English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ç ] / Çekirge

Çekirge traducir español

594 traducción paralela
Çekirge bir sıçrar, iki sıçrar ve....
Es ahí donde te arrojas una vez, dos veces...
- Yakında çekirge gibi üşüşürler.
- Prefiero una plaga de langostas.
Çekirge mi?
¿ Insecto?
Üzgünüm ama, bir çekirge daha.
Lo siento, aquí tiene a otro saltamontes.
Çekirge gibi bir kaynaktan digerine atliyorsunuz, öyle mi - Evet.
Parece que saltan de una mina a otra como saltamontes ¿ no?
Yahut, donanma fişekleri yakarak ara sıra çelikten bir çekirge üstünde, yıldızlara semanın o masmavi tarlasına sıçramak.
... accionado por explosiones de una mezcla de salitre desde su parte posterior... saltando!
Karınca karıncadır, çekirge de çekirgedir ve Noel efendim, aldatmacadır, iyi günler.
Una hormiga es lo que es, y y un saltamontes es lo que es, y la Navidad es una estupidez. Que tengan un buen día.
Vaftizcinin her gelişinde çekirge sürüsü gibi üstüme çullanıyor.
Ella desciende sobre mí como una plaga de langosta cada vez que aparece el bautista.
Aniden kabuğundan sıyrılan çekirge gibi hissediyorum.
No lo pareces. Me siento como una langosta que acaba de mudar la piel.
Çekirge nerede bulurum acaba?
¿ Dónde podré encontrar un grillo?
Belki evinizde bir çekirge vardır şu anda, bilemeyiz.
A lo mejor tener grillo en tu casa, quién saber.
Beyler, ülkemize çekirge gibi geldiler, arkalarında bir şey bırakmadan, yiyecek veya sığınak.
Caballeros, entraron como una plaga de langosta. Lo arrasaron todo, comida, casas...
- Ne bir çekirge.
Ni grillos.
Bir sefer daha yaparsam beni yakalarlar George çekirge 3 kere sıçramaz.
Si me cogieran. Sería la tercera vez.
Sana söylediğim o çekirge ve böcek yemlerinden verdin mi?
¿ Lo has alimentado con saltamontes e insectos como te dije?
Üç metre boyundaki bu gizemli yaratıklar çekirge gibi bizi istila etmişti.
Eran enigmas de 2.5 mts y descendieron sobre nosotros como langostas.
Yeşil çekirge!
¡ El saltamontes verde!
Şimdi, yemeğini ye. Bay çekirge.
Ahora coma su comida, Sr. Grillo.
Adamları çekirge sürüsü gibi bizi silip süpürür.
Sus hombres nos arrasarán.
Geçen sene buraları çekirge bastı.
- Tuvimos saltamontes el año pasado.
Çekirge mi?
- ¿ Saltamontes?
Çekirge masalı mı okuyacaksın bana?
¿ Me vas a decir que los saltamontes tuvieron la culpa?
Yeni bir tavşan ayağı aldım, birinci olan bir attan nal ve Frankie'nin verdiği uğurlu çekirge.
Tengo una nueva pata de conejo una herradura de un ganador del Derby y el grillo de la suerte que me dio Frankie.
Çekirge bu sefer zıplayamadı demek.
Tarde o temprano le tenía que pasar algo así.
Tekerlekleri örümcek bacağından. körüğü çekirge kanadından.
Los radios de su carro están hechos de largas patas de arañas, y la capota, de alas de saltamontes.
Bu bir çekirge.
Este es un saltamontes.
Bu damat çekirge.
Es el saltamontes novio.
Çekirge yerine bunu buldum.
Este es el reemplazo, el saltamontes.
Çıngıraklı yılan, sincap sıçan, tat vermek için çekirge öyle şeyler.
Serpiente de cascabel, ardilla terrestre roedores, sapos, saltamontes para dar sabor ratas y perros de las praderas.
Yalnız oturuyorsun çekirge.
¿ qué haces ahí sentado, saltamontes?
İyi günler çekirge.
Buenas tardes, saltamontes.
Çekirge!
¡ saltamontes!
Fakat zehir kuşları da öldürünce, tavşan kadar kötü olan çekirge istilası ile sonuçlandı.
Pero el veneno mató a las aves y produjeron una plaga de saltamontes tan dañina como la de conejos.
Çekirge, insan kendine çok şey söyleyebilir.
Saltamontes, un hombre puede decir a sí mismo muchas cosas.
- Hayır, çekirge.
- No, saltamontes.
Çekirge, canını sıkan ne?
Saltamontes, ¿ qué te preocupa?
Neden duraksadın çekirge?
¿ por qué vacilas, saltamontes?
Çekirge, ben sana ne söyledim?
Pero, saltamontes, ¿ qué es lo que siempre te he dicho?
Yatağın seni bekliyor çekirge.
Tu cama te espera, saltamontes.
Gel, çekirge.
Ven, saltamontes.
Çekirge, yarın ve gelecek hafta kalas üzerinde yürümeye çalış.
Mañana, saltamontes, y por una semana quiero que vengas a practicar diariamente.
- Bu yaptığın doğru çekirge.
- Es sabio eso, saltamontes.
Bak çekirge, güven içinde karşıya geçmenin mümkün olduğunu göreceksin.
Fíjate, saltamontes, y te darás cuenta de que es posible cruzar a salvo.
Çekirge, neden durakladın?
¿ por qué te demoras, saltamontes?
Eller, çekirge, dokunmanın gözleri ve dilidir.
Las manos, saltamontes, son los ojos y la lengua del tacto.
Söz ettiğim köprü, çekirge ona duyduğun sevgidir.
El puente del que yo hablo, saltamontes es tu amor por él.
Çekirge, taşın nereye gidiyor?
¿ adónde fue tu gu1jarro, saltamontes?
Çekirge, öncelikle kendi yolculuğunun başlangıcını ve sonunu öğren.
Saltamontes, busca primero conocer el principio y fin de tu propia jornada.
Gözlerine ziyafet çekmek için ne gibi bir güzelliği resmettin çekirge?
¿ Qué hermosa imagen has hecho, saltamontes, para satisfacer a tus ojos?
Seni rahatsız eden nedir çekirge, çocuğun senin yaşında olması mı?
¿ Qué te preocupa, saltamontes, que el niño fuera de tu edad?
Ondan ders al çekirge.
Aprende de él, saltamontes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]