English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ü ] / Üşütmüş

Üşütmüş traducir español

190 traducción paralela
Çok öksürürse, üşütmüş.
Si tose demasiado, tiene un resfrío.
Molly biraz üşütmüş, ben de onun yerine bakıyorum.
Molly está resfriada y la estoy sustituyendo.
Tamamen kafayı üşütmüş.
Está totalmente ido.
Bir veyahut iki kez öksürdü, üşütmüş olabilir.
Ha estado tosiendo. Podría estar resfriado.
Ah, üşütmüş yatıyor.
- Está en cama, se resfrió.
Kafayı üşütmüş değil mi?
Dr. Jekyll. Loco, ¿ no?
- Kafadan üşütmüş olmalısın.
- Debes estar mal de la cabeza.
Hayır, üşütmüş falan değilim.
¿ Hola? No, no estoy resfriado.
- Her zamanki gibi. Bu sefer de üşütmüş.
- Débil, está muy resfriada.
- Harry çok kötü üşütmüş ve -
Harry ha cogido frío...
Sen pilotsun. O rütbeyi yerde kazanmadın. Kafayı üşütmüş insanlar görmüşsündür.
Ud. es aviador y ha visto perder el juicio a más de uno.
- Çok kötü üşütmüş.
- Un resfriado muy fuerte.
Bay Lawson biraz üşütmüş.
No con esta lluvia. El Sr. Lawson está muy resfriado.
Bir de ciğerlerini üşütmüş.
Tiene el pecho algo congestionado.
Dün gece üşütmüş olmalıyım.
He debido de coger frío esta noche.
Tüm yılı üşütmüş geçiriyorum.
y estoy resfriado todo el año.
Görünüşe göre Matmazel kendine yeni birini bulmuş. Fena halde üşütmüş birini.
Tu señorita encontró otro tipo de distracción... un fuerte resfriado.
Kafayı üşütmüş birinin oldukça garip fikirleri olabilir.
Pensamientos extraños surgen de espíritus desquiciados.
Geçen günkü yağmurda üşütmüş olmalısınız.
Creo que cogió frío cuando llovió el otro día.
Ya kafayı üşütmüş ya da burada bir dolaplar dönüyor.
Pues o está chiflado o alguien lo está embrujando.
İyice üşütmüş olmalı.
Tiene que estar loca de remate.
Kesinlikle üşütmüş gibi davranıyordun.
- No parecías tener frío.
Midesi ağrıyor, üşütmüş sanırım.
Le duele el estómago. Un resfriado quizás.
Evet Bay Ogata üşütmüş.
Sí, el señor Ogata cogió un resfriado.
Ayrıca kafayı üşütmüş durumda.
Además, creo que ya chochea.
- O çok kötü üşütmüş. Bun aileye bulaştırmadan kontrol altına almalıyım.
No quiero que contagie al resto de la familia.
Ve onun sesi de sanki üşütmüş gibi duruyor.
Por cómo suena, también parece haberse resfriado.
Sakin ol! - Nesi var bunun? - Kafayı üşütmüş.
Se está volviendo loca.
- Patron üşütmüş galiba?
- ¿ El jefe no está tranquilo?
Ama üşütmüş, titriyorsun.
Pero si estás tiritando.
Hayır, sadece üşütmüş.
No, la nuestra sólo está acatarrada.
Karı üşütmüş kafayı.
Está loca.
- Midesini üşütmüş, hepsi bu.
Un fuerte dolor de estómago, creo.
- Çok kötü üşütmüş.
He tenido una tos m-m-muy mala.
Galiba bir misafiriniz epey üşütmüş.
Menuda tos tiene esa mujer.
Eskimolara dinimizi kabul ettirmeye çalışırken üşütmüş.
Cogió un resfriado evangelizando a los esquimales.
Bence burada herkes biraz kafayı üşütmüş durumda.
Casi nadie tiene los tornillos bien puestos, en mi opinión.
Yağmurdan dolayı üşütmüş olmalıyım.
Debo haberme resfriado por la lluvia.
Kafayı mı üşütmüş?
¿ Se vino abajo?
Tamamen kafayı üşütmüş.
Está completamente chiflada.
Midesini üşütmüş.
Tiene gripe.
- Biraz üşütmüş.
- Tiene un poco de catarro.
Bak Lou, o kafayı üşütmüş.
Mira, Lou, él esta hecho un manojo de nervios. Lou, de acuerdo, de acuerdo.
Babanız annenizi ziyaret etmek için hastaneye gideceği söyledi. Ayrıca bir şeyi yokmuş sadece üşütmüş.
Tu padre hablo al hospital y le dijeron que tu madre solo tuvo un resfriado.
Trende üşütmüş olmalıyım.
Debo de haber cogido un resfriado en el tren.
Şöyle diyebilirsiniz : "Bu küçük Belçikalı dedektif kafayı mı üşütmüş?"
Ah, se dirán ustedes, el pequeño detective belga está totalmente fuera de sus cabales, ¿ verdad?
Twizzle da üşütmüş mü?
¿ Y Twizzle está resfriado?
Karısı üşütmüş, yalnız gelecek.
Su mujer tiene gripe. Vendrá solo.
- Azıcık üşütmüş.
No es nada.
- Sadece üşütmüş.
- Es sólo un resfriado.
- Kötü üşütmüş.
- Está resfriado. - ¿ Qué?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]