Özbek traducir español
43 traducción paralela
Grupta ben, Sanogen, Alimov ve bizim müfrezenin Genç Komünistler'in örgütleyicisi olan Özbek vardı.
Nuestro grupo estaba formado por mí, Sanogen, Alimov y uzbeka, quien fue el organizador de Jóvenes Comunistas de nuestro batallón.
Hazari, Özbek, Türkmen, Tacik, Kırgız, Nuristani Moğol, vesaire vesaire.
Hazaras, uzbekos, turkmenos, tayikos, kirguises, nuristanis, mogoles, etcétera, etcétera.
İki Azeri bir de Pakistan'lı karım var. Özbek olanı öldü.
Tengo dos esposas hazaras, una esposa de habla pastún, y mi esposa uzbeka murió.
ÖZBEK ASKERİ ESİR KAMPI
Campo Uzbeco de detención militar.
Bu şifrelerle Sokolov, Özbek askerlerini izleyip terörist saldırılarını planlayabilir.
Con estos códigos, pueden rastrear a las tropas de Uzbekistán y planificar ataques terroristas.
Ben çalmadan önce bu çanta Özbek ordusundan bir albayındı.
La maleta, que robé antes pertenecía a un coronel de la armada de Uzbekistán.
Özbekler'in elinde olan 6 nükleer savaş başlığının kontrol şifreleriymiş. Özbek ve İstihbarat teyit etti. Başlıklar 6 ay önce kaybolmuş.
Son los códigos de control de seis ojivas nucleares móviles que los uzbekos dejaron entrar y los informes de defensa confirman que faltan desde hace seis meses.
- Ere, Özbek.
- Irat, uzbeko.
Bir Kazak ya da Özbek!
¡ Un Kazaj o un Uzbek!
- Özbek ordusu için küçük bir kenar çizgisi.
- una pequeña actividad para el ejército uzbeco.
Bu üçü Javid Rukshan'ın yönettiği Özbek çetesinin orta seviyede adamları.
Estos tres no eran de gran importancia en la banda. Todos eran hombres de Yavi Rukshan.
Güzel Özbek yemeklerinin keyfini çıkarabilir. Tabii ki karşıdaki kiliseyi gözlerken.
Podría estar potencialmente disfrutando una centellante cena Uzbeki en vez de estar viendo la capilla al otro lado de la calle.
"Özbek ne?"
" ¿ Uzbeka-qué?
Nükleer silah kullanmakla tehdit eden Özbek hükümeti, Mountain Standart Zamanı itibariyle bu sabah 4.15'te dediğini yaptı. Bom.
A las 4 : 15 a.m., hora de la montaña el gobierno uzbeko cumplió sus amenazas de detonar una bomba nuclear.
Yusuf Özbek.
Yusuf Ozbek.
Yusuf Özbek?
¿ Yusuf Ozbek?
İşlerin yolunda gitmesi için Özbek'lere para ödüyor ve DEA da teslimatlar için kara yollarını kullandığını düşünüyor.
Está pagando los uzbekos para mantener engrasadas las ruedas, y la DEA piensa que se está encargando de una ruta terrestre.
Patronuna bir telefon açarım kendini bir Özbek otobüs durağında ot bok satarken bulursun.
- Grandioso. Así que, tal vez tu papá nos pueda ayudar con los medios.
Özbek kara para aklama işini yapan birisi Timur Ahmedov.
... que has estado vigilando a un lavador de dinero uzbeko llamado Timur Ahmedov.
"Coğrafya Derneği'ndeki sevgili insanlara, " Slovenya kanun müziği kayıtlarımı " Tahoe ve Özbek çadırlarımı,
" A las amables personas de la Sociedad de Geografía les dejo mis grabaciones de cítara eslovena la yurta en Tahoe y la yurta en Uzbekistán así como el resto de mis bienes terrenales.
O bomba yapmada uzman eski bir Özbek asiymiş.
Resulta que es un antiguo rebelde Uzbeko con amplia experiencia en fabricación de bombas.
