English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ö ] / Ögretmenler

Ögretmenler traducir español

1,280 traducción paralela
- Erkek öğretmenler farklıdır.
- Los profesores son diferentes.
Keşke bütün öğretmenler öyle olsa.
Me gustaría tener clones de ella.
ama artık işe dönmem gerek. Şu lanet öğretmenler konferansına katılmam gerek.
Pero ahora tengo que volver a trabajar, tengo que asistir a esta maldita conferencia de profesores.
Öğretmenler konferansında Yani haftasonu ona ben bakıcam.
Ella está en una conferencia de profesores, por eso estoy cuidándole durante el fin de semana.
Öğretmenler o'nu severlerdi.
Lo adoraban.
Biliyorsunuz, Bayan Fletcher rehberlik kurulundaki herkesin bana referans olmalarını sağladı ve öğretmenler yardımcı oluyorlar. Gerçekten mi? Evet.
- ¿ En serio?
Altın bir ilköğretim okuluydu, öğretmenler odası gözün görebildiği kadar uzağa gidiyordu.
Era una primaria de oro con una sala de maestros que se extendía hasta donde alcanzaba la vista.
Öğretmenler buraya gelmek istemez.
Los maestros no quieren venir aquí.
Acaba Bay Park Jong-ho öğretmenler odasında mı?
Hola. ¿ El despacho del profesor Park?
Öğretmenler yerine amirler... Ve ödevlerin yerine de iş emirleri alırız. Ve eğer işleri beceremezsen... kovulursun, bu da okuldan atılmaktır.
Los profesores son supervisores, en vez de exámenes tenemos órdenes, y si no acatas una orden, te despedimos en vez de expulsarte.
Öğretmenler kendi işlerini yapsalar her şeyi önceden önleriz zaten.
Si los profesores hiciesen su trabajo, no necesitaríamos mediadores.
Öğretmenler bundan para kazanmıyorlar mı?
¿ Y la maestra no lo tiene en cuenta?
- Öğretmenler odasında çok konuşuluyorsun.
¿ Sabes qué? Eres el más interesante de los profesores...
Okula gittiğimde öğretmenler bu testi ve şu kâğıtları verdiler ve "şunu yap, şunu yapma" dediler sonra eve geldiğimde ise her zaman yapmadığım bir şey vardı ve hiçbir zaman yeterli olamadım.
Voy a la escuela y los profesores me dan una evaluación y esta nota y "has esto" y "no hagas aquello" y luego vuelvo a casa y siempre hay algo que no hice. Y nunca soy lo suficientemente bueno.
Bütün öğretmenler öyle.
Todos los maestros lo están.
"Bütün öğrencilere sınıfa giderken öğretmenler eşlik edecektir."
Todos los estudiantes serán escoltados a sus clases por maestros.
Bütün öğretmenler derhal ikinci kattaki koridora gelsin.
Todos los maestros, preséntense en el corredor del segundo piso.
Öğrencilerin öğretmenler odasına girmesi yasak sanıyordum.
creia que a ningun estudiante le era permitido en el salón de los profesores.
Amerikan halkının öğrenciler, aileler ve öğretmenler için dua etmesini diliyorum.
Espero que todos los americanos recen por los niños, padres y profesores.
Öğretmenler, "Bu fırsatı kaçırırsan 7. sınıfta alamazsın." dediler. " 7. sınıfta alamazsan 8. sınıfta da alamazsın. 9. 10. ve 11. sınıflarda da.
Y me dijeron : "No lo arruines, porque si das mal este... no pasas a séptimo, y si no pasas a séptimo... no pasas a octavo ni a noveno ni a decimo"
İşte böyle. Anladın mı? Sen, okula inanıyorsun ama öğretmenler rehberler, müdürler işi zora koşuyor.
Tú crees en la escuela secundaria como la mayoría de los chicos, pero los profesores, los consejeros y los directivos no están para ayudarte... ellos te asustan, para que hagas las cosas bien en la escuela.
Öğretmenler ve diğer çalışanlar da iyiler.
Los profesores de la Escuela también.
Öğretmenler ne yapar?
¿ Qué hacen los maestros?
Öğretmenler sendikası... sözümona yazarlar ve şairler...
Sindicato de profesores, escritores y poetas...
Ve sevgili Polonyalı bayan öğretmenler.
Y queridas maestras polacas.
Bütün öğretmenler Elina'yı yemeye ikna etmek için dört dönüyor.
Así que ahora todo el profesorado tiene que animar a Elina a comer.
Diğer öğretmenler, kendi ziyaretlerini bitirdiler.
Los otros maestros terminaron con las suyas.
Öğretmenler performanslarından sorumlu olmasın demiyorum, ama...
No puedo decir que los maestros no deberían responder por sus acciones, pero- -
Öğretmenler, ebeveynler, akıl hocaları.
Profesores, padres, consejeros.
Şey.... Öğretmenler
- A los maestros por supuesto.
- Genelde önüme bakmaya çalışıyorum. Öğretmenler buna karşılık veriyor.
Trato de sentarme adelante, funciona con los profesores.
Onu öğretmenler odasında bulabilirsiniz.
Debe estar en la sala de profesores.
Öğretmenler için.
Son para la mesa principal.
- Öğretmenler toplantısı varmış.
- Hoy no tienen colegio.
Adam seni okuldaki diğer öğretmenler gibi sevmiyor diye karanlık bir geçmişi olduğu söylenemez.
El hecho de que no te adore como los demás profesores de esta escuela no quiere decir que esconda un oscuro pasado.
Öğretmenler odasına koku bombası atacaksın, değil mi?
Vas a poner una bomba fétida en la sala de profesores, cierto? Me apunto!
Saygı değer annemiz Fernandes, öğretmenler ve sayın veliler Sofya Koleji adına, hepiniz hoşgeldiniz!
Respetada madre Fernandes, maestros y padres queridos... en representación del colegio Sophia os damos la bienvenida a todos.
ÖĞRETMENLER ODASI
Confía en mí.
Öğretmenler.
- Maestros. - Me sorprende verte aquí.
Öğretmenler huysuz görünüyor.
Los maestros parecen malos.
Pekala, öğretmenler de müzik yapmak ister.
Los maestros también tocan.
Eğitim yasalarını ihlal etmek istemiyorum, öğretmenler birliğinden atılabilirim. Ya...
Y no quiero violar las leyes educativas porque podrían echarme del sindicato de profesores.
İşin aslı bazı öğretmenler akademik başarının, davranışlarını telafi etmediğini düşünüyor.
profesores te defiendan por tus resultados académicos no te salva de tu comportamiento.
- Öğretmenler nelerden hoşlanır?
- ¿ Cómo son los profesores?
Müdür ve tüm öğretmenler burada oturur.
El director y todos los profesores se sientan aquí.
- Melander gibi başka öğretmenler de var mı?
- ¿ Hay otros igual que Melander?
Öğretmenler istifayla tehdit ediyorlar.
Los profesores amenazan con renunciar.
Öğretmenler genellikle bu kadar genç ve güzel olmuyor.
No. Tengo experiencia con profesoras, y no suelen ser tan jóvenes y bellas.
Öğretmenler hep bunu der.
Esos profesores son una basura.
Öğretmenler, Paleologos'un tarçınlı köfte yediğini bize hiç öğretmediler!
¡ Nunca escuché que Paleólogos comieran albóndigas con canela!
Biz öğretmenler birbirimize çok sataşırız.
Los profes nos reímos de nosotros mismos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]