English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Amy

Amy traducir francés

8,199 traducción paralela
Bu vahşi kişiliğin her zaman benim için bir gurur kaynağı oldu Amy.
Ton individualisme féroce a toujours été une grande source de fierté pour moi, Amy
Bu bitkilerin ufacık bir teması bile çok tehlikeli olabilir.
A ta place je ne bougerai pas trop Amy, Le moindre contact avec certaines de ces plantes pourrait être extremement dangereux.
Amy, isyankârlığına hayranım.
Oh, Amy, J'admire ta colère.
Botanik laboratuvarında Amy'le tartışıp kötü kokan bir bitki kaynatıyordu.
Il etait dans le labo de botanique avec Amy, ils faisaient une sorte de
Amy, Michael'la konuşmam lazım, nerede?
Amy, je dois parler à Michael, où est-il?
- Amy ile konuşmak istedi. - Sen de buna izin mi verdin?
Elle voulait dire un mot a Amy.
Burada kalıp ne bildiğini öğrenmem lazım.
Amy sait quelque chose, je... J'ai besoin de rester ici et découvrir ce que c'est.
- Amy'nin adına özür dilemene gerek yok.
Pas besoin de s'excusez pour Amy.
Amy, manastırın kontrolünün kendinde olduğunu sanıyor olabilir ama...
Amy pense peut-être qu'elle contrôle l'abbaye, mais moi j'ai...
İşlemi Amy'e uygulamadan önce kaç gün geçmesi gerekiyor?
Combien de temps avant que tu ne puisses appliquer le traitement à Amy?
- Duydun mu Amy?
Tu entends cela Amy?
Amy'e ne istersen vereyim dedim? Ne mi istedi? Ölümsüzlüğü.
Je lui donne tout ce qu'elle veux, elle demande l'Immortalité.
Ölümsüz bir Amy dünyaya lazım olan son şey.
Le monde va mieux sans une Amy éternelle.
Amy senin sanrılara kapılmış olduğunu ve söylediğin hiçbir şeye inanamamamı söyledi.
Amy m'a dit que tu délirais, qu'il ne fallait pas te croire.
Amy istediğini elde etmek için her şeyi söyler.
Amy dira n'importe quoi pour obtenir ce qu'elle veut.
- Şayet Amy'e istediğini vermenin bir yolunu bulamazsak.
Oh mon Dieu, il va mourir. Pas si j'arrive à trouver un moyen de donner à Amy ce qu'elle veut.
- Amy'i ölümsüz yapabiliriz.
Nous pourrions donner à Amy l'immortalité.
Amy'e verebilecek bir şeyimiz yok çünkü.
Ce n'est pas comme si nous avions quelque chose à donner à Amy.
- Amy, sizine görüşmeye hazır.
- Amy va te recevoir.
Aynı Amy, Agnes ve bizden önce var olmuş herkes gibi.
Comme l'étaient Amy, Agnes et toutes celles qui nous ont précédé.
- Amy cesetlerini halledin dedi.
Amy a dit de s'occuper des corps.
- Amy gözümü üstünden ayırmamı söyledi.
Amy m'a dit de garder un œil sur elle.
Özrünü kendine sakla, çocuğumu Amy'e vermene izin vermeyeceğim.
Sauve le. Je ne te laisserais pas lui donner mon enfant.
Eğer Amy'i ölümsüz yapmazsam Anne'yi bana vermeyecek.
Si je ne rends pas Amy immortelle, elle ne me donnera pas Mother.
- Bunu neden yapıyorsun, Amy?
Pourquoi fais-tu ça Amy?
- İşin arkasından Amy'nin çıkacağına eminim.
Amy doit être derrière tout ça.
- Amy'den kökü neden zorla almıyoruz?
Pourquoi ne prend-on pas directement la racine à Amy?
- Amy... Kardeşin tehlikeli bir yolda ilerliyor korkarım ki seni de buna alet etti.
Ta sœur suis un chemin dangereux, j'ai peur qu'elle ait corrompu le tien.
Amy, manastırda bir sürü kavanoz var dedi. Kendisi olmadığına göre Anne'i bulmam lazım.
- Amy a dit qu'il y avait plus de bocaux dans l'Abbaye et puisqu elle est occupée,
Neden Amy'nin böyle olduğu belli.
Ce n'est pas étonnant qu'Amy ait totalement changé.
Amy. Ne için?
Pourquoi?
Amy, yüzün... zarar görmüşsün.
Amy, ton visage... tu es blessée.
- Çok üzgünüm, Amy. - Hayır!
Je suis tellement désolé, Amy...
Amy bebeğimi benden aldı.
Amy a arraché mon bébé de mon ventre.
Amy?
Amy?
- Evet. - Burası Amy Meyer'in kabini.
C'est le stand de Amy Meyer.
Amy'den, geçmişi arkamızda bırakarak... ikimiz birlikte geleceğe adım atalım, sadece birbirimizin ellerini tutup ebediyen kalplerimize sahip olalım Amy.
Je demandais à Amy de mettre le passé derrière nous et de penser à un futur avec moi, où l'on se tient la main pour l'éternité.
Amy Meyer.
Amy Meyer.
Kostümünün, senin ya da Amy'nin farketmez, seni durdurmasına izin verme.
Ne laisse pas ton costume ou le sien, t'arrêter.
Bana Amy'den bahset. Amy ve onun arkadaşlarından bahset.
Parle moi d'Amy et de ses amis.
Pekala, Tim, böcek çocuk, aynı zamanda Amy ile çıkan çocuk, bu arada,
Alors, Tim, le garçon aux insectes, qui est d'ailleurs sorti avec Amy, que Zahir déteste parce qu'elle a gagné l'année dernière.
Amy'den nefret ediyor.
Déteste Amy.
Oh, Amy'e istediğinizi sorun, biz hazırız.
Oh, demandez n'importe quoi à Amy. Nous sommes prêts.
Benim Amy'm lazer odaklıdır, ve istediğimizi alana dek de durmayacağız.
Mon Amy est très concentrée, et nous n'arrêterons pas jusqu'à ce que nous obtenions ce que nous voulons.
- Mm! - Uh, Senden ne haber Amy?
Qu'en est-il de toi, Amy?
Amy, annesi... aynı şeyi istiyorlar.
Amy, sa mère... Elles veulent la même chose.
Amy'nin bunu yapmasının imkanı yok.
Impossible qu'Amy l'ait construit.
Amy öne çıkmak için bunu kullanıyor, ancak geri tepkinin geleceği ile ilgili hiçbir fikri yok.
Amy utilise ça pour être première, mais elle n'a aucune idée du retour de bâton qui va arriver.
Amy bir şeyler biliyor.
Je te le demande maintenant pour que je puisse aller chercher notre bébé.
Anne kayıp, Amy.
Mère est introuvable.
Amy beni duyabiliyor musun?
Amy, tu m'entends?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]