Önca traducir español
9,669 traducción paralela
Connie, ilgilenmem gereken onca şey varken bir de bunlarla uğraşmak istemiyorum.
Connie, de todas las cosas que tengo que tratar, esta no es una de ellas.
Onlarca hafta sonu çalıştım ailece çıkacağımız onca tatili erteledik. Stresten ve uykusuzluktan bahsetmiyorum bile.
Y pensar en todos los fines de semana que he trabajado y las vacaciones familiares que hemos aplazado, por no mencionar el estrés y el insomnio y...
Onca arabanın arasında büyümek oldukça eğlenceliydi.
Crecer con todos esos autos fue muy divertido.
Onca gelgit ve biriken kinle çok kötü mektuplar yazdım.
Te atraparé Muchas discusiones, mucho odio, y... Vete a la mierda Vas a...
Hapiste geçirdiği onca yıl boyunca hep yanında oldu.
No se movió de su lado en todos los años que pasó en prisión.
Onca yıl suçsuz yere hapis yattıktan sonra... - Ben yapmadım.
saliste de prisión, de cumplir una condena injusta...
Onca insan, onca insan peşimde!
¡ Toda esa gente, toda esa gente ahí por mí!
Niye paralel evrenlerle ilgili onca şu tam saçmalıkları yazıyorsun madem?
Te lo dije. ¿ Y por qué me has estado contando... toda esa serie de boludeces sobre mundos paralelos?
- Onca yolu geri gitmek mi?
- ¿ Y retroceder?
Gerçi yaşadığımız onca berbat şeyi göz önünde bulundurup ilkin planımızın gerçekten işlediğine emin olmak isteriz herhalde.
Aunque probablemente nos volveríamos queremos asegúrese de que nuestro plan en realidad Trabajó primero, teniendo en cuenta todo la mierda que nos había pasado.
Yani onca farklı versiyonumu gördüm ve belki de o kadar kötü olmadığımı fark ettim.
Quiero decir que he visto todas estas diferentes versiones de mi Y me he dado cuenta de que tal vez Yo no soy tan malo.
Gördüğüm onca şu saçmalıklar ne kadar şanslı olduğumu fark etmemi sağladı.
Todo esto mierda loca que he visto, Se hizo darme cuenta de lo afortunado que soy.
Bugün gösterilen onca kanıta rağmen nasıl?
¿ A pesar de todas las pruebas presentadas hoy?
Annen baban seni çıkarmak için onca uğraşsın.
TÍA DE STEVEN Sus padres, intentando sacarlo.
Brendan onca şeyi nereden çıkardı o zaman?
¿ De dónde sacaría Brendan toda esa mierda?
Haksız yere yatmış da olsa, bunu o yaptıysa, onca zaman kim bilir başka neler yapardı?
Por más injusto que haya sido, si hizo esto, ¿ qué más habría hecho?
Ama yaptıysa içeride geçirdiği onca yılın bunda büyük payı vardır.
A mí me parece que lo que pasó todos esos años tiene mucho que ver.
Farz edelim onca yıl hapis yattı diye öfkeliydi. Kim olsa öfkeli olurdu.
Y si tenía rabia por todo el tiempo que pasó en prisión, cualquiera la tendría.
Bana göre onca aramadan sonra o anahtarın bir kanıt olarak artık değeri kalmamıştı.
En lo que a mí respecta, la llave como prueba no servía debido al número de registros que se hizo.
İyi de anlamadığım şey, madem doğru değil, onca şeyi niye söyledin o zaman?
No entiendo, ¿ por qué dijiste toda esta mierda si no es cierta?
İyi ama bana karşı kullanabilecekleri onca şeye baksana.
Sí, pero ¿ qué hay de lo que pueden a usar?
Ve gerçek, o kış yaşadığı onca travmanın ardından ilk önce yaşıtı olan kuzeniyle konuşmasında ufak ufak boy göstermeye başladı.
Y empezó a escapársele poco a poco, primero con su prima, su par, después de ese invierno tan traumático.
Ve avukatı Kachinsky onca şeyi yapmış olmasaydı bu asla ama asla gerçekleşmezdi.
Y esa llamada jamás se habría hecho de no haber sido por el abogado Kachinsky.
Görsel efektler tellerin silinmesi işlerini hallediyor. Yaptığımız onca işle,
Efectos visuales fue sólo haciendo una especie de retirada de alambre.
Onca zaman boyunca da, birebir planladıkları gibi, karanlık bir sokaktan, çıkmaz bir sokağa, aldığım kokunun peşinden gittim.
Través de un callejón oscuro a un callejón sin salida, exactamente como se planearon.
- Pilot bölümü izlediğimde, harcadığım onca gayret, bütün hatalar bütün o gerilim, aklıma geliverdi.
