Annalise traducir francés
457 traducción paralela
Annalise ya da Anna-Lisa Hansen.
Annalise ou Anna-Lisa Hansen.
Bu Annalise.
C'est Analise.
Annalise benim için çalışıyordu- - Ne kadar oldu?
Analise travaille pour moi, depuis quand déjà?
Annalise kirlendi.
Analise a été négligente.
Değişiklikler yapmalıyız, değil mi, Annalise?
Il faut faire quelques changements, n'est-ce pas?
Biliyorum. Sen Annalise ile gelirsen, annem için bu nasıl görünecek düşünsene.
Que va penser Maman si tu viens avec Annalise?
Nesi varmış Annalise'in?
Quel est le problème avec Annalise?
- Selam, Annalise.
Saluuut, Annalise.
Annalise'e bu akşamki yemeklerin karbonhidrat dolu olduğunu söyleriz. Böylece gelmeyecektir!
On dit à Annalise que le buffet de ce soir est 100 % hydrate de carbone et elle ne viendra pas!
Babama ve Annalise'e erken gelmelerini söyleriz, 7 : 30 civarı. Leo'ya da aynı saatte mumları üflemek için orada olmasını söyleriz.
On dit à Papa et Annalise de venir tôt, vers 19h30, et on dit à Leo de venir au même moment pour faire cette fête.
Anneme de 8 : 30 ile 9 : 00 arası gelmesini söyleriz. Bu da bana Annalise'le konuşmam için zaman verir...
On dit à Maman de venir vers 20h30, ça me laisse le temps de parler à Annalise, et...
Annalise başlattı. Duydum, o başlattı.
Annalise a commencé, c'est elle, je l'ai entendu.
- Annalise, bunu yapma!
Annalise, tu n'oseras pas!
Evet, hatırlıyorum.
Annalise ne voudrait pas que tu rates un seul mot.
Seni öldürebilirim seni sakatlayabilirim, 1000 küçük parçaya keser biçerim ama ruhun kalırsa ne yapmış olurum?
Parce que tu as été trop loin ici. C'est exactement ce qu'Annalise voudrait qu'on fasse pour gagner notre cas. Frank, c'est un bon plan, pas vrai?
Asher'ın babası var. Wes'i bilmiyorum ama görünüşe göre Annalise seviyor onu.
Asher a son père, et Wes, je sais pas, mais on dirait qu'Annalise l'aime bien.
Bana sorduğun sorunun cevabı yerine şunu söylememe izin ver. Zamanını Frank için endişelenmek yerine, Annalise'in adını öğrenmesine çalışabilirsin.
Donc au lieu de te donner la réponse à ce que tu viens de me demander, laisse-moi te dire que le temps que tu perds à t'inquiéter pour Frank est du temps que tu devrais utiliser pour qu'Annalise apprenne ton nom.
Ben Profesör Annalise Keating ve bu da Ceza Hukuku'na Giriş.
Je suis le Professeur Annalise Keating, et voici "Loi Criminelle 100."
Haksız değil, Annalise.
Elle n'a pas tort, Annalise.
Annalise, sen ve Sam bizim için çok değerlisiniz. Bunu söylemek bence adil. Cömert bir maaş alıyorsunuz ve derslerinizde eşi benzeri görülmemiş bir özgürlüğünüz var.
Annalise, vous et Sam avez été de grands atouts pour nous ici, et je pense que c'est juste de dire que vous avez reçu une compensation généreuse et une grande liberté vis à vis de la tenue de vos cours
Bayan Murphy, ben Annalise Keating.
Mme Murphy, je suis Annalise Keating.
Annalise'in koruması mı?
Le garde du corps d'Annalise?
Annalise, bu gerçekten oldu mu?
Annalise, c'est vraiment arrivé?
Üniversitenin, onu Annalise'in savunmasını istediğine dair dedikodular var.
Il paraît que l'université voulait qu'Annalise le défende.
Ona Annalise deme.
Ne l'appelez pas "Annalise".
Hiç ayrılmadı Annalise.
Il n'est jamais parti, Annalise.
Annalise, duyduğum kadarıyla bu davadaymışsın. Gerçi uzun sürecekmiş gibi durmuyor artık.
Annalise, j'ai entendu que vous étiez sur l'affaire, même s'il me semble qu'elle ne sera plus très longue.
Annalise Keating.
Annalise Keating.
Annalise'e de ki bir sonrakine Frank'i göndersin.
Dites à Annalise d'envoyer Frank la prochaine fois.
Ve Annalise, Ön duruşmada kurtul bu beladan.
Et, Annalise, virez ça de l'audience préliminaire.
Annalise Keating için çalışıyorum.
Je travaille pour Annalise Keating.
Annalise, ben yaptım.
Annalise, je l'ai fait.
Oradan hiç ayrılmamış, Annalise.
Il n'est jamais parti, Annalise.
Annalise, henüz kullanmak istemiyor. Biliyorum.
Annalise ne veut pas encore l'utiliser... Je sais.
Annalise Keating olsa ne yapardı?
Qu'est-ce qu'Annalise Keating ferait?
Durmadan Annalise'in memelerini dikizliyor.
Elle fixe les seins d'Annalise tout le temps.
Yasadışı ve eğer yakalanırsak, Annalise barodan ihraç edilir.
C'est illégal. Si on se fait prendre, Annalise sera radiée.
Annalise'e söylemek zorundayım.
Je dois le dire a Annalise.
Annalise, ben mahkeme görevlisi değilim.
Annalise, je ne suis pas un officier de la cour.
- Annalise...
- Annalise...
Annalise onu bulmaya çalışıyor.
Annalise est à sa recherche.
Wes, Annalise'e güvenemezsin.
Wes, tu ne peux pas faire confiance à Annalise.
Yani, Senle gelmemi tavsiye eden Annalise miydi?
C'est Annalise qui voulait que je t'accompagne?
Milyon tane yasal yardım kuruluşu var ve sadece bir tane Annalise.
Il y a des millions de bureaux d'aide juridique et une seule Annalise.
Hayatta olmaz. Annalise en sonunda bizi serbest bıraktı.
Annalise nous lâche enfin la grappe.
Annalise, sana söylemememi istedi.
Annalise m'a demandé de ne pas te le dire.
Yargılanman hâlâ devam ediyor, Annalise olmadan...
Tu seras toujours en procès, mais sans Annalise. Elle lâcherait ton affaire.
- Annalise burada değil.
Annalise n'est pas là.
Burada Annalise davet ettiğinde hoş karşılanıyorsun.
Tu es bienvenue quand Annalise t'invite.
Annalise, elinden gelenin en iyisini yaptı.
Il a fait de son mieux. On a tous été pris de court.
Ölümünden 1 ay geçmeden kendimi Bebek Yapıcısı davasının başında buldum.
Ne m'obligez pas à être Annalise et à vous crier dessus pour travailler.