English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ 2 ] / 2 dakika

2 dakika traducir francés

1,900 traducción paralela
2 dakika, ahbap. Ah, hayır.. "2 dakika"
Ah, pas "deux minutes" maintenant.
2 Dakika 30 saniye Yeni bir rekor.
- Deux minutes trente! Record battu!
Bu yaşlı adam senin yeni koçun 2 dakika içinde giyinip gelmeni istiyorum, yoksa takımımdan çıkarsın.
Le "vieux" en question est ton nouvel entraîneur. Je te veux en uniforme dans deux minutes ou tu ne fais plus partie de mon équipe.
Rüzgâr, 2 dakika sola kay.
Vent de trois quarts. 2 gauche.
23 dakika geçti, 2 dakika kaldı. Sonra 25 dakika olacak.
- Il reste 23 minutes, soit deux minutes de moins que quand il en restait 25.
Paket seçimini kesin. - 2 dakika müsaade edin.
Bon allez, on..... on tourne le Packshot.
Japon şiiriyse 2 dakika sürer.
- Deux, si tu fais un haïku.
"Kilitlenmeye 2 dakika 30 saniye."
Plus que 2 minutes 30 secondes.
2 dakika öncesinden hiç bir farkı yok neredeyse.
Plus ou moins la même chose qu'il y a deux minutes.
Sayın Başkan, çarpışmaya 2 dakika, efendim.
M. Le Président, impact dans 2 mn.
Şimdi yapsan iyi olur, operasyon 2 dakika içinde başlayacak.
Tu devrais le faire maintenant, l'opération démarre dans 2 minutes.
2 dakika, amcık!
Deux minutes, gonzesse!
Ondan sonra geçmemiz 2 dakika.
Et deux minutes pour le traverser.
Asteroid alanından geçmek 2 dakika mı sürecek?
Le champ d'astéroïdes?
Başkan 2 dakika sonra alanda olacak.
Le Président sera sur place au temps T moins 2 minutes.
Ryan, bravo. 2 dakika 42 saniye.
Ryan, bien joué, deux minutes, quarante-deux secondes.
- 46 saniye. - 2 dakika. 2 dakika, tabi!
- 46 secondes - 2 minutes 2 minutes, oué!
2 dakika sonra ordayım.
2 minutes, et je suis là.
Birkaç dakika daha tutman gerek.
Encore 2 ou 3 minutes.
İki tarafın da avukatını ve Timplemanları 20 dakika içinde ofisimde görmek istiyorum.
Je veux voir les représentants des 2 cotés et les Timplemans dans mon cabinet dans 20 minutes.
Son dakika iptalleri olabilir, ama 2000 dolara mal olur.
Il y a des places de dernière minute, mais ça vous coûtera 2 000 $.
Tamam. - Mark. 2 dakika sonra burada olacak.
- Mark arrive dans 2 min.
İki dakika içinde görebileceğim.
Je devrais l'avoir en visuel dans 2 minutes.
Tamam Delta 2, bir dakika bekle.
Ok Delta 2. Patientez une seconde.
- İki buçuk dakika oldu.
- Oui. - Ah ouais, t'es sûre? - 2,30.
İki dakika önce kayboldu ve onu bulamıyorum.
C'est à lui dans 2 mn et il est introuvable.
Bekle bir dakika.
Attends 2 secondes.
İki dakika.
2 mn!
- Otuz dakika önce seni bulması için bir hemşire yolladım.
- Ça fait 1 / 2 heure qu'on vous cherche.
Sen kendi çirkin çocuğunla 5 dakika konuşmak istemiyorsun diye birbirini seven 2 adam evlenmesin mi?
Parce que tu ne veux pas parler à tes enfants moches pendant 5 minutes On en a rien à foutre de ton putain gosse, c'est surement un pédé de toute façon!
İki dakika sonra herşey kapanacak.
Dans 2 mn, tout sera éteint.
Saatime göre saldırı iki dakika içinde olacak.
D'après mon compte à rebours, il reste 2 mn avant la frappe.
F16'larım iki dakika içinde yolunu kesmiş olurlar.
Mes F-16 devraient pouvoir l'intercepter d'ici 2 mn.
Filmin süresi 2 saat 21 dakika.
Ces 2 heures et demie étaient longues. Désolé...
- 2 ya da 3 dakika.
- 2 ou 3 minutes.
- Buna 2 dakika diyelim.
- Disons deux.
Kasılmaları 6'şar dakika arayla.
- 2 cm. Contractions espacées de six minutes.
5.2 kilometre uzaklıkta, Oraya varmamız 10 dakika sürer.
À 5,2 kilomètres... On y est dans 10 minutes!
Bebek şimdi geliyor. Beyler alevler bu odayı iki dakika içinde kaplayacak.
On a 2 min avant que cette pièce ne soit engloutie par les flammes.
İki dakika sonra dışarıda buluş benimle.
Retrouve-moi dehors dans 2 minutes.
2 saat 14 dakika.
Deux heures, quatorze minutes.
Güvenli bir tesise iki dakika, on sekiz saniyede girdi, en iyi adamlarımı etkisiz hâle getirdi ve hedefi yok etti.
2 mn, 18 sec pour infiltrer un bâtiment sécurisé, neutraliser mes meilleurs hommes et éliminer la cible.
Tahliye gemisi iki dakika içinde varacak.
Évacuation dans 2 minutes.
Bir kaç gün yerine beş dakika sürdü, ama sonunda bir banka soyduk çocuklar.
On a peut-être mis 2 jours au lieu de 5 minutes, mais on l'a dévalisée, notre banque.
Bana sadece iki dakika ver.
Donne-moi juste 2 minutes.
Herhalde Hahn birkaç dakika daha bekleyebilir.
Hahn peut attendre 2 minutes.
Haftada iki kere avluda 15 dakika vaktin var.
On a 15 minutes dehors, 2 fois par semaine.
Zaten aylık iki bin dakika ücretsiz dakikam var.
J'ai déjà 2 000 minutes gratuites.
İki dakika sonra barda buluşalım.
Retrouve-moi au pub dans 2 min.
Şu andan itibaren iki dakika içinde hepimiz mutlu mesut yürürken şurada gördüğünüz Danny dönüp kafama iki kurşun sıkacak.
Dans 2 minutes, on marchera tranquillement et le petit Danny, là-bas, va m'en tirer 2 dans la tête.
Orijinallerini iki dakika içinde yerine koydum.
J'ai replacé les originaux à leur place dans les 2 minutes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]