English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Amerikalı mısınız

Amerikalı mısınız traducir francés

96 traducción paralela
Amerikalı mısınız?
Vous êtes Américains?
Amerikalı mısınız? Evet.
Vous êtes américaine?
Amerikalı mısınız?
Vous êtes américain? Non.
- Amerikalı mısınız?
- Américain?
- Amerikalı mısınız?
Un Américain.
- Bay Lewis, Amerikalı mısınız?
M. Lewis, vous êtes américain?
Amerikalı mısınız?
Vous êtes américain?
- Amerikalı mısınız?
Américains?
Amerikalı mısınız?
Vous êtes américains?
Amerikalı mısınız?
Vous êtes américain!
Amerikalı mısınız?
- Vous êtes américaine?
- Amerikalı mısınız? - Evet.
Vous êtes américaine!
Siz Amerikalı mısınız?
Vous êtes américain?
- Küba asıllı Amerikalı mısınız?
Vous êtes cubains américains...
Amerikalı mısınız?
Êtes-vous Américains?
Amerikalı mısınız, doktor?
Vous êtes américain, docteur?
Amerikalı mısınız?
Américain?
Amerikalı mısınız?
Vous êtes Américaine? Anglaise?
- Hepiniz Amerikalı mısınız? - Evet, hepimiz Amerikalıyız. O hariç, o İngiliz.
Oui, on est tous américains, sauf lui, il est anglais.
Bayan Amerikalı mısınız?
Madame, êtes-vous américaine?
- Amerikalı mısınız?
Vous êtes Américain?
Siz Amerikalı mısınız, bayım?
Vous êtes américain, monsieur? Ouais.
Amerikalı mısınız?
Mm-hmm. Vous voulez regarder?
- Amerikalı mısınız? - Evet.
- Vous êtes américaine?
Efendim, siz Amerikalı mısınız?
Monsieur? Êtes-vous Américain?
- Amerikalı mısınız?
Qui êtes-vous? Des Américains?
- Siz şu Amerikalı mısınız?
- Vous êtes l'Américain?
- Amerikalı mısınız?
- Américain? - Oui.
Ben Amerikalı sıradan bir işadamıyım..... ve bugünlerde yüksekten uçan ama aslen Zenith'li bir bira yapımcısının kızıyla evlendim.
Je ne suis qu'un vulgaire homme d'affaires américain... et j'ai épousé la fille d'un brasseur de Zenith qui se donne des airs.
- Hanımefendi, siz Amerikalı mısınız?
- Américaine?
Ben de Amerikalıyım, bana bir ayrıcalık yapar mısınız?
Pourquoi ne pas être sympa avec un compatriote?
Amerikalı mısınız? Yardıma ihtiyacınız var mı?
Vous avez besoin d'aide?
Ancak eğer başarısız olursak eğer savaş vakti gelirse bana açıkça söyle, Donanma'nın görüş açısından... Belki. Amerikalılar'a karşı şansımız nedir?
Si nous échouons... si nous entrons en guerre... franchement, de l'avis de la marine... quelles sont nos chances contre les Américains?
Bu dağlar öyle uzaktır ki, araştırmacı arkadaşımızın apandisi tuttuğunda Rwanda'da yaşayan Amerikalı arkadaşı Roz Carr olmasaydı, ölmüş olacaktı.
les luxuriantes hautes terres... d'Afrique Centrale, si reculées, que notre dernier chercheur y serait mort... d'une appendicite... s'il n'y avait eu Roz Carr... une Américaine du Rwanda, pour le conduire à l'hôpital.
Ve bu şekilde yaşamaya çalışacağım! Eğer gerçek bir Amerikalı böyle olamayacaksa, yenilgiye uğramışız demektir. Allah'ın cezaları.
Si ce n'est pas ça un vrai américain, alors nous avons échoué!
- Amerikalı mısınız?
Vous êtes américain?
- Amerikalılar en çok Kanadalıların "about" kelimesini telaffuzlarıyla dalga geçerler Evet sana "o" harfininin kullanıIışını öğretme yollarımız da var.
On a les moyens de le faire.
