English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ A ] / Anıma

Anıma traducir francés

3,720 traducción paralela
Şu an resmi yüz tanıma yazılımıyla arıyorum.
Je mets la photo dans le logiciel de reconnaissance faciale.
Buraya geleceğim aklıma gelmezdi ama şu an burada olmam gerekiyor.
Ce n'est pas là ou je pensais finir, mais c'est ici que j'ai besoin d'être en ce moment.
Geçen sene kayın biraderim öldüğünde sen çok yardımcı olmuştun.
Tu m'as beaucoup aidé l'an dernier quand ma belle-mère est décédée.
Annemin vücudu benimkine çok benzerdi bu şekilde onun anısını yaşatıyorum.
Le corps de ma mère ressemblait au mien, donc je le montre en sa mémoire.
Hayatımda en öfkelendiğim an sanırım ilk kez tutuklandığım zamandı.
Je crois que le moment où j'ai été le plus en colère de ma vie, est la première fois où j'ai été arrêté.
Evet, aslında ben bu can sıkıntısı için iyi bir bahane bulmuştum ama şu an aklıma gelmiyor.
Vraiment, j'avais une bonne excuse toute travaillée, et là je sèche totalement.
- Keşke bir an önce çıkartsa! Bir de evimden tabii!
Je souhaite fortement qu'elle l'oublie très vite, et qu'elle le fasse sortir de ma maison.
Peralta, bilesin diye diyorum şu an madalyamı duvarımdan indirip kombinasyonunu sadece benim bildiğim kilitli bir kasaya kitliyorum.
Peralta, juste pour que vous le sachiez, maintenant, je retire ma médaille du mur et je la pose ici dans un coffre fermé dont je suis le seul a connaitre la combinaison.
Saklamam zor olacak, hayatımın en kötü anıları bunlar.
Je ne sais pas. Je ne sais pas mentir. C'est dur que cacher ça, c'est l'une des pires choses de ma vie.
Pan'a karşı sizinle birlik olduğun her an hayatımı sizin için riske atıyorum.
Je risque ma vie pour vous tous, chaque minute que je passe à m'opposer à lui.
İşte o an, annem, babamın en iğrenç yerini gördü.
A ce moment, ma mère a vu la partie la plus dégoutante de mon père.
Motown kurucularının anısına yaptığım bambu çardağı tasarımım yarıda kaldı.
J'ai presque fini ma pergola en bambou en hommage aux créateursde la Motown.
O an tek aklıma gelen şey oradan uzaklaşmaktı.
Tout ce que je savais c'était que je devais m'éloigner de lui.
Şu an kaynağımla görüşüyorum.
Je rencontre ma source maintenant.
Bir yıl önce bu halde olacağımı nereden bilebilirdim? Bakımıma, sevgime muhtaç 10 yaşında bir kızla.
Comment aurais-je pu imaginer il y a un an que je serais ici aujourd'hui, comme ça, avec une enfant de dix ans, sous mes soins, à chérir.
- Mutlu anılarıma dönüyorum.
Allant à mon heureux chez moi.
An... anne!
Ma... maman!
Kafamı salladığım an ölür.
Un signe de ma part et elle meurt.
Senden bir an bile şüphe etmedim anneme de böyle söyledim zaten.
Je n'en ai jamais douté une seule seconde, et c'est ce que j'ai dit à ma mère.
Kusura bakma ama ninem bir yıl önce öldü.
Je suis désolée, mais ma grand-mère est morte depuis un an.
Şu an hayatımdaki her şey iyi.
Actuellement, tout va bien dans ma vie.
Babam ben 11 yaşındayken öldü, annem de altı ay sonra iş yerinden kendisine uygun biriyle yeniden evlendi. Babasını kaybetmiş deli gibi kızgın, vahşi bir çocuğa işkence etmenin en iyi yolu olduğunu düşündürdü bu.
Mon père est mort quand j'avais 11 ans et ma mère s'est remariée un an et demi après avec un gars de son travail qui était bien avec elle, mais qui pensait que les punitions corporelles étaient la meilleure façon de tenir un enfant sauvage
Evet, Fakat Şu an daha fazla aşığım
T'aimes pas ma réponse?
1950'lerde olmuştu. Hayatımın her anını hatırlamam mı gerek?
Je dois me rappeler de chaque instant de ma vie?
Ortağım senin yatak odanda. şu an, bilgisayarlarınızı geçiyor.
Ma partenaire est dans ta chambre, à fouiller tes ordinateurs.
Bunlar şu an aklıma gelen çöp torbası markaları.
Et ce ne sont les seules marques de sac poubelle auquel je peux penser.
