40 dolar traducir francés
961 traducción paralela
Belki 30 ya da 40 Dolar kazandırabilirim sana.
Je pourrais même avoir jusqu'à 30 ou 40 $.
Başarırsa, ilk hafta 40 Dolar ve yemek.
Et si ça marche, c'est 40 $ et nourrie la première semaine.
İşte 40 dolar.
Merci.
40 dolarınızı kabul edemem ama manto sizde kalabilir.
" Je vous attends demain au New Amsterdam
Evet efendim. 40 dolar.
Oui. 40 $.
- Haftada 40 dolar.
- 40 $ par semaine.
- Taksilere 1.40 dolar harcadım zaten.
- J'ai déjà dépensé 1,40 $ en taxi.
- Anlamadım. Ben uşaklarıyla oynayıp 40 dolar kaybettim ve adam hilebaz.
Leur valet m'a fait perdre 40 $, et je le considère un voleur.
Hiç yoksa 40 dolar eder.
Il en vaut quarante comme un rien.
Sen 40 dolar ettiğini söylemiştin ben 30 dolar vermiştim.
- Voyons. Je te l'ai acheté trente dollars.
Aşçı sekreter. Yatılı. Haftada 40 dolar.
Secrétaire-cuisinière, 40 dollars par semaine.
- Doktor faturası ne kadar? - 40 dolar.
- à combien revient le médecin?
Al, 40 dolar.
Voilà 50 $ moins 20 %.
Burada da çantasından alınmış 140 dolar var.
Voici 40 $, ils étaient dans votre sac. C'est à moi!
Kırık bir omuz, sakatlanmış bir kol aylık 40 Dolar engellilik farkı, 1,000 Dolar ikramiye.
Une épaule déboîtée, un bras estropié... 40 $ de pension mensuelle, une prime de mille dollars.
Haftalık 40 dolar harçlık alacaksın.
Tu auras 40 $ par semaine.
Hamburger sattı. 40 dolar biriktirdi.
Il vendait des hamburgers.
- Haftada 40 dolar değil.
- Pas 40 dollars par semaine.
İki hamburger ve senin üç, hanımefendinin iki yani toplam beş fincan kahve. Bu da $ 1.40 dolar yapar, Bay Mayo.
Deux sandwichs et cinq cafés... 1,40 dollar, M. Mayo.
40 dolar koyuyorum.
Je mets 40 dollars.
Ayda 40 dolar. Peşin.
Ce sera 40 $ par mois, à payer d'avance.
Seçeceğim at için sana 40 dolar vereceğim.
Je vous donne 40 dollars pour le cheval de mon choix.
40 dolar mı?
40 dollars?
Her at için 40 dolar konuşuldu.
N'importe quel cheval sur les lieux.
Kira için yasal üst sınır 40 dolar... ama adam gizlice 40 dolar daha alıyor.
Il y a un plafond de 40 $ par pièce, mais il prend 40 $ de plus sous la table.
Salas yaşlı adamı öldürdüğünde o 40 doların peşindeydi.
C'était les 40 $ que le gosse voulait quand il a tué le vieux.
40 bin dolar oldu.
Nous en sommes à 40000 $.
Yat'a karşı 40 bin dolar.
Je le mets en jeu contre les 40000 $.
- Var. Harry-Greb dövüşünden 40 bin dolar kazandın, Piyasadaki bütün parayı topladın,
Un combat t'a rapporté 40000 dollars, tu as gagné à la Bourse et tu as des intérêts dans quatre bars clandestins.
9 dolar 40 sent mi?
9,40 $!
- Kaç paraya sattınız? - 1 dolar 40 sent.
- Vous l'avez bien vendu?
Belasco'ya pamuktan ipek çoraplar için 4 dolar veriyorsam kokarca vizonu için Ziegfeld'e fazlasını verebilirim.
D'ailleurs, marché conclu. Voilà... 40 dollars.
Onunla 1900'deki Dünya Fuarı'nda tanıştım, fiyatı 19 dolar 40 sente düşmüştü.
Je l'avais rencontrée à l'Exposition universelle de 1900. Ah!
İşte 40 dolar.
Voilà 40 $.
Hepsi 40,5 dolar yapar.
- Qu'as-tu encore?
40,000 dolar şaka değil. Bahse girerim onun için değil.
40 000 $, ce n'est pas de la blague pour lui, je parie.
27, 28 yaşında genç bir adam, evli ve haftada 40 dolar kazanıyor.
Maintenant, regardons la vôtre.
Ve sonra güneşin içinden çıkıp göründü işte o zaman 40 bin doların neden Whit'in umurunda olmadığını anladım.
Puis je la vis venant du soleil et je compris pourquoi Whit se moquait de ses 40000 $.
- 40 bin doları olan bir kadını ha?
- Une avec 20 briques?
- Ortada 40 bin dolar diye bir şey yok.
- Il n'y a pas de 20 briques.
Karnına alacağı birkaç sert yumruk veya kancığın alıp gittiği 40 bin dolar ya da Jeff'in işi başaramadığı numarası bile pek umurunda olmaz.
Il pardonne les pruneaux et les 20 briques empochées, Jeff prétendant qu'il s'est cassé les dents sur le boulot.
40,000 Dolar etmez.
Moins de 40 000.
- Tonu 40.000 dolar.
- 40000 $ la tonne.
Tonu 40.000 dolar!
40000 $ la tonne!
- 40.000 dolar.
- 40000 $.
- 40.000 doların çok üstünde.
- Beaucoup plus de 40000 $.
Dolar başına 30 ¢, 40 ¢'e çalıntı parayı satın alıyor. Sonra da azar-azar Avrupa karaborsalarına, kim bilir kaça sızdırıyor.
Il achète le fric volé à 30 ou 40 % et le fourgue sur le marché noir européen.
Belki arabasını da. Ama Sally kendi adına 40 bin dolar değerinde hazine bonosu satın almış.
mais Sally a acheté 40 000 $ de bons du Trésor à son nom.
- 40,000 dolar.
- 40000.
Crown Peynir Şirketi size 10.000 dolar veriyor.
Deux mots qui vous prendront 40 secondes à peine, et nous vous offrons $ 10000 pour une apparition.
İşte fatura. 83 dolar 40 sent.
Et voici la note. 83,40 $.