Sevgili Amerikalı Vatandaşlarımızın örnek olacak... yemek alışkanlıkları sayesinde bu inekçilik hisselerinin... bugün ki net değeri yüz milyon doları aşıyor.
Grace aux habitudes alimentaires de mes chers compatriotes, mon benefice s'eleve aujourdhui a un peu plus de cent millions de dollars.
Burada demek istediğim şey, 1900'lerde sınırlarımızı kapatsaydık, o zaman gerçek Amerikalılar hak ettikleri işi bulabilirdi.
Ce que je suggere ici, est que peut etre si nous avions fermer nos frontieres en 1900 alors les vrais americains auraient les travails qu'ils meritent
Amerikalılar saldırıyı 24 saat önde aldıkları için.. ... hiç zamanımız yok.
Comme les Américains s'en iront dans 24 heures, il n'y a pas de temps à perdre.
Görünüşe göre gelecekte Amerikalılar, tüm ırkların saçsız, tek formlu bir karışımına evrilmişler.
Aaron. Il semble que dans le futur, les Américans aient évolué vers la perte des cheveux, et une mixité uniforme de toute les races.
Siz de Bay Todd Jackson olmalısınız. Saygıdeğer Amerikalı diplomat.
Vous devez être M. Todd Jackson, le distingué diplomate américain.
Bir sorunumuz var. Eğer sabit sürücüdeki bilgi Amerikalılar tarafından bulunursa, planımızın bir sonraki evresi tehlikeye girer.
S'ils découvrent ce disque dur, cela compromettra la prochaine phase du plan.
Bazı insanlar biraz şişmandır ama bunlara katlanırsınız. Ama Amerikalılar şişmansalar eğer, sinir bozucudur. Çünkü şöyle konuşurlar, "Pekala bilirsin, oradaydım..." Amerika'da gün aşırı olan kötü olaylardan biri hakkında konuşurken.
Il y a des gens un peu lents, mais on s'y fait, mais les américains sont lents de façon contrariante, parce qu'ils disent, en parlant d'un de ces incidents horribles qui arrivent tous les jours là-bas :
Duyarlı Enerji Politikası konusunda ne zaman bir Amerikalı ile konuşsam, sadece şunu anlıyor ; "Bize küçük araba kullandıracaksınız, evimi yeterince ısıtamayacağım, ve sonuçta bir Avrupalı gibi yaşayacağım."
C.A.R.B. ( CALIFORNIA AIR RESOURCES BOARD ) - COUPABLE Quand on parle de politique énergétique judicieuse, les gens entendent : " On veut me faire conduire une petite voiture,
Avrupalıların Amerikalılarla ilgili pek çok klişelerini doğrulaması dışında küçük hikâyenden çıkaracağımız bir sonuç var mı?
Um, à part confirmer un tas de stéréotypes européens sur les américains, est-ce que ta petite histoire a un intérêt?
Çocukları da içerebilecek bir saldırı planlayan teröristlerle uğraşıyoruz,... Amerikalılar, topraklarımızda Venezuela Devlet Başkanı'nı öldürmeye çalışıyorlar. Evet, tetikte olmalıyız, fakat gözümüzü toptan ayıramayız.
On a des terroristes qui préparent une attaque impliquant des enfants, les Américains qui veulent tuer le Président vénézuélien chez nous... on doit être vigilants, sans perdre de vue nos objectifs.
Bay Marsh, Afrika-Amerikalı kültürünü tanımaya zaman ayırmalısınız. Siyahların müzelerini gezin, siyahların gösterilerini ve sanat eserlerini inceleyin.
M. Marsh, vous devez prendre le temps d'apprendre la culture afro-américaine, visiter des musées de noirs, aller voir des interprètes et des artistes noirs.
Amerikalı mısınız?
Américains?
John, farkında mısın bilmem ama ben Güney Amerikalıyım. Bu da en azından yarım Kızılderiliyim demek.
John, je ne sais pas si tu réalises, mais je suis sud-américain, ce qui veut dire que je suis au moins à moitié indien.
Kızım, sen bir Amerikalısın...
Mija, tu es Américaine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]