English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Alakası

Alakası traducir francés

8,360 traducción paralela
Acaba bu partner değişikliğinin bizimle alakası var mı?
Je me demande si ce changement de partenaire a quelque chose à voir avec nous.
İnançlarınızla alakası yok.
Ça n'a rien à voir avec vos croyances.
Bunların sizinle bir alakası olmadığına eminim.
Je suis sûre que cela n'avait rien à voir avec vous.
İşin komik yanı, Patty'nin özel kuvvetlerle hiçbir alakasının olmasını istemiyorum.
L'ironie est que je ne voulais pas que Patty ait quoi que ce soit à faire avec cette maudite force spéciale dès le départ.
Bunların benimle ne alakası var? Hadi ama, Jamie.
Qu'est-ce que ça a voir avec moi?
Kanıta dair hiçbir şey yok. Reiden'ın bu işle alakası...
Il n'y a aucune preuve, aucune que Reiden ait quelque chose...
Genelde bir kız bana numarasını verdiğinde deliren aslanlarla bir alakası olmaz.
Habituellement quand une fille me donne son numéro, ça n'a rien à voir avec des lions déchaînés.
Ayrıca suçu Reiden Global'e atmak için çok alakasız bir tespit.
C'est encore plus fou que tout le reste. Et ça va demander une sacrée prouesse que de relier tout ça à Reiden Global.
Bunun bizimle ne alakası var?
Qu'est-ce que ça a à voir avec nous?
Alakası yok.
Pas du tout.
Neyse, bu sabah otelde çırpılmış yumurta siparişi verdim. Seninkilerle alakası bile yoktu.
J'ai commandé des œufs brouillés ce matin, rien à voir avec les tiens.
Bunun, yukarıda kurduğun, çılgın duvarla bir alakası var mı?
Ça a un rapport avec le mur de la folie que tu caches là haut?
Siz orada olayları birbirine bağlamaya çalışırken ben de Freddy Barlow'un özel hayatına bakıp uyuşturucuyla bir alakası olup olmadığını inceliyordum.
Pendant que vous les gars passiez un bon moment dehors, j'ai bien creusé la vie de Freddy Barlow, cherchant une connexion avec la drogue.
Takip ettiğim bir kaçakla alakası olabileceğini düşünüyoruz.
On pense qu'elle est liée à un fugitif que je traque.
O çocukla bir alakası var mı sence?
Peut-être... cette enfant a quelque chose à voir avec ça?
- Bunun konuyla alakası ne?
Quel est le rapport?
Tamam max, Joe buraya geldiğinde, Sadece ona beni reşit olmayan bir çocukla sorumlu tutmasının, idare edeceğim pahalı turtalar satan restaurantıyla bir alakası olmadığını söyleyeceğim.
OK, Max, quand Joe va arriver, je vais lui dire que manager un mineur appétissant n'est pas pareil que manager un restaurant qui vend des pâtisseries appétissantes hors de prix.
Benimle alakası yok.
C'est pas de ma faute.
Umarım kurucularıyla yaşadığın ilişkiyle bir alakası yoktur.
Parce que vous connaissez la fondatrice?
Benimle alakası yok, hepsi karımın fikriydi.
Je n'y suis pour rien. Une idée de ma femme.
Bakteriyle ilgisi alakası olmayan bir dizi molekül gördüm.
Une chaine de molécules qui n'a rien à voir avec la bactérie.
Reiden Global'ın hapishane yangınıyla ne alakası var?
- Qu'est-ce que Reiden Global a à voir avec l'incendie de la prison?
Seninle alakası yoktu.
Cela n'avait rien à voir avec vous.
Ama bunun vakayla alakası yok.
Mais ça n'a rien à voir avec l'affaire.
- Annelik içgüdüleri ile alakası olmadığı belli.
Tu n'as pas l'instinct maternel, à ce que je vois. Au contraire.
Ciddi bir şekilde düşündüm, ve yemin ederim ki bu kararımın ona karşı olan hislerimle bir alakası yok.
J'y ai bien réfléchi, et je promets que cela n'a rien à voir avec mes sentiments envers lui.
Benimle alakası yoktu. Bana çevirmemeliydin.
Je n'en fait pas mon histoire.
Bağışıklık sisteminle bunun bir alakası yok.
Ça n'a rien à voir avec ton système immunitaire.
Benimle alakası yok.
Ce n'est pas à propos de moi.
Teşkilat'ın Christoph ve Kara Hançer'le alakası olan herkesle ilgili dosyalarını.
J'ai besoin que tu me donnes tout ce que l'agence à sur Christoph et tous ceux ou tout ce qui sont reliés à l'enquête sur Black Dagger.
Son baktığımda Büyük Smoky Dağları ile alakası yoktu.
Très loin des Great Smoky Mountains.
- Hiç alakası yok.
Pas un seul.
Tekneyle bir alakası yok.
Elle n'a rien avoir avec le bateau.
Bu kahramanla seninle şeyle bir alakası...
Pensez-vous qu'il y ait un lien entre cette héroïne
Beynini bir kuantum bilgisayarına bağlayıp küçük bir şehri aydınlatacak elektriği içinden geçirmekle alakası olabilir.
Cela pourrait être dû au fait qu'on branche ton cerveau à un ordinateur quantique et qu'on lui envoie assez d'énergie pour alimenter une petite ville.
Bunun ne ile alakası var ki?
Qu'est-ce que ça a à voir?
Demek istediğim belki bunun Marla ile hiçbir alakası olmayabilir.
Je veux dire, peut-être qu'il n'a rien à voir avec Marla à tous.
Bunun Marla Finch ile alakası varsa bu durumun, onu çok az tanıyorum, tamam mı?
Et si cela n'a rien à voir avec Marla Finch, Je connaissais à peine la femme, d'accord?
- Doğru. Alakasız bir davada çalışan bir New York dedektifi Hot Springs sokaklarında gezerken Luciano'yu tanıdı.
Un nouveau détective qui travaille sur une affaire différente reconnait Luciano qui sillonnait Hot Springs.
Bunun PJ ile ne alakası var?
Quel rapport, ça peut bien avoir avec PJ?
- Alakasız bir konu olduğunu söyledim.
- Je lui ai dit que c'était sans lien.
- "Zorlama" ya hayır. "Alakasız" a evet.
- Non pour la force. Oui pour sans lien.
Herhangi birimizin "alakasız" dan başka bir şey olabileceğini düşünmen ne büyük kibir.
Vous pensez que nous sommes autre chose que non pertinents?
Yani, şuraya baksana, bizimkiyle alakası yok.
Je veux dire... Regarde cet endroit... On peut rien faire contre.
Bunun özgürlüğünle alakası yoktu, amaç Volker'i öldürmekti.
Ce n'était pas pour votre liberté, mais pour tuer Volker.
Çünkü bunun ne savunmayla ne başka bir şeyle alakası var!
Parce que ça n'a rien à voir avec de la défense. et tu le sais.
- Bunun onunla alakası yok, Peter.
Il ne s'agit pas de ça, Peter.
Bunun Dani'yle ne alakası var?
Qu'est-ce que ça à voir avec Dani?
- Bunun durumla ne alakası var?
Où est votre ville d'origine?
Bunun onula ne alakası var?
- Ça a quoi à voir avec elle?
Daha da kötüsü "alakasız" olarak göreceğini.
Pire, pour un nombre non pertinent?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]