English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ 5 ] / 50 sent

50 sent traducir francés

371 traducción paralela
Doktor "Acısız" Potter Çekimler 50 sent, dolgular 2 dolar
DOCTEUR "INOFFENSIF" POTTER ARACHAGES DE DENTS : 50 CENTS PLOMBAGES : 2 DOLLARS TRAVAIL GARANTI
50 sent bayıl bakalım!
Donne-moi quatre sous!
Bana 50 sent borcun var!
Eh bien, tu me dois... un dollar!
Herhangi bir yerde yatak için 50 sent ödemek zorunda kalırdın!
Eh bien,... tu aurais dû payer ton dollar pour un lit ailleurs!
Sana daha dün 50 sent vermiştim.
Je t'ai donné 1 dollar hier.
Her birine 50 sent, ne dersiniz?
Que diriez-vous d'1 $ pour vous deux?
- 50 sent mi?
- Tu te fous de qui?
Tamam Eddie. Parayı bozdurduğumda 50 Sent'ini vereceğim.
Eddie, je fais de la monnaie et je te rends tes 50 cents.
Eğlence yolundaki en muhteşem gösteri sadece 50 sent.
Des femmes de rêve!
Siz de adam başı 50 sent koyun.
Mets 50 cents pièce.
ªöyle geçip 50 sent yapamaz miyim?
Et si je fais la moitié du chemin?
ARANIYOR - KURALLARA UYMAYAN YAYAYA 50 SENT ÖDÜL.
"50 cents de récompense, piéton indiscipliné."
Arabada 50 sent tutarında eski bir fıçı var.
Nous possédons un tonneau qui peut valoir dans les 50 cents.
Üç dakikanız doldu. Ek bir dakika için 50 sent atın.
Vos 3 minutes sont terminées,
Yoksa 50 sent mi kullansak?
Ou peut-être une pièce encore plus grosse?
Kendimi bahçende, elimde çapa ot ayıklarken..... görebiliyorum. Cebimde 50 sent ve terliklerimle.
Je me vois déjà, marchant sur ta propriété avec un taille-gazon pour 50 cents par semaine et de nouvelles pantoufles à Noël.
50 sent atın, lütfen.
50 cents, je vous prie.
Sana 8 dolar 50 sent borcum var.
Je vous dois 8,50 $.
Bana 50 sent sözü verdi.
Il m'a promis 50 cents.
Kalacak yer ve yemek parası ödemeden... Sigara için haftalık 50 sent... Ara sıra bir gösteri ya da konsere bir bilet.
Logé et nourri gratuitement... cinquante cents par semaine pour les cigarettes... un billet occasionnel pour un spectacle ou un concert.
Tabii ki. 50 sent var mı?
Nous allons y arriver.
- 12 dolar 50 sent. Ne zaman kalkıyor?
Il part quand?
Kasa başına 50 sent.
50 cents le cageot.
Haftada 50 sent alman gerekiyor. Baba, para gidiyor.
Mais tu touches 50 cents par semaine.
Krallar, prensler, milyonerler bunu için şunları feda etmişlerdir : Ülkelerini, güçlerini, milyonlarını. - 50 sent.
Les roi, les princes, les millionnaires ont sacrifié pour cela leur pays, leur puissance, leurs millions... 50 cents.
- 2 dolar 50 sent, lütfen.
- Deux dollars et 50 cents, je vous prie.
- 2 dolar 50 sent mi?
- Deux dollars cinquante?
Sonra durdu ve 50 sent karşılığında madalyonu bir günlüğüne bana vereceğini söyledi.
Pour 50 cents, il m'a permis de porter la médaille toute la journée.
50 sent verdim o da madalyayı takmama izin verdi.
Je lui ai donné 50 cents, et il m'a confié sa médaille.
50 sent'in konu ile herhangi bir alakası yok.
Le prix n'a rien à y voir.
İlk olarak, saate 50 sent alırım.
Un, je prends 50 cents de l'heure.
- Eğer gece kalırsa 50 sent olur.
- Ça fera quatre cents pour la nuit.
Tanesi sadece 50 sent. 2 dolarlık çok özel bir fiyata...
Pour 50 cents chaque, au prix promotionnel de 2 dollars...
- 50 sent baylar.
- 50 cents, messieurs.
Dün 50 sent kazanmıştı.
Il a bien mérité sa paie quotidienne de 50 cents.
Büyükbabası Güney Kanada'ya geldiğinde cebinde sadece 50 sent varmış.
Son grand-père est arrivé du sud canadien avec un million de dollars en poche!
Bir şişe bira almam için 25 sent ver.
Donne-moi 50 cents pour une bouteille de bière.
Bay Ziegfeld'e her mesaj götürdüğümde bana 50 sent verir.
- Vraiment? - Mais oui!
- Kalan 50 sent nerede?
Et les 50 cents?
Elli sent.
50 cents, c'est tout?
Peder, hemen hemen zengin olduğuna göre... 50 sent alabilir miyim? Ne için?
Pour quoi faire?
Hisselerini buraya getirmelerini söyle ve bir dolar başına yarım sent vereceğim.
Dites à vos clients que je rachète leurs parts 50 cents par dollar. Vous ne ratez jamais une occasion, mais celle-ci va vous échapper.
Potter hissedeki her bir dolara 50 sent veriyor.
Oui, en liquide. Alors, qu'en dis-tu?
Bu taksi şirketinin kazandığı en büyük ücret. İki yüz seksen yedi dolar, elli sent.
Et la plus grosse course de l'histoire de la compagnie 287 dollars et 50 cents.
Rıhtıma giren veya çıkan her 50 kilo başına altı sent alacaksın. Hem de parmağını bile kıpırdatmadan.
Ça paye cher, six cents les cent kilos, et pas seulement à l'entrée, tu les as aussi à la sortie, et t'as même pas à remuer le petit doigt.
50, 75 sent, 5 dolar, bir beş daha 10.
0,50, 0,75, 5 et 5 qui font 10.
Bana elli sent verirsen işlem tamam.
Donnez-moi 50 cents et servez-vous.
- Kilosuna 5.5 sent.
2,50 la livre.
Hemen anlaşma yaparsan hepsine 2.5 sent.
2,50 pour le tout, si vous signez sur le champ.
Elli sent yapıyorum. - Elli mi? Peki, anlaştık.
Jouons pour 50 cents la boule!
Bana tabutlar için $ 5 Maliyet ve mezar kazma için 50 sent.
Navré, je n'en ai que dix.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]