Ölürler traducir español
668 traducción paralela
- Bu bebekler o kadar çabuk ölürler ki.
- Estos bebés mueren fácilmente.
Açlıktan ölürler, boğulurlar.
Se morirán de hambre, o se ahogarán.
Kahkahadan ölürler ve otomobillerimizi alırlar.
Ellos son muy felices, y compran nuestros coches.
Her zaman şöyle rahatsız etmeseler ölürler zaten!
Siempre hay interrupciones.
Zenginler gelirler ve ölürler, sonra çocukları bir işe yaramazlar ve ölürler.
Los ricos van y vienen. Se mueren. Sus hijos no sirven y desaparecen pero nosotros siempre seguimos.
Bayan Mathews, sığırlar ne zaman suya ulaşamazsa, ölürler.
Srta. Mathews, cuando el ganado no tiene agua, se muere.
Fakat aşkını kanıtlamak isteyen... zavallı vahşiler, anca yerlerde sürünür... ve ölürler.
Pero una pobre Bestia, aunque desee probar su amor, sólo puede yacer en la tierra, y morir.
Ölürler.
Que mueren.
Sizin için ölürler, ama nefes aldırın.
Morirán por ti, pero necesitan una oportunidad.
- Birbirleri olmadan ölürler.
- Morirían el uno sin el otro.
Ve senin gibiler öldüklerinde, tek başlarına ölürler.
Y un hombre como usted, muere solo.
Yoldalar ; onları bırakırsak, ölürler.
Están solos en el camino, si los dejamos aquí, morirán.
Hata yaptıklarında iyi adamlar ölürler.
Los buenos caen cuando se cometen errores.
Birisi ona yemek yapmazsa, açlıktan ölürler.
Moriría de hambre si no viniera alguien... ocasionalmente a hacerle de comer.
Senin için çalışır, öldürür ve hatta ölürler bile.
Trabajan, matan y hasta se dejan matar por ti.
- Yoksa ölürler.
- Si no, acaban muriendo.
Erkekler eşleşme sonrası hayatta kalmak için donatılmamıştır, kısa sürede ölürler.
Cumple su misión fecundadora y muere enseguida.
Öldükleri zaman gerçekten ölürler.
Cuando están muertos, lo están de verdad.
Ben veteriner değilim... Benim müdahalemde ölürler.
No soy veterinario... morirían con mi tratamiento.
Ölecekleri varsa, öyle ya da böyle ölürler.
Si tienen que morir, morirán.
Sahip oldukları her şeyi dağıtıp Allah'a ısmarladık derler, sonra da oturup beklerler... ve öylece ölürler.
Regalan sus pertenencias y se despiden, después se sientan a esperar, y se mueren.
Şey, ölürler.
Todos morirán.
Ama ölürler elbette.
Mueren, por supuesto.
Bes parasiz, kadinsiz ve dostlari olmadan ölürler.
Mueren sin dinero, mujer ni amigos.
Ayrıca, kovan içindeki insanlar, ani bir sarsıntı ile ölürler.
Además, la gente dentro del proyectil, morirían por la repentina sacudida.
Beni öldürürsen, annenle kardeşin ölürler. Gözünün önünde çarmıha gerilerek!
Mátame y morirán hoy clavadas en cruces frente a ti.
Eğer hastalarınızı bu kasap doktora getirirseniz, ölürler.
Si sus familias caen en manos de este impostor... morirán.
İnsanlar neden Kuzey Kutbu'na ulaşmaya çalışırken donarak ölürler?
¿ Por qué un hombre muere de frío tratando de alcanzar el Polo Norte?
- Ama soğukta çabuk ölürler.
- Pero mueren rápido si hace frío.
Ölürler ama asla tereddüt etmezler.
Pueden morir, pero no dudar.
- Hepsini almıyoruz. - Onları burada bırakırsak ölürler.
se morirán.
- Orada ölürler.
Se morirán allí.
Mücadele eder, soluksuz kalır ve ölürler.
Luchan, jadean y mueren.
Kaybettiklerinde ölürler.
En la derrota, mueren con el resto.
Boxerlar yağmur ve rüzgâr gibi doğar ve yağmur ve rüzgâr gibi ölürler.
Los bóxers se han alzado como una tormenta, y como una tormenta desaparecerán.
Ben sanıyordumki onlar bazen taşı yutarlar ve boğularak ölürler.
Sé de algunos que se las tragaron y murieron atragantados.
Aç kuşların gözlerinden kaçarlar. Bir çiçek şeklinde yaşar ve ölürler.
Éstos, para escapar de los hambrientos pájaros viven y mueren en forma de flor.
Şimdiye kadar ölmemişlerse, yakında açlık ve susuzluktan ölürler.
Si no estás muerto ya, van a morir de hambre y sed.
- İçerlerse ölürler...
'Si ellos beber, morirár.
- Aptal olma, ölürler.
- No seas idiota, se morirían.
Ya da denerken ölürler.
O morir en el intento.
Yiyemezlerse, açlıktan ölürler.
Si no come, morirá de hambre.
- Evet Bill. - Sonra da ölürler, değil mi?
Y luego mueren, ¿ verdad?
Bazen, ölürler. Ama hapse girmezler.
A veces mueren pero no van a la cárcel.
Açlıktan ölürler.
Morirán de hambre.
Çok hızlı yaşlanarak ölürler.
Envejecen rápidamente y mueren.
Israr ederlerse, ölürler.
Si insisten, morirán.
Bir günde ölürler.
Mueren en un solo día.
Ölürler.
La inmersión los matará.
Kara Su.. İçerlerse ölürler...
Agua negra, si beben morirán.
Ölürler.
Está oscureciendo, morirán.