Üçe kadar sayacağım traducir español
94 traducción paralela
- Yanki, üçe kadar sayacağım.
- Escucha, yanqui. ¡ Contaré hasta tres!
Pekâlâ, söyle ona, üçe kadar sayacağım eğer geçmemize izin vermezlerse, ilk kurşunu Bay Yeşil Gömlek yiyecek.
Bien, dile que contaré hasta tres y que si no nos dejan pasar, Herr Camisa Verde recibirá la primera bala.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Ahora contaré hasta tres.
Annem'le Babam indiklerinde, üçe kadar sayacağım, ve "Mutlu Şükran Günleri," diyeceğiz, tamam mı?
Cuando mamá y papá bajen, a la cuenta de tres, diremos : "Feliz Día de Gracias" ¿ De acuerdo? Uno, dos tres :
Rezil, yalancı ve aşağılık vücudunla kapımdan defolup gitmen için üçe kadar sayacağım!
Contaré hasta tres para que saques tu asqueroso mentiroso puerco, falso trasero de aquí.
Rezil, yalancı ve aşağılık vücudunla kapımdan defolup gitmen için üçe kadar sayacağım!
¡ Contaré hasta tres para que saques tu asqueroso mentiroso, puerco falso trasero de aquí!
- Haydi, üçe kadar sayacağım.
- Sueltate. Contaré hasta 3.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Voy a contar hasta 3.
Şimdi, Ringo, üçe kadar sayacağım üç dediğimde silahını bırakıp ellerini masanın üstüne koymanı ve kıçının üstüne oturmanı istiyorum.
Ahora, Ringo... Voy a contar hasta 3. Y cuando cuente hasta 3... tú sueltas tu pistola... pones las manos sobre la mesa... y te sientas.
Birazdan üçe kadar sayacağım ve sen uyanacaksın.
En un instante voy a contar hasta tres.
Yavaş yavaş üçe kadar sayacağım ve üçe geldiğimde uyanacaksın.
Contaré despacio hasta tres y a la de tres se despertará.
Pekala Bart, üçe kadar sayacağım ve sen uykuya dalmış olacaksın.
Bart, a la cuenta de tres, te quedarás profundamente dormido.
- Hayır, ben üçe kadar sayacağım!
- Voy a contar hasta 3. - No, yo lo haré.
Onun için sadece üçe kadar sayacağım. - 1...
Contaré hasta tres. ¡ Uno...!
Bilmiyorum ama üçe kadar sayacağım ve kimin yanımda olup kimin olmadığını anlayacağım.
No lo sé. Pero cuando diga tres sabré quién está en mi equipo y quién no. Uno, dos- -
Burada üçe kadar sayacağım.
Contaré hasta 3.
Tamam, üçe kadar sayacağım.
¿ De acuerdo? A la cuenta de tres.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Voy a contar hasta tres y luego...
Tamam, üçe kadar sayacağım. Saklanacak bir yer bulun. Hazır mısınız?
A la de tres, os cubriré. ¿ Listos?
- Tamam, üçe kadar sayacağım! - Tamam!
¿ Me agarraste?
Yolumdan çekilmezseniz, üçe kadar sayacağım.
Fuera de mi camino, o contaré hasta tres...
Tamam, üçe kadar sayacağım.
Bien, contaré hasta tres.
Sonra üçe kadar sayacağım. İki. Bir.
Y a la cuenta de tres... dos... uno.
Oradan çıkman için üçe kadar sayacağım.
Voy a contar hasta tres y si no sales, entraré por la fuerza.
haydi. üçe kadar sayacağım.
Vamos. Está bien, a la cuenta de tres.
Tamam çocuklar, üçe kadar sayacağım sonra da kapıdan içeri gireceğiz.
Muy bien, chicos, derribaremos la puerta a la cuenta de tres.
Tamam. Şimdi üçe kadar sayacağım, Ve jipe koşacağız.
Voy a contar a tres y correremos hasta el Jeep.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım!
Te voy a dar hasta tres para que salgas de ese auto.
O arabadan çıkman için üçe kadar sayacağım! Bir!
Te voy a dar hasta tres para que salgas de ese auto. ¡ Uno!
Biliyor musun, üçe kadar sayacağım, ve bitirmeden önce nerde olduğunu söyleseniz iyi olur.
¿ Saben que? Voy a contar hasta tres Y antes de que termine, mejor me dicen donde está.
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Ahora voy a contar hasta 3
Şimdi, üçe kadar sayacağım. Sonra da minik kafasını havaya uçuracağım, oldu mu?
Voy a contar hasta tres... y luego le volaré la cabeza.
Baba, üçe kadar sayacağım.
Papá, voy a contar hasta tres.
Zelda, üçe kadar sayacağım, sen de kollarını göğsünde kavuşturup
Zelda, a la cuenta de 3, te sentarás con tus brazos
Şimdi, üçe kadar sayacağım.
Ahora voy a contar hasta tres.
Bu kapıyı açmanız için üçe kadar sayacağım. 1. İkinizi de vuracağım.
Voy a contar hasta 3 para que abráis la puerta, uno, Os voy a disparara a los dos dos, Voy a disparar a alguna Puta
Şimdi üçe kadar sayacağım.
Supongo que tendré que contar hasta tres. - Uno.
Konuşmaya başlaman için üçe kadar sayacağım.
Te voy a dar hasta la cuenta de tres para que empieces a hablar.
Tamam, üçe kadar sayacağım.
Vale, voy a contar hasta tres.
Bak ne diyeceğim, üçe kadar sayacağım.
Te diré que haremos. Voy a contar hasta tres.
Angela, üçe kadar sayacağım... ve üç dediğimde... gözlerini açacaksın.
Ángela, contaré hasta 3, y cuando llegue a tres, abrirás tus ojos,
Tamam, üçe kadar sayacağım.
Vale, a la de tres.
- Ben de üçe kadar sayacağım.
- Yo, hasta 3.
Susan Gardner, üçe kadar sayacağım, derhal eve gir yoksa cezalısın anladın mı beni!
Susan Gardner, regresa tu trasero a la casa a la cuenta de tres o estarás castigada.
Gitmeniz için üçe kadar sayacağım.
Contaré hasta tres y les pediré que se vayan.
Pekala, üçe kadar sayacağım ve hepimiz silahlarımızı indireceğiz.
Muy bien, ahora a la cuenta de tres... todos bajaremos las armas.
O'hara, üçe kadar sayacağım.
O'hara, vamos a las tres.
Sana üçe kadar sayacağım, bana ne yaptığını söyleyeceksin?
Contaré hasta tres, más te vale decirme por qué estás haciendo esto.
- Tamam üçe kadar sayacağım.
Despiert, Bad Steel.
- Tamam, üçe kadar sayacağım.
- Bien, contaré hasta tres.
Gözlerimizi kapatacağız, üçe kadar sayacağız ve açtığımızda kendi bedenlerimizde olmuş olacağız.
Cierra tus ojos Cuenta hasta tres y ábrelos Regresaremos a nuestros cuerpos