Ücte traducir español
1,840 traducción paralela
Herod krallığının devamı için bu adamın hayvanını ve toprağının üçte birini alın.
Confisca su animal y un tercio de su tierra para perpetuar el reino de Herodes.
Saat üçte antrenman için toplanacağız. Saat altıda ara verilecek. Son prova sekiz buçukta.
Júntense para practicar a las 3 : 00 pausa a las 6 : 00, ensayo final a las 8 : 30.
Saat üçte kilitliyorlar.
Lo cierran a las tres.
O da üçte biri aşar.
Un poco más, es más que un tercio.
Nefes borusunun üçte ikisinde çıtırtı sesi var.
Estertor crepitante en dos tercios.
Vücudunun üçte birinden fazlası çürük ve beyin sarsıntısı var.
Un tobillo roto, contusiones en 1 / 3 del cuerpo, y conmoción cerebral. ¿ Quién más está ahí?
Peki, üçte hep birlikte gidiyoruz, tamam mı?
Está bien... hagamos esto juntos a la de tres ¿ de acuerdo?
Benimle saat üçte parkta buluş.
Nos veremos... a... las... tres... en el lado oeste del... parque.
Bir müşteri güncelleme için yarın üçte gelecekmiş. Az önce öğrendim.
Sólo descubrí que el cliente está llegando mañana a las 3 : 00 para ponerse al día.
Işık-altı motorlarını üçte bire düşür.
Reduzca los motores subluz a un tercio.
Gezegenimizdeki suların üçte biri tatlı sudur.
Solo un 3 porciento del agua en nuestro planeta es dulce.
Yol boyunca Güney Amerika'nın üçte birinin sularını toplar.
En su camino este sistema riega un tercio de Sudamérica.
Yerküreyi saran bu muazzam orman dünya üzerindeki ağaçların üçte birine sahiptir. Ve öyle çok oksijen üretir ki, atmosferin yapısını değiştirir.
Este amplio bosque que rodea al mundo tiene un tercio de todos los árboles sobre la Tierra y produce tanto oxígeno que altera la composición de la atmósfera.
Yerküredeki karaların üçte biri çöllerle kaplıdır. Ve bu oran her yıl biraz daha artıyor.
Los desiertos cubren un tercio de la superficie y se agrandan cada año.
Kızları okuldan alabilmemiz için beni üçte almanı istiyorum sadece.
Sólo necesito que me recojas cerca de las 3 : 00 así vamos a buscar a las niñas.
İşin acı tarafı doktorun hastaları, tedavi için eksiksiz ödeme yapmışlar. Ancak etki edecek gerekli dozun üçte birini alıyorlarmış.
La triste verdad es que parece que los pacientes del buen doctor pagaron un alto precio por su tratamiento y recibieron medicaciones que representaban un tercio de la potencia necesaria.
Gollerin üçte birini o attı.
Él anotó un tercio de los puntos.
Bu şey, notumun üçte birini etkileyecek.
Lo siento pero esta cosa cuenta por, como, un tercio de mi grado.
Biliyorum, notunun üçte birini etkiliyor. - Ama onu arabada ben mi unuttum?
Ya sé que vale un tercio de tu grado pero yo no soy la que lo olvidó en el auto.
Hayatının üçte birinin bittiğini düşüyorsun. Bu evliliğin 8 yılı demek. Geriye değişmek için sadece 16 yıl kaldı.
Si consideras que duermes un tercio de tu vida, eso son 8 años menos, con lo que quedan 1 6 y pico, o sea, eres un adolescente en el matrimonio.
Nüfusun üçte ikisinden fazlasını oluşturmaları ve bölgenin yüzde 92'sinin fazlasının sahibi oldukları gerçeğine rağmen, Araplara bölgenin yüzde 43'ü verildi.
A los árabes le entregarían el 43 % de la tierra, a pesar de representar más de 2 / 3 de la población y poseer el 92 % de la tierra.
Nüfusun yalnızca üçte birini oluşturmalarına ve... tüm bölgenin yüzde 8'inden azına sahip olmalarına karşın, Yahudilere bölgenin yüzde 52'si verildi.
A los judíos les sería concedido el 56 % de la tierra, a pesar de representar sólo 1 / 3 de la población y poseer menos del 8 % del área total.