Gelişmiş bir şehir için bu otel bir Özbek köyünden farksız.
Para ser una metrópolis floreciente, este sitio parece una ciudad de Uzbekistán.
Son zamanlarda Özbek, Sonra Dzhanibek Şimdi Tinibek.
Bueno, yo serví Uz Beg, a continuación, Tini Beg - Ahora Jani Beg -.
Liderleri, İslam öğretisinin merkezi ve genç İslam medeniyetinin kalbi Bağdat'ta yer alan Beyt'ül Hikmet'ten... bir Özbek bilim adamı Muhammed ibn Musa El-Harezmi'ydi.
Fueron conducidos por Muhammad ibn Musa al-Khwarizmi, un estudioso de Uzbekistán de la Casa de la Sabiduría, el gran centro de aprendizaje islámico en Bagdad, sí el corazón de la nueva civilización musulmana.
Algoritmaların modern bilgisayar programlamada çok büyük önem arz etmekte olduğu malumdur. Cep telefonunuzu her elinize aldığınızda içinde bir yaşlı Müslüman Özbek bilim adamı olduğunu unutmayın.
Y, por supuesto, los algoritmos son esenciales en la programación informática moderna, por lo que cada vez que usted toma su teléfono móvil, recuerde, hay un viejo uzbeko musulmana oculta en su interior.
- Özbek.
- Uzbeko.
- Özbek mi?
- ¿ Uzbeko?
Burada götümüz terleyeceğine bir striptiz kulübünde Özbek kızlarla takılırdık.
Debiste decírmelo antes. Podríamos estar en un club de striptease con unas uzbecas y no sudando aquí.
Özbek bunlar.
Son uzbekos.
Çılgın Özbek çocukları bile davet etti.
Incluso ha invitado a los putos locos uzbecos.
Çılgın Özbek çocukları kimse davet etmez.
Nadie invita a los putos locos uzbecos.
Yaban Özbek bademi, Japon mürekkep balığı mürekkebi ve Winston Churchill mumu bulabilmek için bütün şehri dolaştım.
He recorrido toda la ciudad, buscando almendras silvestres uzbecas, tinta japonesa de calamar, y una vela con la forma de Winston Churchill.
Kargo paketinin içinde limana giden 14 Özbek kız için yarın uygun mu peki?
¿ Cree que mañana les viene bien a las 14 chicas uzbekas que van en la bodega de carga de camino a Long Beach?
"Özbek yetkililere göre, Özbekistan'ın Taşkent Bölgesindeki... "... yerel bir rahip olan Peder Aleksandr Nabiyev...
"De acuerdo a las autoridades de Uzbek, el Padre Aleksandr Nabiyev, un sacerdote local de la región de Tashkent en Uzbekistán..."
Bu bir Özbek askeri operasyonudur.
Esto es una operación militar de Uzbekistán.
Özbek insanlar değerden ufak bir ekmek kırıntısı almıştı.
La gente de Uzbec recibió una fracción del valor.
Özbek Özel Kuvvetleri büyük çaplı kamp baskını rapor ediyor.
Las Fuerzas Especiales uzbekas reportaron un asalto a gran escala en el complejo.
Özbek insanlar, Anneca'nın vaatlerinden yeterince sıkılmış durumda.
Los uzbekos ya han tenido suficientes promesas de Anneca
Biz Özbek vardı.
Esto fue con Uzbek.
Özbek bir sürü özür diledi. Silahtan anlar biri değilmiş.
Así que lo de Uzbek fueron todo disculpas.
Özbek yalvarıyor, çığlık atıyor.
Uzbek estaba rogando, gritando.
Özbek uyruklu, 13 yıl önce iltica etmiş.
Uzbeko nacional que desertó hace 13 años.
kurtulamazsa,... Ozbek'ler ve Afgan'lar fırsatı kaçırmayacaklardır
Y si muere... los Afganos y los Uzbekas no dejarán pasar esta oportunidad.