Amnesty traducir francés
70 traducción paralela
Ta ki hukuki olarak temsil edilene kadar. Büyükelçilikten, Af örgütünden ya da herhangi biri tarafından. Onlara nasıl ulaşacaksın?
attend qu'on ait un conseil juridique quelqu'un de l'ambassade, ou dans le genre amnesty comment tu vas les appeler?
Yani sen hem Uluslararası Affa hem de Amerikan Sivil Özgürlük Derneği'ne mi üyesin?
Tu es membre d'Amnesty International et de l'Union des libertés civiques?
Sıra bana geldiğinde Uluslararası Af Örgütü nerede peki?
Où est Amnesty International quand il s'agit de moi?
Uluslararası Yaşlılar Kurumu, Greenpeace ve Birleşik Zenciler Okulu Vakfı bu haftayı çok iyi geçirdiklerini duyurdu.
D'autres sont mieux lotis. Amnesty International, Greenpeace et le Fonds pour les Etudiants Noirs ont annoncé des gains records cette semaine, grâce à de nombreux dons anonymes.
Uluslararası Af Örgütü'nün varlığımızdan haberi yok.
Amnesty International ignore notre existence.
Aldığımız her topun bir doları, Uluslararası Af Örgütü'ne gidiyor.
Et chaque ballon acheté rapporte un dollar à Amnesty International.
Lewis'e yemek Uluslararası Af'tan geliyor.
Il est nourri par Amnesty International.
Kontrol edemediğin durumlardan kendini kurtar.
Tu te feras des amis à Amnesty International.
Bakanlığı ara. Bak bakalım geçen ay kaybolan mültecilerle ilgisi var mı?
Vérifie avec Amnesty si ce ne sont pas ceux qui ont disparu.
Genel Af Kurulu Çocukları Savunma Vakfı, Alex Cabot.
Amnesty International, l'UNICEF, Alex Cabot...
Jewel ve Amnestry International konseri.
Jewel et Amnesty. T'es au courant?
Yada Amnesty hastahanesindeki gibi.
Ou cette autre fois, pour Amnesty International.
Bir kaç yıl önce Amnesty uluslararasında gönüllü olmuştuk.
On a été bénévoles pour Amnesty International il y a deux ans.
Bu gece Amnesty'den yeni istatistikleri alacağım.
Amnesty m'envoie de nouvelles statistiques.
- Amnesty istatistiklerini getirdin mi?
- Tu as les statistiques? - Oui.
Meksika Büyükelçisi ve Amnesty International'ın başkanıyla görüşüyorum. Ticaret ve Endüstri Bakan vekili burada.
En fait, je suis avec l'ambassadeur du Mexique, le dirigeant d'Amnistie Internationale, et le sous-ministre du Commerce.
Er ya da geç bu özel ilişki Uluslararası Af Örgütü'nün insan hakları ihlalcisi ilan edilen bir rejimle bozulacak ve Bushların başını derde sokacaktı.
Tôt ou tard, cette relation spéciale... avec un régime qu'Amnesty International condamne... pour violation notoire des Droits de l'Homme... serait revenue hanter les Bush.
Amnesty international'a, oxfam'a, "balinalar kurtaralm" a, greenpeace'e falan katldn m?
As-tu adhéré à Amnesty International, Oxfam, "Sauvez les baleines", Greenpeace ou autre chose?
İnsan Hakları İzleme Komitesi'ne göre gerçek Sen ve Channary Dhiet ülkelerine döndükten 3 gün sonra idam edilmişler.
D'après Amnesty International, les vrais Sen et Channary Dhiet ont été exécutés trois jours après leur retour dans leur pays.
Hayır, Uluslararası Af Örgüt'üne... mektuplar yazdırmayacaksın bize yine, değil mi?
Oh, non, tu vas pas nous faire écrire des lettres à Amnesty International?
Uluslararası Af Örgütü ya da İnsan Hakları İzleme Komitesi üstüne tek kelime okumamışsın... anlaşılan çünkü bu... daha ne ki!
Tu n'as pas entendu parler d'Amnesty International, parce que ça... C'est rien.
Bu saatte "Global Af Kuruluna" ulaşabilir misin?
Tu peux joindre Amnesty Global maintenant?
Global Af Kurulundan David Weiss.
