Anımsamıyorum traducir francés
122 traducción paralela
Sizi sandığa koyduğumu anımsamıyorum.
Et je ne vous ai pas mis dedans.
- Anımsamıyorum.
- Je ne me souviens pas.
Sizi partime davet ettiğimi anımsamıyorum.
J'ignorais vous avoir invité.
Anımsamıyorum, oldukça meşguldüm.
- J'étais très occupé...
Oh, herkesin gösterdiği nezaketi göstermiş olabilir. Anımsamıyorum bile.
Peut-être m'a-t-il saluée, je ne sais plus.
Senin yüzünü daha önce gördüğümü anımsamıyorum, yabancı.
Je ne crois pas vous avoir déjà vu.
- Anımsamıyorum, Baba.
- Je ne me souviens pas, père.
Sanki seni her daim seviyormuşum gibi hissediyorum, sadece bu hayatta değil. Ancak daha önce yaşadığım hayatları anımsamıyorum.
Comme si je vous avais toujours aimé... dans d'autres vies dont je ne me souviens plus.
Güzel bir arkadaşlığımız vardı ama seni bundan daha fazlasının olabileceğine dair teşvik ettiğimi anımsamıyorum.
Nous avons été amis, mais je n'ai jamais encouragé autre chose.
Bir şey olduğunu anımsamıyorum. O halde bir hata olmuş olmalı.
Alors, ça doit être une erreur.
Slater diye birini anımsamıyorum.
Je me souviens de personne nommé Slater.
Babamın yüzünü bile anımsamıyorum.
Je ne me rappelle même pas le visage de mon père.
- Anımsamıyorum.
- Non. - Mais si!
Anımsamıyorum.
Je ne me souviens pas.
Konuşmadan hayır gördüğüm tek bir durum bile anımsamıyorum.
Parler ne m'a jamais apporté quoi que ce soit.
Anımsamıyorum.
Je ne m'en souviens pas.
Böyle bir şey yaptığımı anımsamıyorum.
Je ne me souviens pas avoir fait ça.
Üzgünüm, anımsamıyorum.
Désolé.
Kendisine bu görev verilmiş bir öğrencimiz var. Şu anda adını anımsamıyorum.
Un élève est assigné à cette tâche.
Dün gece hakkında herhangi bir şey anımsamıyorum.
Je ne me souviens de rien concernant la nuit dernière.
Oh, Komiser, bu sabah için özür dilemek istiyorum, fakat ben... ben size içtenlikle söylemeliyim ki, dün gece hakkında bir şey anımsamıyorum.
Inspecteur, j'aimerais m'excuser pour ce matin... Je ne me souviens pas de ce qui s'est passé la nuit dernière.
Bankanın adını anımsamıyorum.
J'ai oublié le nom de la banque.
Şu anda gün ağardı. Şekerliğe ulaştığımda hareket etmemi başlatmasına rağmen rüyamı anımsamıyorum. Ama neredeyse anımsıyordum.
Au grand jour, je ne retrouve plus mon rêve, bien que, au moment où j'allais prendre le sucrier, j'aie eu un coup.
Bir kaç hafta önce. Anımsamıyorum.
Il y a quelques semaines, je crois.
Ona sizin yanınızda böyle dediğimi anımsamıyorum.
Je ne me rappelle pas... l'avoir appelé ainsi devant vous.
Ama uyandığımda, hepsini anımsamıyorum.
Mais quand je me réveille, je ne me rappelle pas tout.
Çok tuhaf, efendim. Hiç bunu anımsamıyorum.
C'est étrange, monsieur... je n'ai pas le moindre souvenir de tout cela.
Tam olarak anımsamıyorum.
Je... ne me rappelle pas.
Hayır anımsamıyorum.
Non... je ne sais plus.
Öylesine sarhoştum ki, anımsamıyorum.
J'étais soûl, je me rappelle pas.
- Anımsamıyorum.
- Je ne m'en souviens plus.
Sen hala oyundasın, değil mi, çünkü hiç anımsamıyorum.
T'as bien suivi? J'ai zappé!
Dönmedim, ta ki... Ne zaman döndüğümü anımsamıyorum, fakat Adam'ı görmedim. Çok güzel.
Je suis parti à 20h, je ne suis pas revenu avant... je ne sais plus quand, mais je ne l'ai pas vu.
Daha önceden kimseye saati sorduğumu ve saatin de tam saat başı olduğunu anımsamıyorum.
Je pense que je n'avais jamais demandé l'heure quand c'était l'heure pile.
Sana bunu yapmanı söylediğimi anımsamıyorum.
Je ne vous ai jamais demandé de faire ça.
Kocamla Afrika'ya uçarcasına seviştiğimi anımsamıyorum.
Depuis quand mon mari m'a fait l'amour... au point de m'envoyer en Afrique?
- Hmm, bunu anımsamıyorum - Ben anımsıyorum.
- Je m'en rappelle pas.
Hayır, anımsamıyorum.
Non. Pas que je me souvienne.
Bazı geceleri anımsamıyorum.
Il y a des nuits dont je ne me souviens pas.
Bir polisin beni kötü bir durumdan kurtardığını hiç anımsamıyorum.
Je ne me souviens pas qu'un agent m'ait sortie d'un mauvais pas.
Anımsamıyorum.
Je ne sais même plus.
Warren, sevgi dolu bir çocuktu. Ama o öldürüldüğünde buralara geldiğinizi anımsamıyorum.
Mon Warren... était un gamin affectueux... mais je ne me rappelle pas vous avoir vu... chercher les faits quand on l'a tué.
Bana daha evvelden adil diyen birini hiç anımsamıyorum.
Jamais personne ne m'a accusée d'être juste.
Bu marka soda aldığımı hiç anımsamıyorum.
Je ne me souviens pas l'avoir acheté.
Biliyor musun.. .. bu işte senelerdir çalışıyorum.. .. bunun gibi birşeyle karşılaştığımı anımsamıyorum.
Dans toute ma carriére, je n'avais jamais rien vu d'aussi méticuleux...
- Anımsamıyorum.
Je ne m'en souviens plus.
Korkarım anımsamıyorum.
Je ne me rappelle pas.
Anımsamıyorum.
- Je ne sais plus.
Hayır, anımsamıyorum.
- Je ne sais pas.
Hiç anımsamıyorum.
Je ne m'en souviens pas.
Anımsamıyorum.
Je me souviens plus.