Aayan traducir francés
65 traducción paralela
- Aayan!
Aayan!
Sen Aayan Ibrahim'sin.
Tu es Aayan Ibrahim.
Aayan, düğünde Amerikalıların bombalayarak öldürdüğü kişiler senin akrabalarındı değil mi?
Ta famille a été tuée au mariage que les Américains ont bombardé, pas vrai?
Aayan, insanlar ne düşündüğünü bilmek istiyor.
Aayan, les gens veulent savoir ce que tu penses.
Aayan, düğünde Amerikalıların bombalayarak öldürdüğü kişiler senin akrabalarındı değil mi?
Aayan, ce sont tes proches qui ont été tués au mariage que les Américains ont bombardés, pas vrai?
Aayan, düğünde Amerikalılar tarafından öldürülenler akrabalarındı.
Aayan, ta famille a été tuée à ce mariage que les Américains ont bombardé.
- Başın belada Aayan.
- Vous avez des problèmes, Aayan.
Çünkü seni koruyabilirim Aayan.
Parce que je peux vous protéger, Aayan.
İlaçlar kimin içindi Aayan?
Pour qui étaient ces médicaments, Aayan?
Hadi Aayan.
Allez, Aayan.
Neler oluyor Aayan?
Qu'est-ce qui se passe, Aayan?
Aayan nerede?
Où est Aayan?
Onu Aayan Ibrahim'le medreseden çıkarken gördüm.
Je viens de le voir sortir d'une école avec Aayan Ibrahim.
Yanında Aayan mı vardı?
Il était avec Aayan?
- Peki ya Aayan?
Et pour d'Aayan?
- Aayan dönecektir.
Aayan reviendra.
- Aayan'ın gelme ihtimaline karşı sen burada kal.
Tu attends ici au cas où Aayan se montrerait. Bien.
Amcasına ulaşabilmek için Aayan'ın arkasına saklanacağız.
Nous allons nous cacher derrière Aayan jusqu'à arriver à son oncle.
- Aayan, burada güvendesin.
Tu es en sécurité ici.
Ne oldu Aayan?
Qu'y a-t-il, Aayan?
Aayan, Amerikalıların bombaladığı düğünde ölenler akrabalarındı.
Aayan, votre famille a été massacrée lors d'un mariage bombardé par les Américains.
Aayan, bu Fara Sassani. Sana bahsettiğim Londra'dan gelen gazeteci.
Aayan, voici Fara Sassani, la journaliste de Londres dont je t'ai parlé.
Aayan lütfen. Uzun bir yoldan geldim.
Aayan, s'il vous plaît.
- Aayan lütfen.
Aayan, s'il vous plaît.
Başın belada Aayan.
Vous avez des problèmes, Aayan.
Dinle Aayan.
Écoutez, Aayan.
Çünkü seni koruyabilirim Aayan.
Parce que je peux vous protéger.
Belli ki ölmemiş çünkü onu Aayan Ibrahim'le medreseden çıkarken gördüm.
Apparemment pas, car je viens de le voir sortir d'une madrassa avec Aayan Ibrahim.
Aayan yanında mıydı?
Il était avec Aayan?
- Aayan'ı takip ettin ve Haqqani'yi gördün.
Tu as pisté Aayan et déniché Haqqani. Oui.
Aayan ne yapıyorsun?
Aayan, que fais-tu? Désolé.
- Aayan'la ilgili plan bu mu?
C'est le plan avec Aayan? - Quoi?
Aayan Ibrahim, birinci görüşme.
Aayan Ibrahim, interview un.
Aayan?
Hé, Aayan?
Hayır Aayan.
Non. Aayan, je suis....
Aayan?
Aayan?
- Ama Aayan...
Mais Aayan...
Aayan'ın pasaportunda takip çipi var.
Le passeport d'Aayan a une antenne de signalisation.
Bunu başarabilir misin? Aayan'la ilgili konuda ne olduğunu sordum sadece.
Je demandais juste ce qui allait arriver à Aayan.
Aayan'ı ben takip ettim ve Haqqani'nin hayatta olduğunu ben keşfettim o yüzden bana düşmanmışım gibi davranma.
J'ai suivi Aayan, j'ai découvert qu'Haqqani était en vie donc ne me traite pas comme si j'étais l'ennemie.
Aayan Ibrahim.
Aayan Ibrahim.
- Bu Aayan.
C'est Aayan.
Haqqani'nin Aayan'ı öldürdüğü görüntüler.
D'Haqqani tuant Aayan.
- Kim istiyor? Aayan'ın gittiği tıp fakültesinden gönderilmiş.
Ça a été posté de l'école de médecine où Aayan était inscrit.
Aayan'nın pasaportunda takip çipi var.
Le passeport d'Aayan a un traceur.
Aayan, içeri gel.
Entre.
Merhaba Aayan.
Bonjour, Aayan.
Bak üzgünüm ama kalamam.
Aayan, atterris.
Aayan, durumunu anla biraz.
Tu es un personnage public désormais.
- Emin misin?
Il était avec Aayan et Haqqani. Tu es sure? Oui.
Aayan ve Haqqani ile birlikteydi.
Bons yeux!