Ölümlü traducir español
1,049 traducción paralela
- Ama ölümlü!
- Pero mortal!
Çünkü ölümlü bir örneğe ihtiyacım vardı, ama şimdi size sahibim.
Debido a que he necesitado un sujeto mortal, pero ahora te tengo.
Bu güzel gezegene geçme şansını istemeyip... ölümlü kalmayı tercih edenler olursa, diledikleri gibi Alfa'da kalabilirler. - Evet.
Aquellos de ustedes que prefieren la mortalidad, en la remota posibilidad de que choque contra un planeta agradable,
"B" Tüm erkekler ölümlü.
( b ) Todos los hombres son mortales.
Ben Sezar, siz yaşlı korkak yarım akıllı... danışmanlara Onların ölümlü olduğunu göstereceğim. Bruto!
Yo, Cesar, les mostraré, cobardes viejos consejeros, que ellos sólo son mortales, muy mortales. ¡ Bruto!
Şimdiye kadar hiçbir ölümlü onun dev yemeklerini bitiremedi!
¡ Jamás existió un hombre capaz de comerse uno de sus enormes platillos!
Evrenin derinliklerinden seslenin bu inanılmaz yaratığın sahibi olan mutlu ölümlü Giacomo Casanova'dan başkası değil.
Gritádmelo desde la profundidad del cielo.. Que el feliz mortal a quien pertenece esta maravillosa criatura es Giacomo Casanova. ¡ Solo a él!
İyilik yaptın. Ölümlü bir.. ... adamdan daha fazlası istenemezdi.
Diste lo mejor de ti y no se puede pedir mas de un mortal en la tierra.
Yüce İsa yoluyla, bizler gibi zavallı ölümlü yaratıklardan hastalıkta, acıda ve ölümde sevgisini ve bağışlamasını esirgememiştir.
Y que se digna a bajar la mirada hacia nosotros pobres mortales, rebosante de amor y misericordia, a los enfermos, a los que sufren, a los que agonizan.
O ölümlü vücutlarımıza kendi ruhuyla can verdi.
Y el que levantó de los muertos a Jesús, vivificará vuestros cuerpos mortales por su Espíritu que mora en vosotros.
Ölümlü insanlariçin dokuz tane. Cüce hükümdarlariçin yedi tane. Uzun boylu elf kralları için üç tane.
Nueve para los Hombres Mortales siete para los Reyes Enanos tres para los Reyes Altos Elfos.
Beren ölümlü bir insanmış... Luthien Tinúviel ise elf kralının kızıymış. Bu dünyanın tüm evlatları arasında gelmiş geçmiş en güzel kızmış.
Y Beren era un Hombre mortal, pero Lúthien Tinúviel era la hija de un Rey Elfo y la más bella doncella que jamás haya existido.
Ama Beren uğruna ölümlü olmayı seçmiş. Ve o öldüğünde onu izlemiş. Yani Beren onun felaketi olmuş... ama aynı zamanda onun aşkıymış.
Pero eligió ser una mortal, para poder estar con él y cuando él murió, lo siguió siendo él, pues, su sentencia al igual que su amor.
Küle kül, toza toz dirilişten emin ve mutlak umarak aziz İsa'nın tüm hayatı boyunca ölümlü bedenlerimizi değiştiren belki de, kendi aziz bedenine dönüştüren muazzam çalışma vasıtasıyla her şeyi, kendi kontrolüne alabilmişti.
Polvo eres y en polvo te convertirás con la firme esperanza de la resurrección a la vida eterna a través de nuestro Señor Jesucristo quien transformará nuestro cuerpo mortal para que se asemeje a Su glorioso cuerpo mediante el poderoso don mediante el cual es capaz de dominar todas las cosas.
Senin güçlerin ölümlü insanlarınkini kat be kat aşacak.
Tus poderes sobrepasarán con creces los de los mortales.
Ölümlü.
Él es mortal.
Tutulmadan sonra güneşin tekrar belirmesi gece ortadan kaybolup sabah tekrar kendini göstermesi, Ay'ın yeni Ay'dan sonra tekrar hilâl halini alması, ölümlü atalarımız tarafından çok konuşulmuş olmalı.
El regreso del Sol, tras un eclipse total el alba, luego de la perturbadora oscuridad nocturna y la luna creciente, luego de la luna nueva era para nuestros ancestros la posibilidad de vencer la muerte.
Ölümlü adam ve kadin ruhlarindan bahsediyorum... hayatlarindan veda etmis!
¡ Hablo de las almas de hombres y mujeres mortales... que partieron de esta vida!
O zaman istediğin buysa... hayatını bir ölümlüyle paylaşmak istiyorsan... sen de ölümlü olarak yaşamalısın.
Entonces, si es lo que deseas... si quieres vivir tu vida con una mortal... debes vivir como un mortal.
Güçlü bir vücudu ve güzel bir yüzü varken bir ölümlü başka ne isteyebilir veya hak edebilir?
De cuerpo fuerte y atractivo rostro ¿ qué más podría desear o merecer un mortal?