Todo el duro trabajo que entró en ella, todos los errores, todo el potencial.
Onca şey içinden neden doğum günü kullandın?
¿ Por qué usas tu cumpleaños, de todas las cosas?
Onca şeyden sonra üniversitenin Ramujin'i burada tutması sadece iyi niyetten.
La generosidad de la Universidad admitió a Ramujin.
Sana gönderdiğim onca şeye karşılık sadece bir mektup yeterdi.
Solo una respuesta a las muchas cartas que te envié hubiera sido suficiente.
Yani, onca zamandır, neredeyse düşüyormuşum gibi hissediyordum.
Siento casi como que estoy cayendo todo el tiempo.
Onca zamandır mı?
¿ Todo el tiempo?
Andrew cebimi aradı ve dedi ki, "Ruh eşi diye bir şey olmadığına dair söylediğim onca şeyi hatırlıyor musun?"
Me llamó a mi móvil y me dijo : ¿ Te acuerdas cuando yo decía que no existía'la soñada'?
Yaptığı onca şeyden sonra mı?
¿ Después de todo lo que hizo?
Zemine onca yapışkan şeyi siz koydunuz.
Pusieron el liquido pegajoso en el piso.
Onca yıl çok çalıştıktan sonra.
Despues de años, años de trabajo duro.
Onca yapacak iş varken çekip gittim sanmadın, değil mi Abby?
No pensaste que desapareci, con tanto para hacer, ¿ no, Abby?
Yani şimdi gerçekten... onca olup bitenden sonra yüzümü tedavi edemeyeceğini mi söylüyorsun?
¿ Quieres decir que después de todo esto, no puedes arreglarme?
Onca yıldan sonra ablan hala orada bir yerlerde olabilir yani?
¿ Crees que tu hermana siga ahí después de tantos años?
Ofiste geçen koca bir yıl, harcanan onca para.
Un año en el cargo, desperdiciando su dinero.
Olanları düşünürsek, onca kalabalık içinde Başkanımız yürüyecek.
Una multitud de gente. Dado lo que pasó. No puedo hacer que mi Presidente vaya caminando.
Öbür Dünya için kendimizi sakladığımıza inanamıyorum, üstelik... - Onca zamandır tam da önümüzdeyken. - Onca zamandır tam da önümüzdeyken.
No puedo creer que estuviéramos esperando ir al Más Allá cuando... lo teníamos enfrente todo el tiempo.
Sana asla söyleyemeyeceğim şeylerin yarattığı ızdırap ve pişmanlık. Yapmam gereken onca iş.
Porque hay tanta angustia imposible y pesar... por todo lo que no pude decirte, por todo el trabajo que tengo que hacer.
Yaptığı onca bakımdan sonra çok güzel olmalıdırlar.
Deben estar hermosos, con todos los arreglos.
Onca maço tipler arasında sabah işe ilk gelen akşam da son giden sensin.
Sabes, para toda tu mierda de macho, eres la primera persona allí cada mañana... Y el último en volver a casa.
Onca zaman başımda mı bekledin?
¿ Has estado sentado ahí todo el tiempo?
Bana torunlarımın ne kadar zengin olacaklarını salladıkları onca zaman birde yedek planları varmış
Así que todo el tiempo que me dijeron cuán ricos serían mis nietos, tenían un plan alternativo. Ahora querían robarse mi cartera e irse con ella.
Yaptığımız onca yasa dışı şeyden hükümete söylediğimiz onca yalandan sonra
De todas las estupideces ilegales que hicimos y todas las mentiras que le dijimos al gobierno,
Amigo, onca kan döktükten soğuğa, acıya katlandıktan sonra heybelerimizde bu kara barutla dönersek kazanırız.
Después de tanta sangre... y frío y dolor... con esta pólvora en nuestras alforjas... nosotros ganamos.
Yaşadığımız onca şeyden sonra aklı başında olan biri silah için ağlardı.
Después de lo que has pasado... cualquier hombre cuerdo, suplicaría por un arma.
Silah taşımıyor diye ona onca şeyi söyledikten sonra silah taşımadığı sürece asla yanımda yer alamayacağını söyledikten sonra uzun vadede gelmiş geçmiş en cesur insan olduğunu öğrendim.
CAPITÁN JACK GLOVER - Aunque le dije todas esas cosas, en relación a llevar un rifle. CAPITÁN JACK GLOVER
Yani bu herif hayatı pahasına dünyanın en korkunç insanları için adli muhasebecilik yapıyor parasını alıyor, aklamak için onca zahmete katlanıyor sonra da neredeyse hepsini hibe mi ediyor yani?
¿ Me dices que este tipo arriesga su vida, haciendo contabilidad forense para la gente más aterradora del planeta, cobra sus honorarios, se toma el trabajo de lavarlos, y dona casi todo?