Voici David Winston d'Amnesty Global.
Global Af Kurulundan bir avukat elinde, Prado'yla yalnız kalamayacağımızı söyleyen bir mahkeme emriyle geldi.
Un avocat est arrivé d'Amnesty Global avec avec un ordre statuant qu'on ne peut pas être seul avec Prado.
David Weiss, Global Af Kurulu.
David Weiss, Amnesty Global.
Global Af Kurulunun emirleri bizim yetkimizin üzerinde.
Les ordres d'Amnesty global surpassent notre autorité.
Global Af'ı Marwan aradı.
Marwan a appelé Amnesty Global.
Global Af Kurulu araya girdi.
Amnesty Global est intervenu pour lui.
Uluslararası Af Örgütü.
Amnesty International.
Seni gerçekten destekliyorum.
Appelle Amnesty.
simdi bir de insan haklari diye basimizin etini yiyen... Uluslararasi Af Örgütü ile ugrasacagiz.
On va avoir Amnesty International prônant les droits de l'homme.
İngiliz Hasta filmini kiralamışsın ve Uluslarası Af Örgütüne bağış yapmışsın.
Vous avez loué Le Patient anglais, et avez fait un don à Amnesty International.
Bekleyin, bunun Uluslararası Af Örgütü toplantısı olması gerekmiyor muydu?
C'est pas la réunion d'Amnesty International?
- Sorun etmez. Uluslararası Af Örgütü'nde çalışıyor.
- Tout va bien, elle bosse pour Amnesty.
- İnsan Hakları Koruma Örgütü'nü arayın.
Appelle Amnesty International.
Uluslararası Af Örgütü'nün listesine girmeyelim.
On veut pas être fichés par Amnesty International.
Uluslararası Af Örgütü katliamı soruşturdu ve şu sonuca vardı :
Amnesty International a enquêté et conclu que, même si le Gouvernement était responsable du massacre,
Ordu ve Af Örgütü yollamış, ama hiç uzun süre kalmamış.
La défense et Amnesty International lui ont confié des missions.
Uluslar Arası Genel Af Örgütünün tüm çabalarına rağmen, Politik tutuklu Lopsang Dao'nun dün gece kafası kesildi.
Malgré les efforts fournis par notre club Amnesty International, le prisonnier politique Lopsang Dao a été exécuté la nuit dernière.
UAÖ * üyesi ve otomatik vitesli araçlar için sürücü ehliyeti var.
Il est membre d'Amnesty et il conduit une automatique.
Polis merkezinden silahları çalan adamları buldum!
Amnesty International a constaté le gars qui a volé des fusils de la police!
Uluslararası genel af kurulundayım ben.
Je fais partie d'Amnesty International.
Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Örgütü'nün raporları, Grozin'in Turgisya güvenlik güçlerinin adaletsiz uygulamalarını açıklıyor. Grozin bu emirleri bizzat vermiş.
J'ai un rapport venant d'Amnesty International, Human Rights Watch, la Croix-Rouge et Transparency International, qui décrivent les agissements des services de sécurité turgisiens dépendant directement du président Grozin.
Af Örgütü'ne göre, Turgisya'da azınlıklar zulme uğruyormuş.
Amnesty décrit la persécution et l'oppression des minorités ethniques en Turgisie.
Af Örgütü bir protesto düzenliyor, bu geceki galayla aynı saatte olacak.
Bayanov et Amnesty manifesteront parallèlement à la soirée de gala.
En azından Af Örgütü öyle iddia ediyor.
C'est Amnesty International qui le prétend.
Amnesty nin tarihi
M. Lin... M. Lin!
Genel af üyesiyim lan ben.
Je suis membre d'Amnesty.
Uluslararası af örgütünün tahminlerine göre Kony ve LRA dört yüz bin cinayet ve kırk bin çocuk kaçırma vakasından sorumlu.
Amnesty International estime que Kony et son LRA... sont responsables de 400.000 meurtres et de 40.000 enlèvements d'enfants.
Uluslararası af örgütündeki arkadaşına gerçekten pahalı bir akşam yemeği borçlanmış olmalısın.
Tu dois devoir un dîner de luxe à ton amie d'Amnesty International.
Ama örgütün tam erişim hakkı varmış.
Mais Amnesty a eu accès au signal brut.