ABD'nin toplamdaki senelik yardım tutarı İsrail üçte birini alıyor
Del total donado por los EU anualmente, Israel recibe : 1 / 3
Acele edin, üçte programım var. Ne çalacağız hocam?
Vamos, el programa comienza a las 15 : 00.
Gezegenimizin üçte biri çöllerden meydana gelir.
La tercera parte de la tierra en nuestro planeta es desierto.
Saat üçte bitirmiş olur muyuz?
¿ Estaremos terminados como a las 3 : 00?
Ve üçte ikisi dolu olduğuna göre, yaklaşık 82 kilo eder ki bu da bu adamı 75 kilo sınıfına koyar.
Y las dos terceras partes llenas hacen que sean cerca de 180, lo que coloca a este tipo entre los 75 kilos.
- Ve sigorta birimine. - On üçte beş.
- Y al departamento de seguros.
Saat üçte dersim olduğunu söylemiştim sana.
Te dije que tenía clase a las tres.
Dünya yüzeyinin üçte ikisi sudan oluşur ve canlıların % 80'ninden fazlası okyanuslarda yaşar.
Dos terceras partes de la superficie de la Tierra son agua, y el 80 % de la vida en la Tierra vive en el océano.
Aynı zamanda 16'nın yarısı 32'nin çeyreği ve iki üzeri üçte sekiz eder.
También conocido como la mitad de 16, un cuarto de 32, o 2 a la 3era potencia.
Kyle RLA derecelendirmesinde üçte.
Kyle bajó a tres en la escala RLAS.
Saat üçte benimle burada buluşacaktı.
Se supone que vendría a las 3 : 00.
Gazozun sadece üçte biri kadar şeker içerir.
- Tiene menos azúcar que las gaseosas.
Hayatımın son üçte birlik döneminden bahsediyorum, Miranda.
Hablo del último tercio de mi vida, Miranda.
Saat üçte geldin.
Ayer llegaste a las tres.
Açılış seremonisinin öğleden sonra üçte başlamasını planladık.
Hemos programado la ceremonia inaugural para que empiece a las 3 : 00.
"Bu piyasa fiyatının üçte biri."
Que es un tercio de su valor en el mercado.
- Evet, saat üçte.
- Sí, a las tres en punto.
Yarısı ya da üçte biri daha iyi.
No, hazlo a dos tercios.
Çocuk kaçırmalarının üçte ikisinde, işin içinde bir akraba vardır.
Dos tercios de los secuestros de niños los cometen sus parientes.
Sergi üçte açılıyor.
El show comienza a las 3 : 00
Hala ilk üçte.
Todavía entre los mejores tres.
Orta Asya Stepi tek başına gezegenin çevresinin üçte birini dolaşır.
La estepa del centro de Asia ocupa un tercio de una vuelta a nuestro planeta.
Tayga yerküreyi çevreler ve dünya ağaçlarının üçte birini barındırır.
La Taiga rodea el globo y contiene un tercio de todos los árboles de la Tierra.
Penguenlerin üçte ikisi saldırılardan kurtulup doymayan yavrularına ulaşır.
Dos de tres pingüinos sobreviven los ataques y logran llegar a sus hambrientas crías.
Bölünemez üçte bir paya sahip.
Tiene una no divisible tercera parte de la propiedad.
Güven koşullarında mal varlığının üçte birinde yetkilisiniz... ve biz de bugün hissenizi satın almak istiyoruz.
Bajo lo términos del negocio, te pertenece una tercera parte de la propiedad, y estamos preparados para comprártela hoy.
Düşmanım, dünyanın üçte birini ele geçirmiş bir İmparatorluk.
El oponente es un imperio que ha dominado a la tercera parte del mundo.
Bundan önce de seni aramayı sık sık düşündüm. Ancak anlaşılan o ki, uzay ve zamanın yapısında bir yırtığa neden olup evrenin üçte ikisini yok edebilirmiş.
Pensé en buscarte antes de esta noche pero al parecer, habría hecho un agujero en el espacio y el tiempo y habría destruido dos tercios del universo.
Evrenin üçte ikisi mi? Bunu nereden duydun?
Dos tercios, ¿ de dónde lo sacas?