English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Amie

Amie traducir francés

29,050 traducción paralela
Kız kardeşimin bir arkadaşı var Jane diye.
Ma sœur a une amie qui s'appelle Jane.
Arkadaşım Dana'yla kocası Reece'i de davet ettim.
J'ai aussi invité mon amie Dana et son mari, Reece
Didi esaslı arkadaştır.
Didi est une bonne amie.
Sherlock bildiğimiz her şeyi... otomasyon ve yapay zekada çalışan arkadaşıyla paylaştı.
Sherlock a parlé de nos infos avec une amie. Elle fait dans les automates et l'IA.
Charles'ın öldüğü zaman bir arkadaşla birlikteydim.
J'étais avec une amie à l'heure de la mort de Charles.
Henry'ye saldırıldığı gece bir başka arkadaşlaydım.
Et avec une autre amie la nuit où Henry a été attaqué.
"Arkadaş" derken fahişe demek istediğinizi tahmin ediyorum.
Quand vous dites "amie" vous voulez dire prostituée.
Cindy, yönetmenin sevgilisisin diye baştan savma oynayamazsın.
Cindy, tu ne dois pas téléphoner juste parce que t'es la petite amie du réalisateur.
Üniversitedeyken bir arkadaşım vardı, Bonnie Edwards.
J'avais une amie à l'université... Bonnie Edwards.
Seni arkadaşı gibi gören bir kadının kocasıyla.
Le mari d'une amie.
Dün gece kız arkadaşım Amy ile Deviceroy'un kapanış gecesindeydik.
Hier soir, mon amie Amy et moi sommes allés à la nuit du Deviceroy.
- Sadece kız arkadaşım Amy'ye.
- Juste ma petite amie, Amy.
Gecenin son şarkısını karıma, en yakın dostum ve artık çocuğumuzun annesine adamak istiyorum.
Je voudrais dédier ma dernière chanson de la soirée à ma femme, ma meilleure amie, et... maintenant la mère de notre enfant.
Eustacia Vye mı? Arkadaşlarından birisi mi?
Une amie à elle?
Arkadaşın Joan dükkana uğradı ve bir şey gizlediğimi bildiğini söyledi.
Ton amie Joan est passée à la librairie et... elle savait que je cachais quelque chose.
Bir arkadaşla.
Et une amie.
Jill, ben senin arkadaşınım.
Jill, je suis ton amie.
Sen iyi bir arkadaşsın.
Tu es une bonne amie.
Araştırma ile ilgili cevaplar, biz senin kız arkadaşı ile yapıyorum.
Des réponses sur les recherches que nous menons sur ta petite amie.
Kısmen arkadaşınız için, Rayna Cruz.
En partie pour ton amie, Rayna Cruz.
I Eğer en iyi şekilde gitmek öneririz. Zaman kız arkadaşın bıraktı.
Je te suggère d'aller tirer le meilleur parti du temps, qu'il reste à ta petite amie.
Arkadaşım Emma'yı.
- Mon amie Emma.
Eski arkadaşınız olduğunu söylüyor.
Elle dit être une vieille amie.
Sen de Alicia'nın arkadaşı olduğun için sana soruyorum.
Et tu es l'amie d'Alicia, donc je te demande.
Burada eski bir dostumla hasret gideriyoruz.
- Je bavarde avec une amie.
Pek arkadaş diyemem daha çok korkunç, çılgın bir ölüm makinesi.
Pas une amie, plutôt une... Machine de mort.
Ben sadece ona arkadaş oluyorum.
Je ne suis qu'une amie.
Git ve façalı kız arkadaşınla yaşa.
Va vivre avec ta défigurée de petite amie.
Kız arkadaşın için üzgünüm.
Désolé pour votre amie.
Sonra adam arka koltuktan indi ve bir gümbürtü duydum.
Son petite amie conduisait, il est descendu de l'arrière de la voiture et puis, j'ai entendu ce bang.
Demem o ki bir zamanlar senin gibi biriyle asla arkadaş olmazdım ama şimdi en sevdiğim insanlardan birisin.
Ce que je veux dire, c'est qu'il fut un temps où je n'aurais jamais été amie avec quelqu'un comme toi et pourtant... tu es l'une des personnes que j'aime le plus.
Max'le yine arkadaş olabilirsin.
Tu peux rester amie avec Max.
En iyi arkadaşımın kalbi için sana tekrar güvenebilmem gerek.
J'ai besoin d'être sûre que je peux te faire confiance avec le coeur de ma meilleure amie de nouveau.
Bunu söylemenden korkuyordum o yüzden yanımda eski bir arkadaş getirdim.
J'avais peur que vous répondiez ça, donc, j'ai amené une vieille amie.
Ben de eski dostuma yardım ederim, dedim. Ama yazıyı kesip biçmişsin.
J'ai accepté d'aider une vieille amie, et tu l'as charcutée comme un steak.
Kafamı karıştırmaya mı çalışıyorsun sevgilim?
Pardon, est-ce que ça t'a troublé, petite amie?
Belki sadece bir arkadaşıydı.
C'est peut-être juste une amie.
Belki de sadece arkadaşındır.
Et peut-être que c'était juste une amie.
- New York'tan bir arkadaşım.
C'était une amie de New York.
- Ne kadar yakın bir arkadaş?
C'est du sérieux cette amie?
Tavern'de eski bir arkadaşa rastladım.
J'ai vu une vieille amie à la Taverne.
Uzun zamandır görmediğim New York'tan bir arkadaşım.
- une relation stable... - Une amie de New York - que je n'ai pas vu depuis un bail.
Size söyledim, kız arkadaşım ve ailesiyle tüm haftasonu Ronkonkoma gölündeydik.
Je vous l'ai dit, j'étais avec ma petite amie tout le week-end au lac Ronkonkoma.
Kız arkadaşınız ve ailesi sinemaya sizsiz gittiğinde yaklaşık iki buçuk saatlik bir boşluk oluştu.
Mais il y a eu une fenêtre de deux heures et demie ce soir-là : votre petite amie et sa famille ont été voir un film sans vous.
Birinin ona kız arkadaş demesi için baya bir zorlaması lazım.
On aurait bien du mal à l'appeler une petite amie.
- Selam. Ben de şimdi kız arkadaşını evime davet etmiştim.
Je viens d'inviter votre petite-amie chez moi plus-tard.
Arkadaşın nerede?
Où est ton amie?
Tanımadığım bir muhbir tarafından kazıklanmayı beklerim ama arkadaşım olması gereken birinden beklemem.
Je m'attendais à me faire avoir par un inconnu stupide, mais pas par une personne supposée être mon amie.
En iyi arkadaşım aldattı mesela. Bir dolu para borç aldı ve geri ödemedi.
Ma meilleure amie m'a dupé en m'empruntant un paquet d'argent sans jamais me rembourser.
Sahip olduğum ilk gerçek arkadaş olduğun için.
Tu as été la première vraie amie que j'aie jamais eue.
En iyi arkadaşı.
Sa meilleure amie.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]