Çılgınlık traducir español
3,278 traducción paralela
Çılgınlık bu Percival.
Esto es una locura, Percival.
Bu çılgınlık.
Eso es loco.
Ama aptalca yazı ve çılgınlık yüzünden sanırım en iyisi bu.
Pero, por las tonterías escritas por todos lados y por su locura... Yo creo que es el mejor
Çılgınlık en iyi yaptığımız şey.
La locura es lo que hacemos mejor.
Hayır, hayır, Magnus, Magnus, bu çılgınlık.
No, no, Manus, Magnus, esto es una locura.
Bunun çılgınlık olduğunu biliyorsun, değil mi?
Sabes que esto es una locura, ¿ no?
Çılgınlık olduğunun farkındasınızdır.
Sabe que es una locura, ¿ no?
Tanrım, bu çılgınlık.
Dios, esto es una locura.
Bilirsin Bir anlık çılgınlıktı.
fue un momento de locura.
Ne çılgınlık. Sonra görüşürüz.
Nos vemos luego.
Bu çılgınlık!
¡ Es tóxico!
- Biliyorum ama bu çılgınlık.
- Esto es un veneno.
- Baba bu çılgınlık. Bunu yapmamalısın. - Randy, ne diyorsun?
Papá, esto es tóxico, no lo hagas...
Bu çılgınlık!
¡ No puedo creerlo! ¡ Oh!
Bu çılgınlık!
¡ Es de locos!
Bu internet hikayesini görmezden gelmek çılgınlık olur.
Sería una locura no seguir lo de Internet.
Bu çılgınlık.
Es una locura.
Toplu çılgınlık.
Eso es una locura colectiva.
- Bu çılgınlık. - Halk kütüphanesi sayılmaz.
Exactamente es una biblioteca.
Bu çılgınlık.
- Que loco.
- Çılgınlık.
- Es raro.
Ne? Bu çılgınlık!
¡ Es una locura!
- Bu resmen çılgınlık.
Está bien, Esto es una locura.
Çılgınlık.
Qué locura.
Benim geldiğim yerde, bir sürü çılgınlıklar yapardık, ama dün gece hayatımda ilk kez anlamlı bir şey yaptığımı fark ettim.
De donde yo vengo, hacemos locuras porque sí, pero anoche fue la primera vez que yo sentí que lo que yo estaba haciendo significaba algo.
Çılgınlık.Her gün başka bir çılgınlık.Biliyorsun değil mi?
Cualquier locura, cualquier día viene la siguiente locura. ¿ Lo sabes?
Tam çılgınlık!
¡ Maldita locura!
Çılgınlık.
Es una locura.
- Bu çılgınlık.
- Qué locura. - ¿ Qué?
Çılgınlık bu dostum!
¡ Una locura!
Örneğin bugün ki manzara, beni dövdüler ama bunu yasallaştırabiliyorlar. Bu çılgınlık, şok edici.
Hasta hoy todavía están diciendo que nunca me golpearon, y que lo que hice es legal, lo que es sorprendente, es escandaloso.
Hadi ama bu çılgınlık.
Vamos, esto es una locura!
Yani, bu çılgınlık olurdu.
Quiero decir que debió de ser una locura.
Bu çılgınlık.Ne kadar istekli olduklarını görüyor musun?
¡ Es increíble! ¿ Ves cuánto lo desean?
Bu çılgınlık.
Es asombroso.
Ama ben senle ilgili herşeyin çılgınlık olduğunu, söylüyorum.
Pero te aseguro que está loca por ti.
- Bu çılgınlık.
- Es insano.
Sam bile onu yakalamaya çalışmanın çılgınlık olacağını kabul etmeli.
Incluso Sam tiene que admitir que ir tras el seria una locura.
Bu çılgınlık olur.
Eso seria una locura.
Etrafta kimse yok, istediğiniz kadar çılgınlık yapabilirsiniz.
No hay nadie cerca, así que pueden hacer locuras.
Bütün bu çılgınlık süresince çok sakinleştirici bir varlık gösterdin.
Has sido una presencia muy tranquilizadora durante toda esta locura.
Bu resmen çılgınlık.
Están Totalmente locos.
Mahkeme salonunda tuzak kurulduğu iddiasının çılgınlık olduğunu düşünen herkes artık öyle düşünmüyor.
Si alguien en esa corte pensó que la defensa inculpatoria fue una locura, Ellos no piensan eso ahora, está funcionando.
Çılgınlık bu.
Esto es una locura.
Kahrolası... Bu çılgınlık.
Una puta puta locura.
Bak, bu kızla ilgili olan takıntın çılgınlık.
Mira, la obsesión que tienes con esta chica es una distracción.
Onların yüzünden bunu bir kenara atman çılgınlık resmen.
Es una locura echar esto por la borda por su culpa.
Hayır, hayır, yok. Çılgınlık bu.
No, no sé.
Senin için bile çılgınlık.
Incluso para ti.
- Tanrım bu çılgınlık
- Dios, esto es una locura.
- Bu çılgınlık.
- Es una locura.