Bir ölümlü karikatürüne dönüşecek.
Se convertirá en una ridiculez mortal.
İşit beni, kibirli ve budala olan ölümlü kadın.
Óyeme, vana y tonta mortal.
Ölümlü bir insan Kraken'ı nasıl yenebilir?
¿ Cómo puede un mortal enfrentar y vencer al lKraken?
Ya cesaret ve düş gücü olağan ölümlü özellikleri haline gelirse?
¿ Y si el valor y la imaginación se vuelven cualidades de los mortales?
Yüzünüzden belli. Ruhun bedenden ayrıldığına, bedenin ölümlü olup, ruhun sonsuza dek kaldığına inanmak isterdim.
Sería dulce creer que el alma vive separado del cuerpo... que el alma vive para siempre y el cuerpo sólo por un tiempo.
O da bir ölümlü.
Quizá :
Ölümlü bedenini yok edeceğim ama Bakire kafatasları ile... korunan ruhunu yok edemem
Destruí su cuerpo mortal mas no su alma. La cual está protegida por las calaveras vírgenes.
Ve hayatta kalmak için ne kadar mücadele etseniz de bedeniniz titremeye başlar çünkü hiçbir ölümlü korkunun şerrine dayanamaz.
Y aunque te esfuerces por seguir vivo Tu cuerpo se empieza a estremecer Pues ningún simple mortal puede resistir La maldad del miedo
Her zaman, diğer ölümlü şekilde.
Están acostumbrados a la matanza.
Ölümlü bir erkeğin hak ettiğinden daha iyi.
Más de lo que merece ningún mortal.
Ölümlü dünya buza döndü.
El mundo mortal se congeló.
Bir ölümlü ellerini unicorn'a mı sürdü?
¿ Un mortal puso sus manos en un unicornio?
Bu ölümlü dünyadan nasıl ayrılacağınızı planladınız mı?
¿ Ha hecho algún plan para su partida de esta esfera mortal?
Ölümlü oldum!
Soy mortal!
Et arabası çağırın ( can-kurtaran ), sonra da Loomis'i bulun, ona burada olası bir ölümlü vakanın olduğunu söyleyin.
- Solía serlo. Llama la ambulancia... y dile a Loomis que tenemos una posible víctima fatal.
Derisini parçalayacak. Onu ölümlü yapacak. Hasta olacak.
Traspasará su piel, lo hará mortal, se enfermará.
Ama benim İspanyol'umu da yendiğine göre antrenmanlı olmalısın ki antrenmanda, insanın ölümlü olduğunu öğrenmiş olmalısın.
Pero también fuiste mejor que mi español... lo que significa que has estudiado y debes saber que el hombre es mortal.
Şu ölümlü dünyada. Kaç farklı yolu vardır, güzel düşlere ulaşabilmenin? Dur durak bilmeden hayalini kurduğu aşkı bulmak için.
En el mundo..... ¿ de cuántas maneras se puede soñar buscando un sueño como el amor el camino continúa...
Şu ölümlü dünyada. Kaç farklı yolu vardır, güzel düşlere ulaşabilmenin? Dur durak bilmeden hayalini kurduğu aşkı bulmak için.
En el mundo ¿ de cuántas maneras se puede soñar buscando un sueño como el amor el camino continúa...
Onu yaralayacak, ölümlü yapacak.
Él le perforará la piel, lo hará mortal.
Sammy, günlüğüne mutlu gelişmeyi hemen yazabilirsin. Çünkü hiçbir ölümlü kadın bu pakete karşı koyamaz.
Sammy, te pueden así hacer que la entrada en su diario en este momento porque ninguna mujer mortal puede resistir a este paquete.
- Orada ölümlü bir kaza var.
Así es. Definitivamente, esto es un accidente terrible.
1986 yılında 46.400 erkek sürücü ölümlü kazalara karışmış.
Por supuesto, en 1986, 46.400 conductores masculinos estuvieron involucrados en accidentes mortales.
Nankör ölümlü!
¡ Mortal desagradecido!
Artık Kami ölümlü, ben ise asla ölmeyeceğim!
Mientras que hasta Kami es mortal, yo jamás moriré!
Ama hangi ölümlü bilecek sırrını ve kaldıracak gizem perdesini öngördüğün gün ve saatte?
Pero qué mortal conocerá tu secreto, y levantará el velo de tu misterio, el día y la hora por tí predicha.
Herkes emekli ol diyor... dolayısıyla... artık kendimi ölümlü gibi hissediyorum.
Todo el mundo me dice que me retire, así que... de repente me siento mortal.
Ölümlü olduktan sonra, dilediğim her şey olabilirdim.
Lo que quisiera, siempre y cuando fuera mortal.
Bu ölümlü doğru cevabı verdi.
El mortal dio la respuesta correcta.
Başını uçuracağım zavallı olümlü, biz terkedilmiş ruhlarız, hayaletiz!
Voy a arrancarte la cabeza, tonto mortal... ¡ Somos espíritus, somos fantasmas!
O bir adam, o bir ölümlü.
Es un hombre, es mortal.