim mi?
¨ Quieres que nos vayamos a tomar un caf despu s?
Başka bir yere mi gidelim?
¨ Quer s que vayamos a tomar un caf a otro lado?
Acaba nerede kahve içebiliriz?
¨ D ¢ nde vamos a tomar el caf ?
Kahve içer misin?
- ¨ S ¡? S ¡. ¨ Quer s que tomemos un caf ?
Sırılsıklam oldun.
- Aunque sea tomemos un caf .
Caf-caflı bir biftek evi.
Es un restaurante lujoso.
gidip kahve yapsana.
Prepara caf- -
- Yarı kafeinli.
- ¿ Medio-caf?
- Yarı kafeinli geliyor.
- Un medio-caf.
Yarı kafeinliymiş.
Medio-caf.
Yarı kafeinli kahve içeceğiz.
Van a darnos un medio-caf.
- Yarı kafeinli kahveniz.
- Un medio-caf.
- Bir yarı kafeinli daha.
- Otro medio-caf.
- Bir tane daha.
- Otro medio-caf.
Turkuaz.
Quizás un poco de de caf- -
Bu kahvenin tadında demek ki!
Sabe a caf...
Kanıtlar ve kafein!
Toda esta evidencia y me trajiste Caf-Pow.
- Kahveni çöpe atıyorum.
Estaba tratando de tirar tu Caf-Pow.
Bir kahve daha...
¿ Me puede dar más caf...?
Bir kahve içebilir miyim?
Qu tal una taza de caf?
Kahve ister misin?
Quieres caf?
Konsantre atomik kütleye asla iyi tepki vermez diyecektim ama kafein içeceğim nerede?
Bueno, iba a decir que nunca compara bien con la concentración de masa atómica, ¿ dónde esta mi CAF-POW?
- Bu kahve suyu yani.
¡ Es jugo de café! ¡ Marca Caf-Pow!
Kaf-İç. - Kaf-İç mi?
- ¿ Caf-Pow?
Sanat şaheseri bir laboratuvar, iki asistan ve kendine özel kafein içeceği makinesi vereceklermiş.
Me dijeron que le han prometido un laboratorio de ultima generación. Dos asistentas y su propia maquina de Caf-Pow
Kahve ister misin?
Um, quieres un caf...
Gibbs, niye kafeinli içecek getirmedin?
Hola, Gibbs. ¿ Por qué no hay Caf-Pow?
Kafeinli içeceğimi kendim aldım.
Tengo que ir a por mi propio Caf-POW
- Kafedeki.
La CAF.
Hep orada kalamazsın ki.
- Estoy perfectamente abastecida en ambos Caf-Pow! - No puedes estar allí para siempre.
Kafein içeceği.
¡ Caf-POW! Cierto.
Kafein içeceğini unutmadım.
¡ Recordé tu Caf-POW!
Kafein içeceği ülkesindeyiz ama hiçbir yerde yok.
Esto es Caf-Pow! País, y aun así, no tienen Caf-Pow por ningún lado.
Caf-pow'unu almak zorundaydın, ( Yoğun kafeinli bir içecek ) öyle değil mi?
Tu tenias que tener tu CAF-POW! , ¿ No, es cierto?
Acı gerçek şu ki, oraya çölün ortasına, Saleem Ulman'ın Caf-pow içmeden duramayacağı teorisine dayanarak, özel kuvvet göndermeyeceğiz!
La dura verdad es que no vamos a enviar un equipo de SEAL al desierto sobre la base de una teoría de que Saleem Ulman no puede vivir sin su diario Caf-POW!