'Hayatımın tamamını kritik anı yakalamak için harcadım.'
"Toute ma vie, j'ai essayé désespérément de capturer le moment décisif,"
Şu an mutfaktayız, fahişe demeyi kesmeliyiz!
On est dans ma cuisine. On doit arrêter de dire "prostituée"!
Açıkçası, Moray ikimizi de kırdığı için Clara acıma duygumuz onu şu an seven kadın için olmaz mı? Ona şu an güvenen kadına?
Honnêtement, depuis que Moray nous a blessées toutes les deux, Clara, nos sympathies vont, n'est-ce pas, à la femme qui l'aime maintenant qui lui fait confiance maintenant?
Sonra da dışarıda hala korkunç şeyler olurken kendi anımı mı yaşayacağım?
Et alors je vivrai ma vie même s'il y a toujours des trucs terribles?
Benim anı yaşamak gibi bir lüksüm yok.
Je n'ai pas le luxe de vivre ma vie.
Hayatımın en dehşetli ve lezzetli anıydı.
C'était le plus effrayant et le plus délicieux des moments de ma vie.
Hayatımın en kötü anıydı, sonra ise en iyi anımı yaşadım.
C'était le pire moment de ma vie, suivi du meilleur.
Çünkü şu an bir cinim. Ve kalan günlerimi de cin olarak geçirmekten korkuyorum.
Parce que j'en suis un maintenant, et j'ai peur de le rester toute ma vie.
Ancak şu an hatıra yok, görev yok bu gece izinliyim.
Mais là, pas de souvenirs, pas de missions, je prends ma nuit.
Aslında şu an da biraz sıkıntıdayım çünkü odamda üç kişi var ve diskodaymış gibi hissettiriyor.
Quoique... juste maintenant, je suis dans une mauvais passe car il y a trois personnes dans ma chambre, et ça commence à ressembler à une discothèque.
Şu an, sol taşağıma bakıyorum.
En ce moment, j'suis à la recherche de ma couille droite.
- Sesimi duyduğun an ağlarsın diye elbette.
J'ai peur que tu entendes ma voix et que tu commences à pleurer.
Kızın babası son anda araya girmeseydi şu an bir seks suçlusu olmuştum.
Si le père de la fille n'avait pas défoncé ma porte au dernier moment, je serais devenu un délinquant sexuel.
Bütün "mutlu" çocukluk anılarımı annemin beni sevmemesine ve terk etmesine rağmen Antonia'nın sevdiği üzerine kurmuştum.
J'ai grandi heureuse en pensant que même si ma mère m'avait laissée et qu'elle ne m'aimait pas, Antonia, elle, oui.
Her kelime, her an.
Chaque mot, chaque moment, pour le reste de ma vie...
Şu an tek çarem, seni evimden 31 adım öteye iteklemek ve kaçma girişimini polisler tarafından enseletmek.
Ma seule option est maintenant de te pousser à 10 mètres de ma maison et laisser les flics t'embarquer lors de ta tentative d'évasion.
Şu an evimde yaşayan bir kadını kurtardım.
J'ai sauvé une jeune femme qui vit dans ma maison en ce moment.
Yatağına bir kaç metre uzakta yaşıyorum. Bu da demek oluyor ki, markete gitmediğim sürece isteklerinin hepsine anında cevap verebilirim.
Je vis à seulement quelques mètres de ton lit ce qui signifie, qu'à cause de ma position unique sur le marché, je peux répondre à tes demandes pratiquement immédiatement.
- Anımı onurlandırmak istiyorsanız bunun için önce hayatta kalmalısınız.
Si vous voulez honorer ma mémoire, vous devez vivre pour moi.
Hayatım boyunca beklediğim an...
J'ai attendu ce moment toute ma vie et voilà que...
Neler olduğunu anımsayamadığıma eminim.
Pourquoi vous portez un truc pareil? Je suis certain de ne pas me souvenir.
Şunu diyeyim, ırk ayrımını bitiren 1964 Yasası'nı imzaladığım an hayatımın en gurur verici anıydı.
Croyez-moi, mettre fin à la ségrégation, c'est la fierté de ma vie, la signature de la loi de 64.
Hayatımın en gurur verici anıydı, diyorum.
La plus grande fierté de ma vie.
Bir yıl önce kafamdan bir parça...
Il y a environ un an, quelque chose dans ma tête... a basculé.
Ömrüm boyunca hep sağlamcı oldum. Sırf şu an bulunduğum noktadan kaçınmak için.
J'ai passé ma vie à jouer la sécurité pour éviter de me retrouver dans la situation où je suis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]