Şeref sözü traducir español
139 traducción paralela
Rektör Onun şeref sözü verdiğini mi söylüyorsun?
¿ Decís que dio su palabra de honor?
Şeref sözü rahip. Sabah ilk iş!
"Le doy mi palabra. ¡ Será lo primero que haga mañana!"
Şeref sözü mü?
¿ Palabra de honor?
- Size şeref sözü veriyorum.
- Le doy mi palabra de honor.
Jekyll, unutma şeref sözü verdin.
Jekyll, recuerde que me dio su palabra honor.
Şeref sözü veriyorum.
Le doy mi palabra de honor.
Ama inanıyorum ki şeref sözü senin için bir anlam taşımaktadır.
Pero creo que la palabra de honor significa algo para Vd.
Ona sırrımı açtım, o da bana şeref sözü verdi.
Le confié mi secreto y él me dio su palabra de honor.
Tek kelime etmem. Şeref sözü.
Nunca digo una palabra palabra... palabra de honor.
Koğuşta yönetmelikçe yasaklanmış hiçbir şey bulunmadığına dair bana şeref sözü verin.
Deme su palabra que no tienen nada aqui contra las ordenanzas.
Şeref sözü veriyorum.
Tiene mi palabra.
Şeref sözü vermiş durumdayım.
Di mi palabra de honor y no debo hablar.
Ama şeref sözü vereceksin. Tek bir el dahi oynamak yok.
Quiero que me des tu palabra de que no jugarás ni una mano más.
- Şeref sözü.
- Mi palabra de honor.
Çok özür dilerim efendim, ancak yapamam. Şeref sözü verdim.
Mis más sinceras disculpas, señor, pero no puedo.
Özgürlüğünüzü verecek olursam, bu gemiyi Marsilya'ya götürmek için şeref sözü veriyor musunuz?
Si le devuelvo la libertad, ¿ me da su palabra de honor... - de llevar el barco a Marsella?
Ellen şeref sözü verdi.
Ellen me dió su palabra de honor.
Bir centilmen olarak şeref sözü veriyor musun? - O gece olanlar bu muydu?
¿ Me das tu palabra de honor, como caballero, que eso fue todo lo que pasó?
- Şeref sözü mü?
- ¿ Palabra de honor?
- Şeref sözü.
- Palabra de honor.
Bak teğmeni sana şeref sözü veriyorum ki...
Teniente, le doy mi palabra de honor...
Sır Brack, size şeref sözü verdi efendim.
Mi amo cumplirá su promesa, pues lo juró por Odín.
- Bu bir şeref sözü mü?
- ¿ Me da su palabra de honor?
- Bu bir şeref sözü.
- Le doy mi palabra de honor.
Şeref sözü.
- No lo creo. Palabra de explorador.
Tekrarlanmayacağına dair sizden şeref sözü istiyorum.
Exijo su palabra de honor de que esa conducta no se repetirá.
Kaçmaya çalışmayacağım diye sana şeref sözü vereceğimi mi sanıyorsun?
No creo que acepte mi palabra de honor de que no escaparé.
Arabanın arkasına geçmeme izin versen, bu davranışım için, tahmin ederim ki benden şeref sözü istemezsin.
Supongo que no aceptará mi palabra de honor de que me comportaré si me deja viajar en la carreta.
Şeref sözü.
¡ Palabra de caballero!
Şeref sözü veriyorum.
Palabra de caballero.
Şeref sözü mü?
¿ Su palabra de honor?
Bu iki samuray arasında verilen bir şeref sözü olacak.
Esta es una promesa hecha entre Samurai.
Peki ya, iki samuray arasında verilen şeref sözü...
Pero entre Samurai...
Silahları geri vereceğimize dair şeref sözü verdik. Hem bu silahla atış yapılabilir.
Les hemos prometido el honor de las armas... y ésta es un arma en condiciones de disparar.
Şeref sözü.
Palabra de honor.
Mezeray deli olabilir ama ona şeref sözü ve lejyoner imzası verdim.
- Nunca, señor. Mézeray es un anormal, pero tiene mi palabra de gentil hombre y mi firma de legionario.
- Şeref sözü.
Salud.
Münferit bir ateşkese razı gelmeyeceğine dair Fransa'nın İngiltere'ye şeref sözü verdiği doğru mu?
¿ Es verdad que Francia le había dado a Inglaterra su palabra de honor que no aceptaría una tregua por separado?
Şeref sözü veriyorum.
Mi palabra de honor.
Şeref sözü verdiysem, rahatsız edilmeyecek demektir!
¡ Le di mi palabra de honor y no será molestado!
- Şeref sözü veriyorum.
- Palabra de honor.
Size şeref sözü veriyorum.
Te doy mi palabra de honor.
Şeref sözü verdim ve tehdit edilmeyecek!
¡ Le di mi palabra de honor de que nadie lo molestaría!
- Şeref sözü mü?
- Puede. - ¿ Palabra de Tonelotti?
- Şeref sözü mü verdi?
- ¿ Te dio su palabra? - ¿ Qué palabra?
Giysilerini veririm ama önce Gauche'u hemen öldürmeyeceğine dair şeref sözü ver.
Te daré la ropa, pero primero Quiero tu palabra de honor que no matará Gauche a la vista.
Dürüst ve samimi olarak size seref sözü veririm ki... verebilecegim tüm para 10.000 dolar.
Con toda sinceridad, le doy mi palabra de honor de caballero, 10.000 dólares es todo lo que puedo ofrecerle.
Çok geçmeden, her şey biter. Mutlaka. Bu arada, Şeref sözü veriyorum :
Todo este asunto se desvanecerá, lo hará, y mientras tanto, te doy mi palabra de que no habrá confesión ni juicio.
- Şeref sözü.
Palabra de honor, te Io juro.
- Az önce kocasına şeref sözü vermedin mi?
- ¿ No le diste tu palabra al esposo?
- Şeref sözü.
- Palabra.
sözüm söz 31
sözünü geri al 31
sözüme güven 22
sözümü kesme 39
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
şerefe 1217
şerefsiz 114
sözünü geri al 31
sözüme güven 22
sözümü kesme 39
sözünü unutma 16
sözümü geri alıyorum 23
sözümü dinle 27
sözümü tuttum 20
şerefe 1217
şerefsiz 114